Alıştırabilmek/Şaşırtmayabilmek
Fotoğraf: Envato
Bir süredir eşimle Fransa’daydık. Fransız arkadaşlarımız Türkiye’de olup bitenle ilgililer, bize soruyorlar, biz de yanıtlıyoruz. Olup biteni açıklıyoruz açıklamasına ama onlar anlamakta zorluk çekiyorlar. Türkiye’de sınırlı da olsa demokratik bir devlet yapısının olduğuna, hukuk devleti temelinin bulunduğuna inanmışlar, açıklamalarımızla sergilediğimiz olan biteni demokrasinin ve hukuk devletinin değerleriyle bağdaştıramıyorlar. Bağdaştıramamaları bir yana, tüm olup biteni siyasi ve hukuki bir çerçeveye oturtamıyorlar. Bu da bir yana, tüm bu olup bitene şaşırmaz görünmemize, aldırmaz davranmamıza şaşırıyorlar ve biraz da kızıyorlar.
Fransız arkadaşlarımızdan bizi yakından tanıyanı, biraz kızgın, soruyor: “Yahu sen tüm olup bitenin normal mecrasında yürüdüğünü, yürüdüğü mecrada kazasız belasız çözüme ulaşacağını mı sanıyorsun?”
İşte o zaman Türkiye’nin geldiği aşamada devlet yapılanmasının gereklerine ve güvencelerine, yargının yapılanmasını, işleyişini ve yargı kararlarının etkilerini belirleyen düzenlemelere, belli yasal zorunluluklara rağmen, gözümüzün önünde normalmişçesine, hiçbir müeyyideye takılmadan süregelen şu ‘olup bitene’, sade bizim değil, olup bitenin tarafları ve tarafların yakın destekçileri dışında kalan büyük çoğunluğun şaşırmadığının, alıştığının farkına varıyorum. Bizler seyirci olmuşuz, olup biteni kuralları bulunmayan bir çatışma sürecinde, olup bitenin tarafları ve tarafların destekçileri arasındaki kuralsız mücadelede izliyoruz.
Seyirci seyrettiği maceranın senaryosunda tutarlık, mantığa ya da kurallara uygunluk aramaz; seyirciyi beklenmedik gelişmeler, bu gelişmeler karşısında ortaya çıkan beklenmedik olaylar cezbeder. Seyirci seyrettiği macerada yer almak istemez, sadece bitişin kendi tasavvuruna uygun biçimde, mutlu ya da mutsuz son olmasını bekler. Seyirci demokratik devlet biçiminde paralel devlet yapısının ya da devleti ele geçirmeye çalışan çetelerin olup olamayacağını sorgulamaz; seyirciyi ilgilendiren böyle bir yapının, çetelerin ortaya çıkmış olmasıdır, bu durum onu şaşırtmaz çünkü izleyeceği maceralarda böyle durumların olmasına alışmıştır. Seyirciyi izleğe odaklaştıran etken yolsuzluğun ya da rüşvetin kendisi değil, yolsuzluk ya da rüşvetin dayandığı toplumsal çıkarlar, tarafların toplumsal, siyasal ve ekonomik konumları, güç ve otorite kullanabilecek konumda olmaları, karşılıklı çıkarların kesiştiği ve çatıştığı entrikaların senaryolarıdır. Seyirci yolsuzluk ve rüşvetin üstüne gider görünenlerin belli hukuk kurallarına uygun davranıp davranmadıklarıyla ilgilenmez; yolsuzluk ve rüşvete karşıysa bunun üzerine gidenlerin cesaretiyle avunur. Aynı şekilde, seyirci yolsuzluk ve rüşvetin üzerine gidenlerin ya da gidiyor görünenlerin bir entrika çevirdiklerini düşünüyorsa, bunları tasfiye edenleri, belli kurallara uysunlar uymasınlar içten alkışlar.
Türkiye’de kötü olanı, son yıllarda bizlerin ‘olup biteni’ seyirci olarak izlemeye alışmamıza, hiçbir şeye şaşırmamamıza çalışılmış olmasıdır. Bu durum, iktidar için en kötü olanıdır. Çünkü seyirci kalmak despotizmin sonunu hazırlayan sessizlik dönemidir. Türkiye’de ise halkın büyük çoğunluğu seyirci olmaktan çıkarak kendi kaderi üzerinde söz sahibi olma kararlılığını değişik fırsatlarda göstermiştir.
Seyirci kalmak despotizmin istediği toplumsal davranıştır. Ama bu davranış, seyirci olmaktan çıkılarak, kendi kaderi üzerinde söz sahibi olma kararlığına dönüştüğü an despotizmin sonunu başlatır. Halk gözünün önünde gerçekleşen tüm ‘olup bitene’ macera senaryolarının çekiciliğine kapılarak seyirci kalmaktan bıkar, senaryo yazılımını bizzat ele alır ve ufukta beliren demokrasi onun tutkusu olur.
- Yücel Sayman'ın eşinden veda notu 17 Aralık 2021 04:40
- Taburcu olmak/tezkere bırakmak 30 Ekim 2021 23:16
- YAE atışması üzerine 17 Ekim 2021 00:14
- Gülünç bile olmayan bilinçli davranışlar 12 Eylül 2021 00:12
- Makul ve makbul olmayan dilin yakın tarih serüveni 05 Eylül 2021 00:12
- Yıllara meydan okuyan kitap 22 Ağustos 2021 00:13
- Güvenlik/Özgürlük: Son aşamalara doğru 08 Ağustos 2021 00:12
- Sınırları aşan kitlesel hareketlilik 01 Ağustos 2021 00:12
- Yansımalar 27 Haziran 2021 00:30
- Yeşiller Partisi 13 Haziran 2021 00:15
- Yetilerimi kamulaştırmışlar!.. 06 Haziran 2021 00:50
- Şaşırtabildiklerimizden misiniz?.. 09 Mayıs 2021 00:02