22 Temmuz 2013 17:25

10. Plan ve kalkınmacılık -3

10. Plan ve kalkınmacılık -3

Fotoğraf: Envato

Paylaş

10. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nın “Eğitim” başlığındaki temel hedeflerden bazıları şunlar:
“Eğitimde alternatif finansman modelleri geliştirilecek, özel sektörün eğitim kurumu açması, özel kesim ve meslek örgütlerinin mesleki eğitim sürecine idari ve mali yönden aktif katılımı özendirilecektir.”
“Eğitim sistemi ile işgücü piyasası arasındaki uyum; hayat boyu öğrenme perspektifinden hareketle iş yaşamının gerektirdiği beceri ve yetkinliklerin kazandırılması, girişimcilik kültürünün benimsenmesi, mesleki ve teknik eğitimde okul-işletme ilişkisinin orta ve uzun vadeli sektör projeksiyonlarını dikkate alacak biçimde güçlendirilmesi yoluyla artırılacaktır.”
“Yükseköğretim kurumlarının sanayi ile işbirliği içerisinde teknoloji üretimine önem veren, çıktı odaklı bir yapıya dönüştürülmesi teşvik edilecek ve girişimci faaliyetler ile gelir kaynakları çeşitlendirilecektir.”
Eğitim alanındaki kalkınma hedefleri gösteriyor ki, gelecek beş yılda da batı cephesinde değişen bir şey olmayacak. Eğitim alanının kapitalist birikim sistemine su taşıyacak biçimde yeniden-yapılandırılması devam edecek. Eğitimin piyasalaştırılması konusunda atılan adımlar bir yandan kapitalist eğitim sisteminin “müşterilerini” mevcut birikim sisteminin “erleri” haline getirirken diğer yandan eğitim alanının doğrudan alınıp-satılır metaa dönüştürülmesi hedeflerini içeriyor. Gerek ilk ve orta öğretimde ve gerekse de yükseköğrenimde bir süredir dillendirilen “girişimcilik kültürü” ise gelecek nesillerin iş güvencesinden tamamen yoksun bırakılacakları bir iklimin yeşertilmesi çabalarının göstergesi.
        ***
10. Planın “istihdam ve Çalışma Hayatı” başlıklı hedeflerinde öne çıkanlar ise şöyle:
“...güvenceli esneklik yaklaşımının benimsendiği bir işgücü piyasasının oluşturulması temel amaçtır.”
“...bireysel hesaba dayanan bir kıdem tazminatı sistemi oluşturulacaktır.”
“...özel istihdam büroları aracılığıyla geçici iş ilişkisi uygulamaları yaygınlaştırılacaktır.”
İşçi sınıfı ve emekçiler için hükümetin 2014-2018 projeksiyonu esas olarak güvencesizliğin yaygınlaştırılmasına dayanıyor. Kalkınma hedefleri bu alanda hem kıdem tazminatı gibi kazanılmış hakların gaspı hem de iş güvencesinin “esnekleştirme” adı altında tamamen ortadan kaldırılması esasına dayanıyor. Hali hazırda AB normları gerekçe gösterilerek atılan güvencesizleştirme adımları yeni dönemde de “kararlılıkla” uygulanacak. Bir yandan geniş halk kesimlerini iş güvencesizden yoksun bırakacak kararlar alıp bir yandan da “kalkınma” gibi “ortak iyiye” referans veren bir çerçeve metin oluşturmak gerçekten fars komedilerini aratmıyor. Bu yaklaşım kapitalist ülkelerde kalkınmanın gerçekte ne anlama geldiğini en dolayımsız haliyle betimliyor. Değil mi ki, Adnan Menderes ve sonrasında Turgut Özal’ın dillendirdiği “her mahalleye bir zengin” ancak böylesi bir eşitsiz gelişim projeksiyonu ile olanaklı hale gelebilir.
        ***
10. Plan’da kamu kesimi için de –zaten ilk adımları atılmış olan- güvencesizlik hedefi bulunuyor:
“Kamu personelinin verimliliğinin artırılması amacıyla etkin bir performans sistemi oluşturulacak ve hizmet, personel, ücret ilişkisi daha sağlıklı hale getirilecektir.”
“Kamu personel sisteminde uygun iş ve kuruluşlardan başlanarak esnek çalışma modeli geliştirilecektir. “
Şimdi kaşıkla seçim “rüşveti” olarak verilen kadro sözlerinin gelecek beş yılda kepçeyle alınacağı ortada!
Kamu kesimini bekleyen belki de en büyük tehlike ise bölgesel asgari ücret benzeri farklı bölgelerde farklı ücret sisteminin geliştirmesi oluşturacak.
Devam edecek...

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...