22 Mayıs 2013 11:28

Diğer Kıbrıs

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kamil Tekin Sürek

Tüm yazıları

Geçen hafta bir panel için Kuzey Kıbrıs’a gittim. Türkiye’den bakıldığında Güney Kıbrıs iflas etmiş ve AB tarafından iflastan kurtarılmaya çalışılıyor. Kuzey Kıbrıs ise sorunsuz. Hatta, Güney’e göre başarılı. Ama, Lefkoşa’da edindiğim izlenimler ve yaptığım görüşmeler bana durumun yandaş basın sayesinde edindiğimizden algıdan farklı olduğunu gösterdi.
Kuzey Kıbrıs da aslında Güney gibi iflas etmiş. Üstelik onu kurtaran da yok.
Örneğin, Lefkoşa Belediyesinin doksan milyon lira borcu varmış. Belediyenin aylık geliri iki bin beş yüz lira. Bunun kırk milyonu bankalara, elli milyonu ise ödenmemiş işçi ücretleri olarak işçilere ve işçilerin ödenmemiş sigorta primleri olarak Sosyal Güvenlik Kurumuna. Belediye 2007’den bu yana sigorta primlerini ödemiyormuş. Tabii, bu durumda SGK de batmış. SGK’nin açığı yüz elli milyon lira.
Lefkoşa Belediyesini iktidar partisi kaybetmiş. Muhalefetteki CTP Belediye Başkanlığını almış ama Başkan kazandıktan bir ay sonra istifa etmiş. Tekrarlanan seçimde Başkan yine CTP’li ama belediyenin iflasına nasıl çözüm bulacağını bilemiyor. Ziraat Bankasından uzun vadeli borç almaya çalışıyorlar.
İktidar partisi ikiye bölünmüş. Hiziplerden biri, diğer tarafın adamı aday oldu diye yerel seçimlerde oy vermeye gitmemiş. Seçimlere katılım oranı yüzde elli. Kısacası yönetenler yönetemez durumunda.
AKP, elbette buraya müdahale ediyor. Ama, müdahalesi Ada’yı iflastan kurtarmak üzerine değil. En önemli etkinliği Türkiye’deki gibi kadrolaşma. Bütün bürokrasi ve kilit noktalara yandaşlarını getirmeye çalışıyor. Bir diğer çabası ise imam hatip lisesi ve ilahiyat fakültesi açmaya çalışmak.
Adada imam hatip lisesi yok. Bir liseyi ilahiyat meslek lisesi yapmaya çalışmışlar, Orta Öğretim Sendikası 4.5 ay süren bir grev yapmış, hükümet grevcilerin yarısını kendi tarafına çekmiş ama ilahiyat meslek lisesinden de vazgeçmiş. Şimdi özel okul (kolej) olarak ilahiyat meslek lisesi açmaya çalışıyorlarmış. Cemaat çalışması, “abiler” ortaya çıkmış.
AKP’nin neoliberal politikaları burada da yürürlüğe sokuluyor. Ama, Türkiye’dekinden birkaç sene sonra geliyor uygulamalar. Taşeronlaştırma, kısmi çalışma, performans vb. uygulamalar gündemde.
Adalılar, satamadığımız için üretemiyoruz diyorlar. KKTC’yi kimse tanımadığı için hiçbir ülkeye ihracat yapamıyorlar. Türkiye dahi mallarını almıyormuş. Ürettikleri mallar Türkiye’ye göre pahalı. Türkiye ile rekabet şansları yor. Ekonomi turizm, kumar ve fuhuş üzerine oturuyor. Bir de özel üniversiteler var.
Ada’da da inşaatçılar almış yürümüş. Her yer inşaat. İki katlı evlerden yavaş yavaş üç, dört, beş kata geçiş başlamış. Yakında Yeşil Ada’da yeşil alan kalmayacak. Bir de bol bol cami yapılıyor. İzmir gibi, Kıbrıslıları da irfan sahibi yapmak istiyorlar herhalde. 182 okul, 200 cami var.
Lefkoşa Belediyesi işçilerinin bir senedir aralıklarla devam eden grevi dahi Türkiye’de haber olmuyor. Yakında iflas, grevler, protestolarla ilgili haberler okuduğumuzda burada çoğu kimse öncesini bilmediği için şaşıracak.

evrensel.net

YAZARIN DİĞER YAZILARI