12 Temmuz 2013 04:47

On santim ve hayat

On santim ve hayat

Fotoğraf: Envato

Paylaş

6 Temmuz akşamı Taksim’den Tünel’e doğru yürüyorum. Saat 22.00 sıraları. Gazeteci arkadaşlarla laflıyoruz. Sonra gaz bombaları Toma’lar sloganlar anlayacağınız son bir ayın alışılmış sahneleri yaşanıyor. Bir yandan fotoğraf çekiyorum. Balo Sokağı’nın hizasında bir Akrep ve 50-60 kadar polis hızla sokağa dalıyor. O an Tünel’e gitmekten vazgeçip takılıyorum arkasına. Akrep hızla Nevizade Sokak’a giriyor. Hayret ediyorum çünkü üç kişinin yan yana yürümesinin zor olduğu sokağa Akrep nasıl giriyor diyerek daha da meraklanıyorum. Tabii Akrep girişte kalıyor ama polis bu anlar mı dalıyor sokağa.
Sokakta bulunan ve yemek yiyen müşteriler, esnaf direnerek sloganlar atıyorlar. Polise geçit yok anlayacağınız. Poliste bir inat illa sokakta gövde gösterisi yapacaklar. 3-4 sorti yapıyorlar plastik mermi sıkıyorlar. Kalabalığın önünde orta yaşlı bir adam ve iki kadın polisleri ikna etmeye çalışıyorlar. Polis bir geri çekiliyor bir ileri hamle yapıyor. Önde bulunanları sağa sola savuruyorlar ama kitle taviz vermiyor. Yaklaşık yarım saat sonunda sinirli bir şekilde polis geri çekiliyor.
Ben görevimi yapıyorum. Gördüklerimi kaydediyorum. Polis Nevizade Sokak’tan Balo Sokak yoluna dönüyor. Ben hâlâ çekerken polis topluluğundan “Bizi çekiyor...” gibi ses duyuyorum.
Başıma iş almayayım diyerek makinamı başka bir yöne çevirip günü bitirmeyi düşünerek köşede bulunan otelin merdivenlerine oturup çantamı kenara koyuyorum. Başımı kaldırıp baktığımda üstüme doğru gelen gaz bombası fişeğini görüyorum. O an tüm hayatım gözlerimin önünden geçiyor. Tam cepheden ve yüzüme doğru gelen gaz bombası. Fazla uzun sürmüyor tabii çenemde patlıyor bomba ve önüme yere düşüyor.
Gazlar havaya çıkmaya başlıyor. O an elimle çenemi tutuyorum bağıramıyorum bile, çünkü çenem koptu ve sesim çıkmayacak zannediyorum. Bir yandan gazın ortasında kalacağım diye tekme atsam mı diye düşünüyorum. Takma dişlerim avucumda çenemden kan boşalıyor.
O sırada otelden olanları görenler kapıyı açıp beni içeri alıyorlar. İnsanları yüzünü dehşetle görünce korkuyorum. Aklıma ilk gelen “ Evrensel gazetesi muhabiriyim” deyip adımı söylemek oluyor. İlk yardımı orada gerçekleştiriyorlar. Sonra Taksim İlk Yardım Hastanesi. Olanları düşünüyorum. Aklım almıyor. Yaklaşık 10 cm’lik bir sapma yeterdi bu satırları yazamamama...
Hastanede iki dikiş ve pansuman yapılıyor. İstanbul barosunun avukatları ilgileniyor. Ama ne rapor ne nasıl oldu diye soran kimse yok. Rapor istiyorum savcılık isterse vereceklermiş. Neyse hikaye uzun. Suç duyurunda bulundum gelişmeleri ilerde göreceğiz.
Polis orantısız gücünü her daim sınıyor. Nerede ise boşalmış ve olay olmayan bir sokakta,  Merdivende oturan birine tam cepheden bir gaz bombası fişeği geliyorsa durumun ne kadar vahim olduğunu düşünün...

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa