04 Eylül 2013 13:45

Olimpiyatta seçim haftası -2

Olimpiyatta seçim haftası -2

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Hareketli geçecek hafta sonu öncesi olimpik gündemin başkanlık seçimi ayağını dün değerlendirmiştik.
Bugün de asıl merak edilen soruya gelelim; 2020 Olimpiyatları’nı kim düzenleyecek?
Sorunun cevabı Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te 7 Eylül’de verilecek. O güne kadar kentin 5 yıldızlı otelleri inatçı lobi faaliyetlerine ev sahipliği yapacak.
Bahis şirketlerinin favorisi, Japonya’nın başkenti Tokyo. Aday kentler içerisinde daha önce olimpiyat düzenlemiş(1964) tek kent olan Tokyo, 2016 Olimpiyatları’na da adaydı.
Bu köşede dün ve daha önce de yazdığımız gibi IOC seçimlerinde –FIFA’da olduğu gibi- iç dengeler önemli rol oynar. Bu iç dengeler,  son dakika lobi çalışmalarıyla değişmeye bir hayli teşnedir. Bu lobi mesaisine rüşvetin de büyük oranda dahil olduğunu bilmeyen yok. İddianın sağlaması için FIFA ve IOC üyeleri hakkında son yıllarda ayyuka çıkan rüşvet suçlamalarına bakılabilir.
İç dengeler son dakikada değişmeye teşnedir demiştik. Bugüne kadar seçim gününe bahis şirketlerinin favorisi olarak gelip kaybeden çok şehir gördük. Bu yüzden Tokyo’nun kağıt üstünde favori olması çok da şey ifade etmeyebilir. 2012 adaylığını Londra kazanırken, dönemin İngiltere Başbakanı Tony Blair’in son 3 gündeki performansı belirleyici olmuştu. Çok sayıda IOC üyesiyle birebir görüşen Blair, favori Paris’e sinek avlatmıştı.
Son dönemde Fukuşima nükleer santralinden gelen sızıntı haberleri dışında bir defosu gözükmeyen Tokyo, sorunsuz bir olimpiyat vaat ediyor ancak Madrid ve İstanbul’la karşılaştırıldığında ciddi bir lobi eksikliği göze çarpıyor.
Daha önceki 4 adaylık başvurusundan umduğunu bulamayan İstanbul ise bu kez IOC’ye en ciddi teklifini yaptı. Madrid ve Tokyo’ya göre alt yapı eksikliği bulunan İstanbul’un bunun da etkisiyle olimpik bütçesi rakiplerinin kat kat üzerinde. Resmi rakamlara göre 20 milyar doların üzerinde bir maliyetle gerçekleşecek olan Olimpiyatlar, kentsel dönüşüm projeleriyle olan korelasyonu göz önüne alındığında 1988 Seul, 2008 Pekin ve 2016 Rio ile birlikte, emekçileri için en yıkıcı Oyunlar olmaya aday. Özellikle kentin son yeşil alanı olan kuzey ormanlarını tehdit eden üçüncü köprü ve havaalanı projelerinin en büyük meşrulaştırıcısı işlevi görecek olan Oyunların maliyetine bu projeler de dahil.
Türkiye, Tayyip Erdoğan başta olmak üzere üst düzey bir ekiple Buenos Aires’te olacak ve lobi faaliyetlerinde elinden geleni yapacak.
Hükümetin iddiasının aksine Gezi eylemleri değil Gezi eylemlerine yapılan sert müdahale ve açıklamalar, İstanbul’un imajını zedelerken spor yönetimindeki amatörlük ve doping skandalları da adaylığı olumsuz etkiledi.
Ancak Hükümet de biliyor ki İstanbul’u asıl tehdit eden Madrid, Şeyh Ahmed el-Sabah ve Rusya ittifakı.
Ekonomik krizdeki İspanya’nın başkenti Madrid, alt yapı olarak Olimpiyatlar’ın en hazır kenti. Yalnızca 2 milyar dolarlık(5 milyara çıkması bekleniyor) bir bütçe belirleyen şehir, Olimpiyat düzenlemek için on milyarlarca dolar harcamanın moda olduğu ancak büyük tepki çekmeye başladığı bir dönemde yeni bir akımın temsilcisi olabilir.
Madrid’in asıl avantajına gelince... İspanyol başkenti, dünkü yazıda da bahsettiğimiz IOC’nin en güçlü ismi Şeyh Ahmed el-Sabah’ın müttefiki Alejandro Blanco’nun öncülüğünde oylamaya katılacak. İkilinin IOC üyeleri içinde önemli bir nüfuzu var. Üstelik, İstanbul coğrafi olarak 2024’e aday olması beklenen Rusya’nın ve 2028’e aday olması beklenen Körfez ülkelerinin de rakibi. Bu da IOC’nin dümenini elinde bulunduran petrol ve doğal gaz baronlarının öncelikli olarak Madrid’i sonra Tokyo’yu desteklemesi için önemli bir gerekçe. Mutlaka elimine etmek istedikleri kent ise İstanbul. Son anketler yüzde 44 Tokyo, yüzde 29 Madrid, yüzde 24 İstanbul diyor. Benim tahminimse geriden gelen Madrid.

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...