AKP, Erdoğan'ı ne kadar savunabilecek?
Fotoğraf: Envato
Salı günkü AKP Grup toplantısında kamera, milletvekillerinden bazılarının yüzünü zumladı. Locadaki bindirilmiş kıtaların fanatik taraftar coşkusuyla sloganlar atıp karamsarlığı dağıtmaya çalışmasına rağmen, yüzleri gösterilen bütün milletvekillerinin yüzleri çok asıktı. Bazıları kafalarını elleri arasına almış, kara kara düşünüyordu.
Salı gün, gelinen noktada artık Erdoğan’ın istifa etmesi gerekiyordu. Fakat, istifa ile kendini kurtaramayacağını düşünen Erdoğan kendisiyle birlikte AKP’yi de peşinden sürükleyerek sonuna kadar gitmeye kararlıydı. Erdoğan da çok gergindi. Kendine güvenen pozunda konuşmaya çalışıyordu ama yüzüne yakından bakıldığında, yüzünde güven izi olmadığı gibi, yüz ifadesinde söylediğine inanmayan kişilerde görünenlerdendi.
Bazıları Erdoğan’ın ne kadar cesur olduğu ve daha önceki kendine ve AKP’ye yönelik bütün ciddi saldırıları cesareti sayesinde nasıl atlattığı, hatta bu saldırılardan güçlenerek çıktığı kanısındaydı. Onlar, Erdoğan bu son saldırıdan da dik duruşu ile kendini kurtarır diye düşünüyordu.
Fakat, Erdoğan’a AKP Hükümetine, partiye daha önce yapılan siyasi saldırılarla bu sonuncusu arasında farklılıklar var. Bugünkü saldıranlar; daha önce, AKP ve Erdoğan’a saldıranlara karşı Erdoğan’ı ve Hükümeti koruyanlar. Erdoğan’ın cesareti, o saldırıya karşı onu koruyanlardan geliyordu.
Erdoğan, 2002 kasımında Hükümeti kurduğunda, en az Erbakan kadar ürkekti. Önce ABD ve AB’yi arkasına aldı. Zaten bir ABD projesiydi. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da ılımlı İslam modelinin diğer ülkelere de gösterilecek örneği olarak hükümet edilmişti. ABD, AB, yerli ve yabancı büyük patronlar, medya tekelleri ve liberal aydınların desteği ile ulusalcıları bertaraf etti. Erdoğan’ı destekleyenler, itekleyenler el birliği ile bir cesur Erdoğan miti yarattılar. Bu arada Erdoğan’ın en önemli becerisi arkasındaki devasa gücün de etkisi ile partisinde tek adam yönetimini oluşturması idi. AKP’yi birlikte kurdukları Abdüllatif Şener, Abdullah Gül ve Bülent Arınç parti içinde etkisizleştirildi.
Bugün, Erdoğan tasfiye edildiğinde AKP’yi çekip çevirecek bir lider yok.
Erdoğan’ı tasfiye etmeye çalışanlar, daha önce defalarca yaptıkları gibi AKP içinden istifalarla yeni bir parti çıkarma ve AKP’yi TBMM’de hükümet etme çoğunluğundan düşürmeyi planladılar belki. Ama,beş altı milletvekilinden sonra istifalar durdu. Erdoğan’ı tasfiye etmeye çalışanlar bu işi cumhurbaşkanı seçimi veya en geç milletvekili seçimi öncesi bitirmek istiyorlar. 30 Mart seçimlerine kadar AKP’yi bölmek ve Erdoğan Hükümetini düşürmek kolay gibi görünmüyor.
O zaman ne olacak?
30 Mart’a kadar Erdoğan’ı itibarsızlaştırmak için yeni belgeler ve bilgiler çıkacak. 30 Mart seçimlerinde AKP’nin oylarında ciddi bir düşüş sağlanmaya çalışılacak ve 30 Mart’tan sonra Hükümetin azınlıkta kalıp düşürülmesi operasyonu başlayacak.
Erdoğan’a karşı yapılan bu operasyon karşısında üzülmeli miyiz?
Elbette hayır.
Erdoğan için dökülecek tek damla gözyaşımız yok.
Kılıçla gelen kılıçla gider diye bir söz vardır. Operasyonla gelen, operasyonla gider diye mevcut duruma uyarlayabiliriz bu sözü.
Önemli olan, bizlerin, demokrasi ve emek güçlerinin bu süreci nasıl değerlendireceği ve halkın çıkarları için nasıl siyasi hamleler yapacağıdır.
- Barış ne zaman gelecek? 16 Nisan 2024 04:47
- Sosyalistlerin seçim çalışması nasıl olmalıdır? 09 Nisan 2024 04:42
- Seçim dersleri 02 Nisan 2024 04:47
- Moskova katliamı 26 Mart 2024 05:38
- Büyük Birader bizi gözetliyor 19 Mart 2024 04:39
- Küçülemeyen devlet 12 Mart 2024 04:52
- Etkisiz hale getirmek 05 Mart 2024 04:48
- Her şey rant için 27 Şubat 2024 08:49
- Hem yasa koyucu hem yürütücü hem de hakim 20 Şubat 2024 04:48
- İşkenceyi ve işkenceciyi aklamak 13 Şubat 2024 04:40
- Böyle demokrasi olmaz 06 Şubat 2024 04:46
- Seçim sonrası için hazırlık 30 Ocak 2024 04:45