11 Ocak 2014 00:07

Türkiye'yi yeni bir sistem paklar!

Türkiye\'yi yeni bir sistem paklar!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Her devrin adamı olarak da ün yapan, deriniyle sığıyla, her seviyedeki devlet düzeneğinin çarklarından biri olmuş ya da olması sağlanmış olan Cemil Çiçek soruyor; “Bu nasıl hukuk devleti?”
İnsanın aklına hemen Pir  Sultan Abdal’dan beri dilden dile kuşaktan kuşağa aktarılan ve bu günlerde 11 Ocak’ta Ankara’da yapılacak olan ve emekçilerin güçlü bir duruş sergilemesi beklenen mitinge ismini veren “Bozuk Düzende Sağlam Çark Olmaz” sözü geliyor.
Ya da deveye sorulan “Boynun neden eğri” sorusuna onun verdiği “nerem doğru ki” yanıtı.
Bu sistem bozuk. Tüm cilasına rağmen, neresinden tutsanız dökülüyor. Dolayısıyla bozuk düzende sağlam çark aramak boşuna!
Aslında tümü bunun farkında.
Baykal’ın piyasaya duhul eylemesi, Feyzioğlu’nun atadan babadan yadigar tekçi sitemi kollamak için atağa geçmesi, kalemşorların, onca söz erbabının, bolca akademisyenin, stratejistin, bir çok çevrenin el birliğiyle “paralel” olanının başını ezmek için seferber olması hiç boşuna değil. Kanlı bıçaklı gibi görünseler de, bir kez daha gevşeyen vidalar el birliğiyle sıkılmaya, yıkama ve yağlamada büyük bir dayanışma gösterilmeye çalışılıyor.
Yani devlet yeni yöneticileri için tahkim ediliyor.
Sadece AKP değil, sağdan soldan tüm sistem savunucuları devleti tahkim etmek, kurumları güçlendirmek, “paralel devlet”in başını ezmek için teyakkuz halinde.
Dinciler, tarikatçılar, muhafazakarlar, Kemalistler, milliyetçiler ele ele verip devleti güçlendirmeye, göçen yerleri onarmaya çalışıyorlar.
Kimisi hukuk adına, kimisi kanun namına... ‘Demokrasi’ dediklerine bakmayın. O, kendileri için yol açıyorsa aladır. Ne diyor, anayasa yapamamış olsa da kanunlar şahı edasında dolaşan Cemil Çiçek; “Bir hukuk devletinde hiç kimse her istediğini, her istediği şekilde yapamaz. Hukuku bir tarafa bırakıyoruz, siyaseten işimize nasıl geliyorsa tartışıyoruz. Ama sonra da diyoruz ki, ‘Türkiye hukuk devletidir.’ Bu nasıl hukuk devleti? Uymadığın kuralın arkasına nasıl sığınırsın?”
Sistemin dağılma ve çökme ihtimali hepsini korkutuyor. Bırakın hukuk devletini, kanun devleti bile olamadıklarını ikrar edip duruyorlar.
Ancak beslendikleri, dayanarak güç aldıkları kaynakların göz göre göre dağılması onları telaşlandırıyor.
Sistemin duvarlarından sökülen her taşın, yeni bir algı, yeni bir dalga ve arayış, yeni bir alternatif yaratacağından ödleri kopuyor. Birbirlerine sarılmaları, akıl vermeleri, telaşları boşuna değil. Çünkü mevcudu daha iyi geliyor onlara. Üzerinde top sektirecekleri bir saha var. Oyuncu onlar, bir birine çalım atan onlar, gol atan onlar.
‘Alimallah’ sahaya halklar çıkar, oyuncular değişir, her durumda gol yemeye mahkum edilmiş olanlar karşılarına dikilir, onları sahadan süpürmeye kalkarsa, dünyaları yıkılır. Bunu hiç biri istemiyor. Ne AKP, ne CHP ne MHP, ne tarikat, ne ulusalcılar...
Kürtlerin, Alevilerin, emekçilerin, halkların hak ve özgürlük arayışları ve ilerleyişlerinin basıncı onları korkutuyor ve birleştiriyor.
Ancak Türkiye’yi, Türkiye’nin her dilden, her ulustan her inançtan ve inanmayandan tüm halklarının eşit ve özgür yaşayacağı, tırnaktan tepeye demokrasi ile yönetilen bir siteme ihtiyacımız var ve bunu mevcut partileri ve sistemi şurasından ya da burasından yapışmış ya da bağlanmış hiçbir güçle başarmak mümkün değil.
Kürt halkını, Rum’u Ermeni’yi Yahudi’yi, Laz’ı, Çerkes’i, Türk’ü, emekçiyi ve tüm insanlığı kurtaracak olan da budur. Bunlar hâlâ 12 Eylül faşist askeri darbesinden nemalanan, her biri bir yerinden beslenen, Anayasanın tümünün toptan çöpe atılmasına bir türlü rıza göstermeyen partiler değil mi?
Tümü Ermeni soykırımında, Süryani mezaliminden memnun. Kimi 1925 Kürt katliamında, kimi Alevi kıyımlarında birleşiyor.
Gerisi post kavgası!
Ancak buz kırılmış, yol açılmıştır. Tüm eksik ve kusurlarına rağmen, insanlık namına ilerleme kaçınılmazdır. Sadece yolsuzluk ve rüşvetten değil, ‘hukuk devleti’ de her yanıyla dökülüyor.
Artık görülmesi gereken bu sitemin tepeden tırnağa değiştirilmesi gerektiğidir. Buna kilitlenmekten başka çıkar yol yok.
Bize yeni bir sistem gerek!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...