22 Şubat 2014 00:37

Kimin güvenliği?

Kimin güvenliği?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül salı akşamı -iki konunun yeniden ele alınmasını isteyerek- İnternet sansür yasasını onayladı. Abdullah Gül’ün yeniden ele alınmasını istediği konular da yıldırım hızıyla yeniden ele alınarak Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Cumhurbaşkanı yasayı onaylamadan önce pek çok kişide yasayı onaylamayacağına dair bir beklenti vardı. Yasanın onaylanması ile birlikte beklenti öfkeye dönüştü ve Cumhurbaşkanına ait @cbabdullahgul twitter hesabı 100 bin civarında takipçi kaybetti. Öte yandan açılan takipçi boşluğunu doldurmak istemiş olmalılar ki bir anda binlerce yumurta hesap Cumhurbaşkanı’nı takip etmeye başladı. Öte yandan da belli kesimlerde “Ahmet Necdet Sezer olaydı...” çığlıkları yükseldi. Cumhurbaşkanı, Ahmet Necdet Sezer olsaydı bu yasayı onaylamazdı gibi ima ve iddialarda bulunanlara ufak bir hatırlatmada bulunalım. Bilişim örgütleri, demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler ve İnternet kullanıcıları tarafından ciddi şekilde eleştirilen 5651 sayılı yasayı onaylayan Ahmet Necdet Sezer’di. Şimdi, “Eğer Sezer olsaydı bu yasayı onaylamazdı” demek ya balık hafızalılıktır ya da ikiyüzlülük.
Yeni yasa ile ilgili onayları-onaylamazdı tartışmaları sürerken Abdullah Gül’ün isteğiyle Mecliste yapılan değişiklikleri çoğu kişi gözden kaçırdı. Son yapılan değişikliklerle zaten kötü olan yasa daha da kötü hale geldi. Yapılan değişiklikle TİB başkanı, ‘siber güvenlik’ söz konusu olduğunda içerik ve yer sağlayıcılardan mahkeme kararı olmadan da bilgi alabilecek. Bu tip kararların daha önce telefon dinlemelerde ‘terör’ vb. gerekçelerle ne şekilde kullanıldığı malum. Şimdi ortalıkta tanımı olmayan bir ‘siber güvenlik’ tehdidi üzerinden TİB, sorgusuz sualsiz bir çok veriye ulaşabilecek. İnsan elinde olmadan soruyor: ”Hangi siber? Kimin güvenliği?”  Yapılan bir diğer değişiklik ise ‘özel hayatın gizliliği’ gerekçe gösterilerek TİB başkanı tarafından yayını engellenen içerikler ile ilgili. Bu içeriklerle ilgili TİB’in 24 saat içinde sulh ceza hakimliğine başvurması gerekiyor. Ancak sulh ceza hakimliğinin 48 saat içinde karar vereceğine dair hüküm metinden çıkartılmış. Bu da kararların mahkemede istenildiği kadar oyalanabileceği anlamına geliyor. Daha önce tanımsız bırakılan ‘trafik bilgileri’, yapılan değişiklikle tanımlanarak nelerin kaydedileceği de açık açık ilan edildi: IP adresleri, verilen hizmetin başlama ve bitiş zamanı, hizmet türü, veri miktarı ve abone kimlik bilgileri.
Bu kadar tepki toplayan bir yasayı, hele de TOR, VPN, SSH Tüneli vb. pek çok arkasından dolaşma yolu varken nasıl uygulayabilecekler birlikte göreceğiz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...