21 Kasım 2013 00:14

İktidar mücadelesi kızıştı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kamil Tekin Sürek

Tüm yazıları

Kasım ayı başından itibaren iktidar için siyasi kavga ivme kazandı. Burjuva politikacılar yerel seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimler için start verdiler.
Tayyip Erdoğan yerel seçimlerden daha çok Cumhurbaşkanlığı seçimini düşünüyor. Anayasa Uzlaşma Komisyonunu dağıtması bunun işareti. Cumhurbaşkanlığının yetkilerini daha da artıran ve parti üyesi bir cumhurbaşkanlığı müessesesi getiren Anayasa’yı kısa bir süre sonra Meclise getirip geçirmeyi ve yerel seçimlerle birlikte Anayasa referandumunu yapmayı planlıyor olabilir Erdoğan. Fakat, bu planı bozacak çok güç var karşısında. Sadece CHP, MHP ve BDP değil. Gülen Cemaati ve AKP içinden bazı gruplar da Erdoğan’ ın planına çomak sokabilir. Erdoğan bunun için referandumda Barzani taraftarı Kürtler ve dindar Kürtlerden oy almayı düşünüyor olabilir.
Diyarbakır şovu, Kerkük petrolünün yanı sıra, Barzanici Kürtlerin desteğini alarak BDP’nin gücünü bölme ve yerel seçimler ile muhtemel bir referandumda Barzani taraftarı ve dindar Kürtlerin oyunu almak hesabı ile yapılmış olabilir. Genel af ve dağdakilerin indirilmesi ise Tayyip Erdoğan’ ın referandum ve Cumhurbaşkanlığı vaadidir.
Gülen Cemaati, Abdullah Gül, Bülent Arınç vd. Erdoğan’ın bu planına sıcak bakmıyor. Onlar, mevcut yasalar çerçevesinde Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması, Arınç’ın Başbakan olması ve Gül’ün AKP Genel Başkanı olması ya da Gül’ün başbakan, Arınç’ın parti başkanı olmasını yeğliyor gibi görünüyor. Tabii, Cemaat’in AKP içindeki pozisyonunun da güçlendirilmesi ve bürokrasi içinde cemaatçilere yapılan “haksızlıkların” düzeltilmesi de bu çevrelerin arzusu.
AKP içindeki çatışma ve çekişmeler yerel yönetimler için adayların belirlenmesinden sonra daha da sertleşebilir. Erdoğan muhalifleri daha da güçlenebilir.
CHP ise Gülen ve ABD-AB’den de destek alarak ve Sarıgül yeni yüzü ile Erdoğan’dan iktidarı almaya soyunuyor.
Diyarbakır konuşmaları, dershaneler meselesi tartışmalarının yanı sıra önümüzdeki günler başka konularda da sert tartışmalar yaşanabilir. Tarafların kirli çamaşırları, kasalardaki dosyalar faş edilebilir.
HDP ve BDP’yi bölme çabaları da Erdoğan’ın planlarına uygun olarak gündeme getirilmeye başlandı. Fakat, hem HDP hem de BDP bu konuda gayet sağlam. Medya eliyle yürütülen bütün provokasyon ve bölme çabalarına karşı dik duruyor ve bölücü salvoları savuşturmasını biliyor.
Önümüzdeki iki yıl siyasetçiler için çok heyecanlı olacak.
Onlar tepişirken, işçi sınıfı ve emekçiler ise bağımsız örgütleri ve sınıf politikaları ile etkili ve sonuç alıcı hamleler yapabilir. Demokrasi güçleri pek çok kazanım elde edebilir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI