Telif-1: Mickey Fare Yasası
Fotoğraf: Envato
15 yıl önce, 27 Ekim 1998’de Amerikan Meclisi, Telif Süresi Uzatma Kanunu’nu onayladı. Onaylanan kanunla daha önce 1976’da kişisel üretimler için sanatçının ömrü artı 50 yıl, müşterek eserlerde ise 75 yıla çıkartılmış olan bir sanat eserinin kamu malına dönüşme süresi kişisel üretimler için sanatçının ömrü artı 75 yıl olarak tanımlanırken, müşterek eserlerde ise üretim tarihinden itibaren 120 yıl ile yayın tarihinden itibaren 95 yıl sürelerinden kısa olanı olarak tanımlandı. Bu kanun, Mickey Fare’nin ilk yayınlanan bölümünün kamu malına dönüşmesini ertelediği için zaman zaman Mickey Fare’yi Koruma Kanunu olarak da anıldı.
Onaylanan kanun, 20. yüzyılın ilk yarısındaki önemli kültürel üretimlerin ciddi bir kısmının kamu malına dönüşmesi 20 yıl ertelenmiş oldu. Bu erteleme, eserlerin şu anki telif sahipleri tarafından bir bayram havasında karşılandı. Ne de olsa 20 yıl daha ölülerden para kazanacaklardı. Ayrıca söz konusu telif süresi uzatılmış işlerin yayınlaması, başka eserlerin içinde kullanılması, yeniden üretilmesi gibi kamu yararına olan her şey de küçük bir grubun çıkarı için 20 yıl ertelenmiş oldu.
1998’de Walt Disney başta olmak üzere ABD’nin büyük film ve müzik tekelleri ve bunların birliği olan MPAA kanunun çıkması için ciddi bir lobi çalışması yürütmüştü. Birkaç meclis üyesi ve akademisyenin “şirketlerin çıkarı kamunun çıkarının önüne konuluyor” itirazları dışında güçlü bir karşı duruş olmayınca kanun kolayca meclisten geçti. Şimdi Mickey Fareyi Koruma Kanunu’nun koruduğu eserlerin teliflerinin kalkmasına 5 yıl kaldı. Müzik ve film tekellerinin telif sürelerinin uzatılması hatta 98’de tartışıldığı şekliyle -Amerikan Anayasası sonsuz telif hakkına izin vermediğinden- ‘sonsuz eksi bir güne çıkartılması rüyası hala sürüyor. Öte yandan 98’den farklı olarak bugün özgür kültür hareketi ve benzeri, kültür ürünlerinin teliflerinin kamu yararı öne çıkartılarak tasarlanmasını savunan ve bunu “Creative Commons”(Yaratıcı Kitleler) gibi yasal lisanslarla mümkün kılan hareketlerin varlığı telif lobisinin işini düne göre biraz daha zorlaştırıyor. Internet’in yayılması ile eskinin kültür ve sanat eserlerine erişimin kolaylaşmış olması ve bu eserlerin telifli ya da telifsiz olarak yeniden üretimde kullanımı, yeni eserler üreten bağımsız sanatçıların projelerini desteklemek ve dağıtmak için yaygın bir şekilde Internet’i kullanması da telif lobisinin karşısında durabilecek potansiyel bir sanatçı-izleyici kitlesi oluşturuyor.
Günümüz Internet trafiğinin kayda değer bir kısmını telif lobisine göre “hırsızlık”, meseleye başka bir yönden bakanlara göre ise “kopyalayarak çoğaltma” olarak adlandırılan film, müzik ve oyun indirmeleri oluşturuyor. Bu tartışmalar ekseninde telifin dünü bugünü ve geleceği birkaç yazı boyunca bu köşenin konusu olacak.
- İşlevini arayan alet: Yapay zekâ 20 Nisan 2024 04:45
- Masaüstü işletim sistemlerinin geleceği ve Linux 13 Nisan 2024 04:35
- XZ arka kapısı ve açık kaynağın zaafları 06 Nisan 2024 04:53
- Veri yağmacıları 16 Mart 2024 04:34
- Yapay zeka ve sihirbazlar 09 Mart 2024 05:07
- Verileriniz sermayeye feda olsun! 02 Mart 2024 05:40
- Geniş dil modelleri ve olağan hataları 24 Şubat 2024 04:09
- Apple’ın AB’ye misillemesi PWA’ların sonu mu? 17 Şubat 2024 04:43
- Disney, oyunlar ve at zırhı 10 Şubat 2024 04:19
- Open AI fikri mülkiyete karşı 13 Ocak 2024 04:44
- Yapay zekanın belirsiz geleceği 06 Ocak 2024 04:00
- Yapay zekada telif kavgası: Tekeller tekellere karşı 30 Aralık 2023 04:47