Kürtaj öcüsü yine hortladı

Akşam Gazetesi’nde “Bu hapı yutmayın” diye bir haber çıktı, anında tüm internet sitelerinde, televizyonlarda “kürtaj öcüsü” yeniden hortlatıldı. Parmaklar da illegal örgüt niyetine “Women on Waves” (Dalgaların Üstündeki Kadınlar) grubunu gösteriyor. Neymiş, “bazı organizasyonlar” kadınlara internet üzerinden “hap” satıyormuş da kadınlar bu haplarla düşük yapıyormuş! Haber, grubu “internetten hap pazarlayan gizli şirket” gibi gösterirken, medikal kürtajın ne kadar sakıncalı ve de ölümcül olduğunu bangır bangır bağırarak Türkiye’de yeni tartışılan farklı kürtaj yöntemlerinin üstünü de küt diye kapatıveriyor.  
Women on Waves, kadınların güvenli kürtaja erişemediği, yasakların kadınların hayatını tehlikeye soktuğu yerlere bir gemiyle yanaşıp bu hizmete ihtiyacı olan kadınlara ulaşan bir grup. Dertleri kimseye para karşılığı bir şey satmak falan değil. Bir de internet siteleri var “women on web” diye, bu sitede güvenli kürtaja erişmesi zor olan kadınlara 25 soruluk ciddi bir bilgilendirme ve tavsiyelerle ne yapabileceklerine dair yol gösteriyor. Gösterdiği yolun bilimsel bir geçerliliği var: Medikal kürtaj.
Medikal kürtaj bugün 50’ye yakın ülkede yasal olarak uygulanan, istenmeyen gebeliklerde cerrahi yöntemlerle birlikte bir alternatif olarak sunulan, cerrahi kürtaja göre anestezi almamak, kadının mahremiyetinin daha fazla korunması, daha az travmatik olması, daha doğal bir yöntem olması gibi nedenlerle hem hekimler hem de kadınlar açısından tercih edilebilen bir yöntem.
Türkiye’de de bilimsel çalışmalara konu olan bir yöntem aynı zamanda.
22 Şubat’ta İzmir’de, Başkent ve Hacettepe Üniversitesi tarafından Dünya Sağlık Örgütü işbirliği ile Ankara, İzmir, Manisa ve Van’da, sağlık hizmeti sunan uzmanların güvenli düşük ve tıbbi düşük konularında görüş ve uygulamalarını kapsayan saha araştırmasının sonuçları açıklanmıştı. Yöntemin emniyetli olduğu, hayatı tehdit eden bir duruma yol açmadığı ifade ediliyordu. İsteyerek düşük hizmetlerine ihtiyaç duyan kadınlara devlet tarafından yeni bir seçenek olarak sunulmasının önemli olduğunu vurguluyordu araştırmacılar.
Ancak Türkiye’de “bilimselliğe” o kadar da yer yok. “Her kürtaj bir Uludere’dir” çıkışından sonra cerrahi kürtajın bile neredeyse fiilen yasaklandığı, ertesi gün haplarının bile satışının reçeteye bağlandığı, medikal kürtaj için kullanılabilecek ilaçların eczanelerde satışının yasaklandığı memlekette bu yönteme ilişkin açıklanan bilimsel verilerin karşısında Akşam Gazetesi’nin haberi gibi haberler dolaşıma sokuluyor, medikal kürtaj tartışma konusu bile edilemiyor işte.
Şimdi bir düşünün memlekette neden günde 3 kişi “women on web” sitesine başvuruyor, en çok talep ise doğu illerinden oluyor?
Hükümetin kadınları kendi ihtiyaçlarınca kuluçka makinesine çevirdiği,
Bunu sağlamak için doğum kontrol yöntemlerinin eğitimi ve erişimi hizmetlerini değiştirdiği,
Kürtaj ve sezaryen konusunda baskıcı yasal zemin hazırladığı,  
Sağlık ocaklarını kapatarak modern doğum kontrol yöntemlerini gerçekleştiren ekip çalışmasını yok ettiği,
Doğum kontrol yöntemleri konusunda çalışan kamu kuruluşu olan Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezleri’ni kapattığı,
Bütçe uygulama talimatı ile doğum kontrol araçlarının paralı hale getirdiği yerde kadınlar ne yapsın?
Biz aslında ne Women on Waves’in gemileri kıyılarımıza yanaşsın, ne de kadınlar sanki bir suç işliyormuşçasına internetten fellik fellik ilaç arasın istiyoruz. İhtiyacımız olan neyse, aşağılanmadan, kınanmadan, suçlanmadan erişelim, bedenimiz de geleceğimiz de bize kalsın istiyoruz.
Çok mu?