11 Ekim 2013 13:01

Bu nasıl kardeş payı?

Bu nasıl kardeş payı?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

50’nci Altın Portakal ulusal yarışı bu akşam son bulacak. 10 filmin yer aldığı ulusal yarışmanın filmleri dün Mavi Dalga ile tamamlandı. Çarşamba gününün iki filmi ise, kardeş hikayelerine ayrılmıştı. İki kız kardeşin gerilimli tatili ve sırlarını konu alan Kusursuzlar sinema duygusuyla festivaldeki birçok örneği geride bırakırken, Kutsal Bir Gün absürt olmayı deneyen bir erkek muhabbetiyle sınırlı kaldı.

GÜÇLÜ SİNEMA

Kusursuzlar, Canavarlar Sofrası ile bilinen Ramin Matin’in ikinci filmi. Bir tatil kasabasında anneannelerinin ölümü üzerine bir araya gelen iki kız kardeşin tatilini konu alıyor. Görüntüleri, müziği, oyunculukları gayet başarılı olan filmin anlatımı, aralarındaki gerilimi başarıyla hissettiriyor. Sonuna kadar merak duygusunu ayakta tutan olay örgüsü, bu huzurlu görünen tatilin altındaki sırrı adım adım açığa vuruyor. Yarışmanın birçok zayıflığı olan filmleriyle karşılaştırmak bile haksızlık sayılacak bir sinema duygusuna sahip olan Kusursuzlar’ın dezavantajı, Çeşme’de bir yazlıkta geçen olayların birçok toplumsal olayın yanında seyirciyi kendine çekmekte zorlanması. Zaman zaman gerilim bunu unuttursa da, kardeşler arasında geçenler kadın olmaya dair bir hikaye anlatıyor. İki kardeşin sorunlarla baş etmek için iki farklı yöntemi var ama bunlar aynı soruna dair kardeşçe iki tepki sadece. Esra Bezen Bilgin ve İpek Türktan Kaynak da hafızalardan kolay çıkmayacak oyunculuklarıyla bunun altını çiziyor.

KUTSAL ERKEK ÇOCUKLARI

Kutsal Bir Gün, yıllardır sektörde çeşitli görevler yapan Serdar Temizkan’ın ilk filmi. Hayatı boşvermiş, ayyaş iki erkek kardeş ve çevresindekileri konu edinen film, absürt bir mizah yapmayı deniyor. Başta, birkaç kötü örnekle olsa da, ilginç bir deneme olması ilgi çekebiliyor. Ancak çok geçmeden filmin aslında kendisini çok ciddiye alan üslubu ile saçma olaylar örgüsü arasındaki çelişki izleyeni çarpıveriyor. Sonunda ortaya çıkan, uzadıkça uzayan bir maçoluk güzellemesi aslında. Sözü edilen kutsal gün, anneler günü ve kahramanların “İçine çocuk koyacağım” gibi çirkin replikleriyle kutsanan şey, iki saat ve onlarca şişe içki boyunca her karesiyle yinelenen bir vurguya dönüşüyor. Bir türlü bir yere oturmayan mesajlar bombardımanının arasında büyümeyen erkek çocuklarının sabahı etmeleri ne kadar kutsalsa, o kadar.
 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...