Başbakan istifa etmezse
Fotoğraf: Envato
Cumhurbaşkanı Devlet Denetleme Kuruluna gündemdeki bazı konuları araştırması için görev vermiş. Farz edelim ki, DDK Başbakanın yolsuzluk ve yasaya aykırı işler yaptığını tespit etti. Ya da telefon konuşmalarındaki konuların, başka delillerle doğru olduğu anlaşıldı. Ya da Başbakanın yurtdışındaki bankalarda mal bildiriminde açıklamadığı yüklü miktarda paraları olduğu kanıtlandı.
Başbakan istifa etmezse nasıl yargılanacak?
Ya da fezlekeleri TBMM gelen dört bakan nasıl yargılanacak?
Başbakan ve bakanların dokunulmazlıkları var.
Kendileri istifa etmezse TBMM’de gensoru ile düşürülmeleri ve Yüce Divana sevk edilmeleri gerekiyor. TBMM’de AKP çoğunluğu gensoruyu ret ederse ne olacak?
Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi, suç işlemiş bir başbakan ya da bakanları yargılamak için seçimleri bekleyip, seçimlerde onların partisinin çoğunluk olmamasına dua mı edeceğiz?
Seçmen, çalsa da suç işlese de Müslüman adamlar (tabii o nasıl Müslümanlıksa!) başörtüsünü serbest bıraktı, duble yollar yaptı diye yine yüzde elli oyla AKP’yi seçerse ve Erdoğan ve dört bakan görevlerine devam ederse ne olacak?
Belli ki, Anayasa hazırlanırken ya seçmen yasaya aykırı hareket eden, suç işleyen hükümet üyelerini bir daha seçmez, onların partisine oy vermez diye düşünülmüş, ya da Başbakanın savunduğu gibi çalsa da, suç işlese de seçmen oylarının çoğunluk oylarını alıyorsa bu kişiler yargılanamaz diye bir düzenleme yapılmış.
Peki bu demokrasi midir?
Böyle bir sistem Tunus’ ta da vardı. Tunus diktatörü Bin Ali de her seçimde çoğunluk oylarını alıyordu. Tunus’taki anayasa sistemine göre de Bin Ali’yi düşürmek ve yargılamak mümkün değildi. Ama, Tunus’a demokrasi denmiyordu. Bin Ali kaçtıktan sonra Saray’ında istiflenmiş milyarlarca dolarlık para desteleri, mücevherler vb. çıktı.
Yüzde kırk, elli ya da altmış oyla seçildikten sonra; medyayı şu veya bu şekilde kendine bağlıyorsun, yargıyı senin aleyhine karar alamaz duruma getiriyorsan, muhalefeti susturuyorsan, sabahtan akşama kadar medyada senin propagandan yapılıyorsa, partinde tek seçici oluyor ve muhalefet edecek kimse bırakmıyorsan; o zaman iktidarın sürekli, en azından üç beş dönemlik olur ve böyle bir sistemle kimse de seni iktidardan düşüremez ve suç işlesen de düşürüp yargılayamaz.
Bu demokrasi değil.
Seçtiklerini geri çağıramıyorsan, görevden alamıyorsan, yargılayamıyorsan, sırf seçim var diye o sisteme demokrasi denmez.
Tayyip Erdoğan vakası aslında bir sistem sorununu da gündeme getirdi.
Eğer sistemde, Erdoğan ve dört bakan gibi kişileri düşürüp yargılayabilme yolları yoksa ve bunun için parti içinden istifalarla çoğunluktan düşürme yollarına başvurmak gerekiyorsa, o zaman “alçakça milletvekillerimi ayarlayıp beni düşürmeye çalışıyorlar” gibi yaklaşmayıp olaya suç işlemiş başbakan, bakan ve milletvekillerinin çoğunluk partisinin keyfine bırakılmadan yargılanabileceği bir sistem kurmak gerekiyor.
Böyle bir sistem kurmazsanız, ihkak-ı hak kaçınılmaz olur. Yani, Türkçesi ile halkın Tunus’ta, Mısır’da ve başka bir çok ülkede olduğu gibi ayaklanması bir hak olur.
- Moskova katliamı 26 Mart 2024 05:38
- Büyük Birader bizi gözetliyor 19 Mart 2024 04:39
- Küçülemeyen devlet 12 Mart 2024 04:52
- Etkisiz hale getirmek 05 Mart 2024 04:48
- Her şey rant için 27 Şubat 2024 08:49
- Hem yasa koyucu hem yürütücü hem de hakim 20 Şubat 2024 04:48
- İşkenceyi ve işkenceciyi aklamak 13 Şubat 2024 04:40
- Böyle demokrasi olmaz 06 Şubat 2024 04:46
- Seçim sonrası için hazırlık 30 Ocak 2024 04:45
- Güvenlik Konseyi sorunu çözebilecek mi? 23 Ocak 2024 04:50
- Baroların CMK eylemi 16 Ocak 2024 04:50
- Divan mı mahkeme mi? 09 Ocak 2024 04:27