14 Kasım 2013 07:24

Kıdem tazminatı

Kıdem tazminatı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, son günlerin en önemli gündemlerinden biri olan kıdem tazminatı konusunda itiraf gibi açıklamalar yapmış. Babacan diyor ki, “Zaten işçilerin yüzde doksanı kıdem tazminatı alamıyor”, “Kıdem tazminatı alan yüzde on da daha çok sendikalı işçiler”, “Sendikalara sorduğumuzda bizim böyle bir problemimiz yok diyorlar”. Babacan’ın söyledikleri doğru ama bu doğrular Babacan’ı ve hükümeti ve elbette ki patronları haklı kılmıyor.
Birinci olarak, işçilerin yüzde doksanı neden kıdem tazminatlarını alamıyor. Çünkü, işçilerin çoğu kaçak çalıştırılıyor. Kaçak çalıştırılmayanların çoğu kıdem tazminatı almak için zorunlu olan bir seneden az süreli olarak çalıştırılıyor. Ve, bunlardan geri kalan az sayıdaki işçi de kıdem tazminatına hak kazandığı halde, patronların kurdukları naylon şirketlerin sözde iflas etmeleri nedeniyle paralarını alamıyorlar.
Öyleyse çözüm, yüzde doksan kıdem tazminatı alamıyor diye kıdem tazminatını yüzde seksen düşürüp, fon oluşturmak değil. Yukarıdaki olumsuzlukları ortadan kaldırmaktır. Yani, kaçak çalıştırmayı engelleyeceksin. Çalışan herkes sigortalı ve sendikalı olacak. Böylece sigorta sisteminin çökmesini de engelleyeceksin. Patronların kazancı biraz azalacak ama sosyal sigortalar ve işçi kazanacak. Kısa süreli çalışmayı kaldıracaksın. On ayda, on bir ayda bir işçinin giriş çıkışını yapmayacaksın. Kaç sene çalışıyorsa o kadar sene üzerinden bütün haklarını alacak. Hem, işçi kazanacak, hem sosyal sigortalar kazanacak. Patronlar, kurdukları naylon şirketler iflas ettiklerinde şahsi mal varlıkları ile şirketlerinin borçlarından sorumlu olacak. Naylon şirketlerle işçileri yıllarca sömürdükten ve şirketin içini boşalttıktan sonra iflas ettim diyemeyecekler. İflas eden şirket ortakları iflas borçlarını tamamıyla ödemedikçe yeni şirket kuramayacak, ortak olamayacak. Bakalım o zaman iflas eden kaç şirket kalır. İflas eden şirket çok fazla kalmaz ama her sene kârlarını yüzde üç yüz, dört yüz arttıran patronların kazançları biraz azalır.
Patronları bu kadar korumaz ve açık soygunlarına göz yummak, ortak olmak yerine, işçinin en temel haklarını koruyacak küçük bir iki tedbir aldığında sorun çözülür.  Ama, sen işçilerin değil, patronların hükümeti olduğun için, sorunu çözmek için işçinin yılda bir aylık ücreti olan kıdem tazminatını da yüzde seksen azaltmaya çalışıyorsun.
Patronların kazancını biraz azaltsan ne olur? Türkiye ekonomisi batar mı? Patronlar kazançlı olmadığı için üretim yapmaktan vaz mı geçer? Hayır. Bunların hiç biri olmaz. Türkiye’ de kıdem tazminatı alıyorlar dediğin yüzde onluk sendikalı işçinin çalıştığı işyerlerinin hiç biri batmıyor. Üstelik oraların patronları da dünyadaki rakipleri pek çok patrondan daha büyük oranlarda kâr yapıyor.
Sen, sana oy veren yüzde ellinin yüzde kırk dokuzunu korumuyorsun. Yüzde birinin de yasaları dolananını, naylon şirket kuranını, şirketim iflas etti deyip, işçilerin haklarını yatlarda kızlı erkekli yiyenlerini koruyorsun. Vergi kaçıranını, sigorta primini yarmayanını koruyorsun.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa