Dinde reform çabaları
Fotoğraf: Envato
Papa, ateistlerin de iyi insan olmaları koşullarında cennete gidebileceklerini söyledi. Papanın sözü Türkiye’de küçük bir tartışma çıkardı. Muhtemelen Hristiyan Dünyası’nda bu kadar tartışılmamıştır.
Papa yukarıdaki sözü ablamdan yirmi yıl sonra söylemiş. Ablam da komünistlerin Allaha inanmasalar da cennete gideceğini söylerdi.
Dinde reform çabaları, dinler kadar eski. Hele dinlerin anayurdu Ortadoğu ve Anadolu’da dinler, mezhepler, dinlerin farklı yorumlanması, tarikatlar tarih kadar eski.
Dinler hiç değişmiyormuş gibi görünse de, krallar, padişahlar (ve hatta bütün egemenler diyebiliriz) dinleri işlerine geldiği gibi, çıkarları doğrultusunda kullanmışlar. 8.Henry’nin boşanma hikayesi bilinir. Kanuni için de şöyle bir hikaye anlatılır. Kanuni ölmüştür. Gömülürken mezarına bir kutunun da konulmasını vasiyet etmiştir. Müslüman gömülmesinde böyle bir adet yoktur. Ebussuut Efendi’ye sorarlar. Dinen böyle bir şey mümkün müdür diye, Ebussuut kutunun içindekini merak eder ve kutuyu açtırır. Kutunun içinde Ebussuut Efendi’nin çeşitli konularda verdiği fetvalar vardır. İcraatlarından ötürü (çoğunun dine aykırı olması nedeniyle) Allah’a hesap veremeyeceğini düşünen Kanuni, Şeyhülislam’ın fetvalarından medet ummuştur.
Avrupalılar kapitalizme geçiş döneminde dinlerini bu yeni üretim tarzına uydurdular. Martin Luther, Calvin ve diğerleri yozlaşan zamana uymayan Vatikan’a karşı kitleleri peşlerine kattılar.
Vatikan da son yıllarda güncellemeler yapıyor. Prezervatif kullanılması, kürtaj, eşcinsellik, Müslümanlık, Ateizm vb. konularda kendini zamana uydurmaya çalışıyor.
İslam Dünyası’ nda ise bazı odaklar reform çabalarına direniyor. Faiz yasağı gibi konular aşılmış. En dogmatiği dahi açık ya da dolaylı faiz uygulamasına karşı çıkmıyor. Fakat, özellikle kadınların örtünmesi, kadınların sosyal yaşamdan dışlanması, namaz ve oruç gibi dini ritüeller, içki yasağı gibi konularda güncellemelere karşı çıkıyorlar. Kadının sosyal yaşamda yerini alması, çalışması, çalışan Müslümanların namaz ve oruç gibi ibadetlerini yerine getirmekte zorlanması güncellemeyi gerekli kılsa da sosyal yaşamı ve toplumsal düzeni dinin kurallarına uygun hale getirerek bu sorunu çözeceklerini düşünüyorlar.
Türkiye’de reform ya da güncellemenin karşısındaki en önemli güçler İslamcı partiler ve Diyanet İşleri Başkanlığı. Bu çevreler, resmi dini çizginin tartışılması ve eleştirisini de maddi ve manevi baskılarla engelliyor. Okullar, medya, yargı, RTÜK gibi kurumlar kanallarıyla Diyanet çizgisinin dışına çıkanları hizaya getirmeye çalışıyor.
Son günlerde siyasi tutum olarak İran’a yakın bazı İslamcı çevreler, Antikapitalist Müslümanlar, Devrimci Müslümanlar vb. resmi Diyanetçi çizgiyi antiemperyalist, antikapitalist argümanlarla eleştiriyor. Bu eleştiriler elbette olumlu ama yetersiz. 28 Şubat günlerindeki gibi kurgulanmış, sahte delillerle değil ama gerçek olgu ve olaylarla iktidardakilerin ikiyüzlülüğünü teşhir etmek önemli. Ayrıca, cihadcı (canı, malı ve haremi helal anlayışları) pratiği marjinal bir grubun yaklaşımı değil ama İslamcı pratikteki yeri ve önemini tartışmalıyız. Aksi takdirde, hepimiz Elhamdülillah Müslümanız yaklaşımı ile din istismarcısı baskıcı ve sömürücü iktidarları halkın tanıması uzun yıllar alabilir.
- Barış ne zaman gelecek? 16 Nisan 2024 04:47
- Sosyalistlerin seçim çalışması nasıl olmalıdır? 09 Nisan 2024 04:42
- Seçim dersleri 02 Nisan 2024 04:47
- Moskova katliamı 26 Mart 2024 05:38
- Büyük Birader bizi gözetliyor 19 Mart 2024 04:39
- Küçülemeyen devlet 12 Mart 2024 04:52
- Etkisiz hale getirmek 05 Mart 2024 04:48
- Her şey rant için 27 Şubat 2024 08:49
- Hem yasa koyucu hem yürütücü hem de hakim 20 Şubat 2024 04:48
- İşkenceyi ve işkenceciyi aklamak 13 Şubat 2024 04:40
- Böyle demokrasi olmaz 06 Şubat 2024 04:46
- Seçim sonrası için hazırlık 30 Ocak 2024 04:45