14 Mart 2014 00:07

Kırım: Tarih tekerleği geriye mi dönüyor?

Kırım: Tarih tekerleği geriye mi dönüyor?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Berkin’e:
Çocukların ölmediği ve öldürülmediği
savaşsız bir dünya mutlaka kurulacak.

İki gün sonra Kırım’da yapılacak referandum öncesinde yükselen tansiyon adeta büyük bir savaşın hazırlıklarını anımsatıyor.
Ukrayna’nın Geçici Başbakanı Yatsenyuk ABD’de temaslarda bulundu ve Obama’nın tam desteğiyle ülkesine döndü. Bu demektir ki, darbeyle elde edilen mevziler kolay bir şekilde terk edilmeyecek, gerektiğinde savaşılacak, hatta ülke ikiye de bölünebilecek… Bu nedenle Ukrayna ordusu alarma geçirildi. Dün sabah saatlerinde en az 20 bin gönüllünün askere alınacağı açıklandı.  
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Ukrayna’ya karşı ileri karakol olmak isteyen Polonya’yı ziyaret etti ve Kırım’da yapılacak referandumun sonuçlarının kabul etmeyeceklerini peşinen açıkladı.
ABD, Polonya’ya 12 F 16 ve 300 asker göndereceğini açıkladı. Ayrıca NATO’ya bağlı AWACS savaş uçakları Polonya hava sahasının güvenliğini sağlayacak. Batının bu hamlesine karşı Ukrayna’nın kuzey komşusu Beyaz Rusya da Rusya’dan 15 savaş uçağı göndermesini talep etti.
Bütün bunlar Ukrayna üzerinde büyük bir askeri yığınağın yapıldığı ve bölgenin patlamaya hazır bir “bomba” haline getirildiğini ve her an patlayabileceğini gösteriyor.
Bu “bomba”nın patlayıp patlamayacağını, sıcak bir savaşa dönüp dönüşmeyeceğini ancak pazar günü yapılacak Kırım referandumundan sonra görebileceğiz. Ancak, taraflar arasında değişik düzeylerde süren görüşmelerden bir uzlaşmanın çıkma ihtimali oldukça düşük. Bugün de ABD Dışişleri Bakanı Kerry ile Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov Londra’da bir araya gelecek ve referandum öncesinde son bir kez kozlarını masaya koyacaklar.
Ukrayna ve Kırım üzerinde emperyalist devletler arasında keskinleşen çelişkileri ve yükselen savaş riski, tam bundan 100 önce başlayan Birinci Dünya Savaşı öncesindeki şartlarla paralellik kuranların sayısı hiç de az değil.
Bu haftaki Der Spiegel dergisine geçişteki savaşlarla paralellikler üzerinde bir makale yazan Cambridge Üniversitesi Yeni Avrupa Kürsüsünden Prof. Christopher Clark, Ukrayna’daki bugünkü durumu daha çok 1853-56 yılları arasında yapılan Kırım Savaşına benzetiyor. Yarım milyon insanın canına mal olan Kırım Savaşında devletlerin dizilimi ve öne sürülen gerekçelerde, aradan 160 yıl geçmesine rağmen, değişen fazla bir şeyin olmaması dikkat çekici.
Osmanlı’nın Rus ve diğer azınlıklara yönelik baskılarına tepki gösteren Çarlık Rusya’sı, Kırım’a askeri operasyon düzenledi. Rusya’nın batıya doğru ilerlemesinden endişe eden Birleşik Krallık (İngiltere), Fransa ve Sardinya Krallığı (İtalya), Osmanlıyla birlikte savaşa dahil oldu. Prusya (Almanya) ve diğer Avrupa devletleri ise, tıpkı bugün olduğu gibi, bir taraftan Batı kampında yer alırken diğer taraftan Çarlık Rusya’sıyla arayı bozmamaya çalışıyordu. Merkel, dün olası bir askeri müdahalenin içinde yer almayacaklarını söyledi.
160 yıl önceki “Kırım Savaş’ından bugüne geldiğimizde Osmanlı’nın yerini Ukrayna almış, bir de o zamanlar bu denli güçlü olmayan ABD sürece aktif dahil olmuş. Bunların dışında iş birliği yapan güçler ve bunların hesapları konusunda değişen fazla bir şey yok. Gerilim, tıpkı bugün Ukrayna ile Rusya arasında bir çatışmayla sınırlı olmadığı gibi, o zaman da Osmanlı ile Rusya arasındaki bir savaştan ibaret değildi, genel bölgeye kimin egemen olacağıyla ilgili önemli bir savaştı.
Asıl savaş o zaman da Rusya ile Batılı kapitalist devletler arasındaydı.
Üç yıl süren savaşta yüz binlerce insan hayatını kaybederken, sonucu her ne kadar müttefik güçlerin Çarlık Rusya’sına karşı “zaferi”yle sonuçlansa da, Osmanlı asıl kaybeden taraf olmuştur. Ekonomisi, tıpkı bugünkü Ukrayna gibi, iflas aşamasındaydı ve savaşı yürütebilmek için diğer müttefikler tarafından alabildiğince borçlandırılmış, savaş sonrasında müttefik güçlerin sömürgesi haline gelmişti. Osmanlı için kullanılan “hasta adam” tanımlaması ilk kez Kırım Savaşı sırasında kullanılmıştı. Şimdi de yeri geldiğinde Türkiye için kullanılıyor.
Açıktır ki, Avrupa’da “hasta adam” şimdi Ukrayna’dır. Ve öyle görünüyor ki, Osmanlı’yı tam sömürge haline getiren Kırım Savaşı, şimdi de Ukrayna’yı sınırsız şekilde batılı emperyalistlerin sömürgesi haline getirecek.
Bu nedenle, Kırım ikinci kez dünya tarihinde önemli bir dönemecin adresi olacak gibi görünüyor. Pazar günkü referandumdan Rusya’ya katılma kararının çıkacağı şimdiden kesin gibi. Ancak, Kırım’ı kaybetme niyetinde olmayan ve Ukrayna’yı Rusya’nın etki alanından çıkarmaya kararlı görülen Batılı emperyalistler gerektiğinde Ukrayna ordusunu Rusya’ya karşı savaştırmaktan geri kalmayacaklar. Bunun en büyük suçlusu ise ısrarla ve inatla Ukrayna’ya Ortaklık Anlaşması’nı imzalamayı dayatan AB’dir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...