Operasyon Başbakana yapılmıştır
Fotoğraf: Envato
Başbakan “17 Aralık operasyonu”nun kendisine karşı yapıldığını söylüyor. Doğru söylüyor. Elbette, operasyon Başbakan ve dört Bakana karşı yapılmıştır. Fakat, Başbakan ve Bakanlar ancak TBMM’nin izni ile Yüce Divan’da yargılanabildiği için, savcılar Başbakan ve Bakanların oğulları üzerinden soruşturma yürütebilmiş ve ancak onları sanık sandalyesine oturtabilmiştir.
Soruşturmadaki iddiaları okuyan herkes kolayca anlayabilir ki, sanık sandalyesine oturan oğullar, babalarının adına ve onlarla birlikte soruşturma konusu yolsuzlukları işlemişlerdir. Nitekim, AKP’den istifa eden bazı milletvekilleri ve müstafi Bakan Bayraktar baba oğul ilişkisini ve bakanlar ile Başbakan ilişkisini açıkça anlatmışlardır.
Bazı yazarlar ve politikacılar yolsuzluk yapan Başbakan ve bakanlar sandıkta değil, yargıda hesap verir diyor. Doğru söylüyorlar. Fakat, AKP’nin Meclis çoğunluğu karşısında Başbakan ve bakanların, bu Meclis aritmetiği değişmeden yargı karşısına çıkartılamayacağı, yargıya hesap vermeyeceğine göre; ya Meclis aritmetiğinin değişmesi ya da 2015 milletvekili seçimlerinde Başbakan ve yolsuzluğa karışan bakanların milletvekili olmaması gerekiyor.
Peki, Başbakan ve bakanlar yargılanmaktan korunuyor da tutuklu, tutuksuz yargılanan milletvekilleri ve belki de önümüzdeki günlerde haklarında kesinleşmiş mahkumiyet kararı var diye milletvekilliği düşürülecek Tuncel ve Alan bu muafiyetten yararlanamıyor? Çünkü onlar bakan değil bir…Anayasa, “teröristlere” koruma tanımıyor ve onlar “terörist” suçlaması ile yargılanıyor iki…Sistem böyle.
Başbakan ve Bakanları, milletvekilliği sona ermeden yargılamanın yolu onların terörist sayılmasından geçiyor. Belki de bu nedenle, son günlerde BM tarafından terörist sayılan ve aranan El-Kadı ile Başbakan ve oğlunun ilişkisi gündeme getiriliyor.
Osmanlı’da oyun çok.
AKP kanadı da yoğun bir çalışma içinde. Cemaat yandaşlarına kontür-yargı operasyonu hazırlığı içindeler. Fakat, onları terörist mi saysınlar, Hükümeti devirmek için harekete geçmiş darbeciler olarak mı nitelesinler henüz karar veremiyorlar. Başbakan konuşmalarında Cemaatin Hükümete darbe yapmaya soyunduğunu sık sık vurguluyor. Kendilerine karşı yapılmış operasyonda teröristlere uygulanan hukukun uygulandığını söyleyerek “silahsız terörist olur mu?” diye soruyor. Başbakan böyle söylediğine göre Cemaate de “terörist” diyerek soruşturma açmak çok inandırıcı olmaz. Bu yüzden Balyoz, 28 Şubat davaları gibi hükümeti devirmeye teşebbüs diye bir soruşturma gündeme getirilebilir. Arkasından da Koç’a yapıldığı gibi Cemaatin işletmelerine vergi denetimi vs. ile baskılar gündeme gelebilir.
Başbakan, kontra-operasyon için kararlı görünüyor. Bazı AKP’liler ise hâlâ iki taraf arasında ateşkes sağlamaya çalışıyor. Onlar da Cemaatin yeni saldırılarından çekiniyor. Bu kavganın sonunda iki taraf da büyük zarar görür tezini savunuyor.
Yılbaşı kutlamaların havası dağılsın, taraflardan birinin yeni hamlesini göreceğiz. Bakalım ilk saldıran hangi taraf olacak?
- Barış ne zaman gelecek? 16 Nisan 2024 04:47
- Sosyalistlerin seçim çalışması nasıl olmalıdır? 09 Nisan 2024 04:42
- Seçim dersleri 02 Nisan 2024 04:47
- Moskova katliamı 26 Mart 2024 05:38
- Büyük Birader bizi gözetliyor 19 Mart 2024 04:39
- Küçülemeyen devlet 12 Mart 2024 04:52
- Etkisiz hale getirmek 05 Mart 2024 04:48
- Her şey rant için 27 Şubat 2024 08:49
- Hem yasa koyucu hem yürütücü hem de hakim 20 Şubat 2024 04:48
- İşkenceyi ve işkenceciyi aklamak 13 Şubat 2024 04:40
- Böyle demokrasi olmaz 06 Şubat 2024 04:46
- Seçim sonrası için hazırlık 30 Ocak 2024 04:45