İspatlayabilirseniz kötü niyet tazminatına hak kazanabilirsiniz
Fotoğraf: Envato
SORU: Ben ocak ayında bir işyerinde çalışmaya başladım. Burada, işimden memnun olduklarını söyleyerek beni önce terfi ettirdiler. Ancak dört ay sonra da “performansın düştü” gerekçesiyle iş sözleşmemi sona erdirdiler. 6 aylık çalışma sürem dolmadığı için işe iade davası açamıyorum. Ancak, bu durumda kötü niyet tazminatı talep edebilir miyim?
CEVAP: Kötü niyet tazminatı İş Kanunu’nun 17. maddesinde düzenlenmektedir. 17. maddenin 6. fıkrasında, “18. maddenin birinci fıkrası uyarınca bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21. maddelerinin uygulanma alanı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesinin, fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödenir.” hükmü düzenlenmektedir. Madde metninden de açıkça görüldüğü üzere, iş güvencesi kapsamında olan işçiler yönünden kötü niyet tazminatına hak kazanılması mümkün değildir.
4857 sayılı İş kanununda genel olarak fesih hakkının kötüye kullanılmasından söz edilmiştir. Oysa, 1475 sayılı İş Kanununuda “işçinin sendikaya üye olması, işverene karşı şikayete başvurması” gibi haller kötü niyet açısından örnekseme şeklinde belirtilmiştir. 4857 sayılı İş Kanununun gerekçesinde işçinin işveren aleyhine dava açması, tanıklık yapması gibi hallere bağlı fesihlerin kötü niyetle yapıldığı belirtilmiştir.
Belirsiz süreli iş sözleşmesinin taraflarca ihbar süresi verilerek veya ihbar tazminatı ödenerek her zaman fensi mümkün kabul edilmektedir. Ancak, bu fesih hakkının da Medeni Kanunun 2. maddesi gereği, dürüstlük ve objektif iyi niyet kuralları çerçevesinde yapılması gerekmektedir.
Fesih hakkını kötüye kullanan işveren, 17. maddenin 6. fıkrası uyarınca bildirim sürelerine ait ücretin üç katı tutarında tazminat ödemek durumundadır.
İş güvencesi koşullarından süre açısından faydalanmanız söz konusu değildir. İş mahkemesinde açacağınız bir dava ile işverenin iş sözleşmenizi kötü niyetle yaptığını ispatlayabilmeniz durumunda, kötü niyet tazminatına hak kazanabilmeniz mümkündür.
Yargıtay 9. HD, 22.05.2002 tarih, 2002/874 E, 2002/8770 K sayılı ilamında, “Davacı işçinin davalıya ait işyerinde çalışırken aynı işyerinde çalışan bir başka işçi tarafından açılan davada, davalı işveren aleyhinde 23.1.2001 tarihinde tanıklıkta bulunduğu, bunun üzerine davalının işten çıkardığı aynı gün 23.1.2001 tarihinde Bölge Çalışma Müdürlüğüne işvereni şikayet ederek haksız olarak işine son verildiğini bildirdiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı gibi davacı tanıkları da bu olguyu doğrular şekilde anlatımlarda bulunmuşlardır. Feshin kötü niyete dayandığı böylece anlaşıldığından…” diyerek kötü niyet tazminatına ilişkin kararı kötü niyet tazminatı ödenmelidir diyerek bozmuştur.
- İşletme değişikliği için işçinin yazılı onayı gerekir 25 Mart 2024 05:25
- Ücretsiz izin dilekçesinin işçinin özlük dosyasında saklanması gerekir 18 Mart 2024 05:30
- Fazla çalışmaya katılmak istemeyen işçi, 30 gün öncesinden işverene yazılı olarak bildirim yaparak fazla çalışmaya katılmayabilir 11 Mart 2024 05:30
- Çocuğu olan işçi kısmi süreli çalışma talebinde bulunabilir 26 Şubat 2024 05:36
- Aşırı çalıştırma işçi açısından haklı nedenle fesih sebebi olur 19 Şubat 2024 05:20
- Ücretsiz izin karşılıklı anlaşma ile yapılabilir 05 Şubat 2024 05:25
- Hastalığın iş yerinden kaynaklandığı tespit edilmeli 22 Ocak 2024 05:00
- Yarım kalan işsizlik ödeneğinin devamı sağlanabilir 15 Ocak 2024 05:05
- Zorunluluk olmadıkça işçilerin postaları değiştirilemez 08 Ocak 2024 04:50
- Kıdem tazminatı işçinin onayı ile çekle ödenebilir 01 Ocak 2024 04:40
- Kısmi süreli çalışmada çocuğun okul çağı baz alınır 25 Aralık 2023 04:47
- Toplu işçi çıkarmada patron, hak kazanan işçinin tazminatını ödemek zorundadır 18 Aralık 2023 05:30