11 Mayıs 2011 10:44

Komplo, entrika, cinayetin bin türü

Komplo, entrika, cinayetin bin türü

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Devlet işlerine hükümet edenler, devletin tüm kurumlarının işleyişine hükmedecek gücü ellerinde tutuyorlar. Buna rağmen, iğrenilir bir porno politikasıyla rakiplerini “bel altından vurma”ya ihtiyaç duydukları görülüyor. Bir iflas işaretidir: kapitalizmin kâr için, gelenek-görenek; din-iman; dostluk, akrabalık-arkadaşlık ayırt etmeksizin her şeyi metalaştıran, değişime süren, satışa çıkaran işleyiş yasasına aykırı düşmüyor. O her tarafından aşırı derecede çürümüşlüğünü emekçi kanı-canına daha fazla kast ederek gidermeye çalışan, emek gücünü yok pahasına mideye indirerek varlığını sürdürme savaşı veren canavarın kollarında büyümenin alışkanlıklarıyla hareket ediyorlar. Ama bu iflas ettiklerinin de resmidir. Ülke nüfusunun yüzde 70’ine yakını yoksulluk sınırlarında yaşam savaşı veriyorken, milyonlarca işçi 600 bin TL civarında asgari ücretle çalışmaya mahkum edilmiş ve küçük artışlar dahi kaynak yok gerekçesiyle reddediliyor iken, rakiplerini, çürümüş kapitalist “ahlak”ın kokuşmuş “kurallar”ıyla vurmak için devlet bütçesinden para harcamak; ardından da dönüp, inançları kendilerininkinden farklı olanları “din bilmezlik”le suçlamak, gözü dönmüşlükten beter bir durum olmalı!
İki tür “icraat” ile ünlendiler: Kürtlere, işçi ve emekçilere, kadın ve gençlere karşı polis şiddeti, terör estirme, binlerce gözaltı, gaz bombalarıyla vurma, yayımlanmamış kitapları yasaklama ve toplama, devlet sınavlarında hileyle yandaşlarını kadrolaştırma, iktidar aygıtını sermayelerini büyütmek için pervasızca kullanma, arsa kapatma, ihaleye fesat karıştırma, un-mısır-yumurta-gemi “akıtma!” ve dahası, ve ikinci olarak da kadın-erkek ilişkileri de içinde olmak üzere rakiplerine karşı kullanılabilecek kaset imalatı, sindirmekte yarar gördüklerinin evlerine, iş yerlerine ve hatta “yatak odaları”na kadar sızarak “belge oluşturma”; bu “belgeler”i kullanarak muhaliflerini susturma.
Askeri-polisiye şiddet üretimi ve yurttaşları baskıyla susturmak için kesintisice sürdürülen operasyonal politikalar için milyarlarca harcandığı biliniyor. Ancak,”kalpazan işler” için ne kadar harcandığını ise bilemeyiz. Teknik teçhizat temini, operasyonların planlanması,”konu mankenleri”nin satın alınması, görevlendirilmiş istihbarat paparazzilerinin cüzdan ve ikbal sorunları vb. için ne kadar harcandığını ancak tezgahı kuranlar ve çevirenler bilebilirler. Nasılsa, “örtülü”(!) var. O da yetmezse, artık Türkçe literatüre de girdiği üzere “okyanus ötesi”nden “Amaç için her yol mübah” fetvasıyla “Dini, imanı, milleti yok” kendi çok dolar ve avrolar kuryelerle, torbalar dolusu, ya da “aklama merkezleri”nden dolaylı güzergahlar üzerinden hizmete hazırdır. Kadını “ruhlarının karanlık odaları”na kapatmakla meşhur bir zihniyetin “Dava için kefen giydik” nakaratı eşliğinde din istismarcılığıyla mal-mülk çoğaltmaya “iman ettiği”; “garip-gureba” takımından “Karun kadar zengin seçkinler” katına atladığı, artık “giz” olmaktan çıkmıştır. Takım takım kapitalist bezirganlarla, eş-dost-aile-akrabayla, kendi olanaklarıyla hiçbir zaman sahip olamayacakları olanakları kullanarak ülke-ülke; diyar-diyar ikbal avcılığına çıkarak, kimiyle taşeronluk, kimiyle komisyon ortaklığı ilişkisi üzerinden servetlerini çoğaltanlar, işçiye, kent kır yoksuluna, Kürt’e, Alevi emekçisine, gençlere, emekçi kadınlara karşı cop, tazyikli su, zehirli gaz, bomba, tank-topla saldırarak, rantiye yaşamlarını sürdürüyorlar. Kapitalist “gemi”nin; birbirlerine masa altından, koltuklarının ardından, kapıları dönerlerken, yiyip içmedeyken ‘kazık atma’ya çalışan “yolcu”ları, kendi kavgalarına halkın yedeklenmesi için bin türlü hileye baş vurmaktan da kaçınmıyorlar. Kaptan köşkünde oturmanın avantalarını biliyorlar ve koltuğu kaptırmamak için her tarafı, resmi daireleri, evleri, binaları, tüm sokak ve meydanları, kontrölü CIA-MOSSAD merkezlerinde olan teknoloji silahlarıyla donatıp, bir büyük zindanda herkesi tutsak almaya çalışıyorlar.
Hakim yönetici komplo, entrika, saldırı ve her biri toplumsal cinayetle özdeş halka karşı politikalarla düzenini sürdürmeye çalışıyor. Milyarderlere vergi avantajı; grev ve direnişlere polis saldırısı! Kürt’ün üzerine ordu gönderme, gençleri panzer paletleri ve polis terörüyle sindirme; bunlar, pornoculuğun ilgi çekiciliğiyle gündem dışı edilmek istenen bu saldırılar siyasal cinayet zenginliğinde “canlı figür”lerdir. ABD çıkarlarına emir erliği, bağımlı ülkeler halklarına karşı savaş gemileri ve füzeler; emperyalistler yedeğinde ilhakçılığa soyunma, bu bin türün tekil unsurları arasındadır. Zincirin, birbirlerini tamamlayan halkaları gibidirler.
Bu demagojik bombardımanı dağıtmak, emekçilerin yaşamına kasteden politikalarla ilişkilerini deşifre etmek zorunludur. Burjuva politikasının kurbanı olmamak için, mücadelede birleşmeye ve daha çok çoğalarak, daha çok örgütlenerek zinciri parçalamaya ve esareti kırmaya ihtiyaç vardır. Seçim ortamı bunun için bol malzeme sağlamaktadır.

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa