27 Kasım 2013 00:12

Deriniyle devlet

Deriniyle devlet

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Halk oyuyla iktidara gelen hükümetlerin devlet yönetiminin görünür yüzü, gerçek hükmedenin ise ortalıkta görünmeyen, derinlerdeki güçler olduğu bilinir. Bütün bir soğuk savaş döneminde meşru ve resmi temsilciler iki kutuplu dünyayı, içerde ve küresel düzeyde, diplomatik bir üslupla belirli bir denge içinde döndürülebilir kılmakla görevliydiler; derin güçlere ise devlet lehine olan bir dengesizliği alttan alta, her yol mübah anlayışıyla örgütlemek düşerdi. Devletin bir görünen bir de derin yönünün olması, lazım geldiğinde bütün kirli işlerin derin devlete fatura edilmesini, meşru gücün olan bitenden kolaylıkla sıyrılmasını kolaylaştırdı. Bu fatura kesmenin Susurluk’tan bu yana Türkiye’de de çok işe yaradığı söylenebilir.
Susurluk kazasında ortaya dökülen gerçekler ve Ergenekon-Balyoz iddianameleri siyasete temiz bir sayfa açmak iddiasındaki AKP’nin elini bir hayli kolaylaştırmıştı. Sade yurttaşın zihninde hükümetin, tortulaşmış, devlet içinde devlet kuran yapılarla hesaplaştığı izlenimi var.
Hükümetin 12 yıllık icraatının sonunda geldiğimiz yer ise bunun hiç de böyle olmadığını, AKP’nin derin devletle başlıca derdinin onu ortadan kaldırmak ve demokratik kanallara yol açmak değil de derin devleti meşrulaştırmak, görünür kılmak olduğunu gösteriyor. Bu süreçte öyle olağan dışı yöntemler kullanıldı ki, normal olmayan normalleşti; üstelik “okyanus ötesi”nden yapılan siyasal müdahalenin meşruiyeti sorgusuz sualsiz kabul edilir hale geldi.
AKP’nin cemaat ve tarikatlarla kurduğu koalisyonun nüfuzlu eş-lideri Fettullah Gülen bugün siyasi iddiası olan her partinin ve kişinin kendisinden el ve hayır duası almak zorunda kaldığı bir figür mertebesine yükseldi. Fethullah Gülen bir parti lideri değildir, Fethullah Gülen etkili ve güçlü bir sivil toplum örgütü yöneticisi de değildir ve Fethullah Gülen demokratik mücadelenin birikimini nezdinde temsil eden bir şahıs da değildir. Parti kurarak aktif siyaset yapmayı, düz ovaya inmeyi reddettiği gibi partiler üstü durmaya özen gösterir. Onun bu yoldan daha etkili bir yöntemi vardır ki, bu da, devlet kurumlarında kadrolaşma yoluyla hüküm sürebilmektir. Bu da Gülen’in, kendisinden icazet almayan hiçbir yapının iktidar olamayacağı imasını sürdürmesine imkân sağlar. Gülen Cemaati devletin derinliklerinde çalışır ve derin devlet olma hevesindedir. Onun görünürlüğünü meşruiyete dönüştürmek için cemaatin bir sivil toplum olarak tanınması için az çaba da harcanmadı bu ülkede.  
Bu durum, gelişmelere biraz yukardan bakmaya çalışıldığında aslında çok şaşırtıcı olmalı ama öylesine tuhaf bir atmosfer var ki, devletin onca badireden sonra böyle bir hemhal olma durumunu da kanıksatıyor.
Çok büyük bir iktisadi kurum olan cemaatin aynı zamanda devlet organları içinde giderek büyüyen bir nüfuza sahip olması ve simbiyotik ilişki kurduğu AKP ile MİT krizinden başlamak üzere giderek büyüyen bir çatışmaya girmesi ve siyasetin bu çatışma ekseninde şekillendirilmeye çalışılmasının sonuçlarının sadece hükümeti etkileyeceğini söylemek zor. Bu çatışmanın, AKP’nin cemaat dershanelerini hedef alan kapatma kararı kılığında patlayan biçimi basitçe bir koalisyon çatlağına işaret etmez.
Gülen-AKP çatışması dershaneler özelinde iyice berraklaştığı gibi aynı zamanda hukuk ve piyasanın düzenlenmesindeki başlıca ilkenin ne olacağıyla ilgili de bir çatışmadır. Erdoğan’ın dershanelerle ilgili mevcut mevzuatı hiçe sayan keyfi inadı ister istemez Gülen cemaatinin derinlikli varoluşunu güçlendiriyor. Cemaatin hukuk dışı bir meşruiyetle palazlanmasını kolaylaştıran da zaten Hükümetin başından beri bu tutumuydu. Bu hukuksuzluktan kimin başına kabak patlayacağı merak ediliyorsa sokağa baksın; daha dün Barış Atay ve arkadaşlarına gözaltında RedHack sorgulaması yapıldığında örgüt mefhumunun nasıl bulanıklaştırıldığı orada gayet açık görülüyor.
Devlet ve Hükümet kendi derin güçlerine çeki düzen verirken, kendisi de yeniden şekillenirken biraz sancı çeker, ama filler tepişirken çimenler ezilir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...