Festus Okey davası izlenimleri
Fotoğraf: Envato
26 Nisan’da Sütlüce’deki Beyoğlu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Festus Okey’in davası görüldü. İHOP adına davayı izledim. Davaya büyük çoğunluğu çok genç 30-35 kişi gelerek ilgi gösterdi. Daha önce onlarca insanın yaptığı gibi 26 Nisan duruşmasında da 70 civarında insan şikayet ve davaya müdahil olma dilekçesi verdi.
Bir vicdan hareketidir bu girişimler. İnsanlık vicdanı böyle bir şeydir. Harekete geçer haksızlık, çaresizlik, kimsesizlik hallerinde…Siz de yalnız olmadığınızı anlarsınız bu vicdan sahibi insanları gördükçe, duydukça…
Festus Okey, İstanbul’da 20 Ağustos 2007 tarihinde öldürüldü. Gözaltında… Polisin silahından çıkan kurşunla. Bu noktalarda tartışma yok. Polis, bilinçli, kasıtlı bir eylem olmadığını savunuyor. İşin esasına girince anlaşılacak bu durum. Karanlık noktaların aydınlatılmasını yargıdan bekliyor insan doğal olarak. Ama henüz o aşama yakalanamadı olay tarihinden bu yana.
Çünkü ölenin (Festus Okey) kimliği araştırılıyor ve bir türlü bu resmi bilgi mahkemeye gelmiyor. Birleşmiş Milletler tarafından verilen kimlik belgesi var. Bu kimlik, belgelemeye dayanan bir belgedir. Ancak yargı Türkiye iç hukukunda olduğu gibi, -nüfus müdürlüğü örneğinden hareketle-yurttaşı olduğu devletten belge istiyor.
Ceza yasası öldürülenin kimliğini “insan” olarak belirlemiş. Eskiden bu insan “adam” olarak niteleniyordu. Şimdiki ceza yasası “insan öldürülmesi” diyor. O nedenle işin esası bu durumda öldürülenin “kim?” olduğu değil, canlı türlerinden ve ceza yasası bakımından “insan” olup olmadığıdır. İnsan olduğunda da tartışma bulunmamaktadır. O insan, somut durumda BM belgesiyle de anlaşıldığına göre (yoksa sahteliğinden mi kuşkulanılıyor , belgenin ya da BM’nin de yanıltılmış olabileceği mi düşünülüyor?) Festus Okey’dir.
Adaletin tecellisi konusunda bir tedirginlik var. Aslında bürokratik işleyişe güven sorunu var. Aradan bu kadar zaman geçmiş, bölge ve dünya devleti iddialarındaki bir ülke, yargısının istediği belgeyi yıllardır (kimlikle ilgili olarak Adalet Bakanlığı’na yazı yazılmasına 2.celse olan 13 mayıs 2008 günü karar veriliyor) bir türlü sunamıyor.
Sadece hüzün gördü gözlerim. Davayı izlemek isteyenlerin ya da şikayetçi ya da müdahil olarak gelenlerin gözleri bana hüznü hatırlattı. Ne vicdanlı insanlar var dünyada ve ülkemizde. Ne temiz insanlar, gençler… Hiç tanımadıkları, bilmedikleri bir insanın öldürülmesine isyan eden vicdan sahipleri. Onlar insan hakları savunucuları. Göçmen Dayanışma Ağı’nı, Uluslararası Af Örgütü’nü, İnsan Hakları Derneği Marmara Bölge Temsilciliğini (tespit edemediklerim bağışlasın beni) anmalıyım. Bu haksızlığa itirazını çok ölçülü ve zarif biçimde önce İnsan Hakları Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği, 26 nisan duruşmasında da Helsinki Yurttaşlar Derneği,Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve Yeryüzüne Özgürlük Derneği şikayet ve müdahale dilekçesi vererek yaptılar. Sonra da dünyanın en büyük barosu İstanbul Barosu ve Ankara Barosu adına şikayet ve müdahale talepleri gündeme geldi. Tümü reddedildi. Bireysel şikayet ve müdahillik talepleri de hem reddedildi hem de onlar hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Mahkeme gerçek kişilerle tüzel kişiler arasında ayrım yaptı ve yalnızca gerçek kişiler hakkında suç duyusunda bulundu. Hakaret ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs iddiasıyla…
Festus Okey davası, hüznün davası olma yolunda ilerliyor.
- Sonrası... 22 Haziran 2023 04:20
- İnsan hakları standartları ve değişim 15 Haziran 2023 04:10
- İnsan haklarının korunması sorunu 08 Haziran 2023 04:21
- Yeni bir güne uyanabilmek: Yaşamak! 01 Haziran 2023 04:21
- AYM kararlarına uyum ve uygulama sorunu 25 Mayıs 2023 04:22
- PKK ve ETA'nın savaşı ve aileler 18 Mayıs 2023 04:19
- Yeşil Sol Parti Çankaya'dan: Sekiz paragrafta atılacak devrimci adımlar 11 Mayıs 2023 04:41
- AİHM kararlarına uyum göstermek 04 Mayıs 2023 04:19
- Hukukun üstünlüğü ve demokrasiye saygı ihtiyacı 27 Nisan 2023 04:21
- Devletin savaş harcamaları üzerine 20 Nisan 2023 04:18
- Cumartesi Annelerinin toplanma özgürlüğü, polis ve Anayasa Mahkemesi 13 Nisan 2023 04:01
- Yeni dönem mi? 06 Nisan 2023 04:21