13 Mayıs 2011 09:51

Usame’nin ölümünden alınacak dersler

Usame’nin ölümünden alınacak dersler

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Politik dünyanın büyük kısmı, basın ve genel nüfus El Kaide Lideri Usame bin Ladin’in öldürülmesiyle övünüp bu olayı ordunun becerisinin ve yılmazlığının bir kanıtı olarak görüyor. Bu olayın dünya çapındaki cihat savaşçılarına bir mesaj ilettiği söyleniyor. Fakat bundan alınacak başka dersler de var.
Devletin unutmayı seçtiği şey şu ki, ABD SEAL’ları amansız bir etkinlik göstererek görevlerini tamamlamış olabilirler. Görülen o ki çok iyi şekilde eğitilmişler. Ve her türlü insani ve teknik engeli de aşmayı başarmışlar. 11 Eylülden sonraki aylar içinde böyle bir birliğin Afganistan’a girdiğini ve aynı başarıyı gösterdiğini düşünün. Dünya nasıl bir yer olurdu? Irak hiçbir zaman işgal edilmezdi. Yaklaşık bir milyon Iraklı ölmemiş olurdu ve üç milyonun üzerinde Iraklı sürgüne gönderilmezdi.
Afganistan işgali hiç yaşanmazdı. Hükümeti uyuşturucu ticareti yapan yozlaşmış bir rejimle değiştirilmezdi. Milyonlarca Afganlı sürgün edilmezdi. Trilyon dolarlar savunma endüstrilerinin nemalandığı emperyal savaşlar yerine ulusal ve sosyal ağların güçlendirilmesine harcanırdı. Binlerce Amerikan askeri hâlâ hayatta olurdu. Eşler, babalar, oğullar, anneler, kız kardeşler yaşardı. On binlerce insan ruhen ve bedenen bütün olurdu. Bir ulusal güvenlik departmanı olmazdı ve El Kaide ağı şu an bulunduğu bölgelerde yerini sağlamlaştıramazdı. Güçlenemezdi. Bizler de işgalle sonuçlanan Irak Savaşı’nın sonuçlarıyla cebelleşiyor olmazdık.
Eğer 11 Eylül savaşlar, işgaller ve istilalar için başlıca bahane olarak kullanılmasaydı hem ABD hem de dünya anlamlı biçimde farklı bir yer olurdu. Daha az ölüm, daha az katliam, daha az felaket. Fakat hükümet ulusal bir cevaptan çok emperyal bir cevabı tercih etti. Ve ulus ve dünya bunun acısını çekiyor.

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...