21 Nisan 2013 10:57

Neyse ki sizin çocuklarınız güvende... mi?

Neyse ki sizin çocuklarınız güvende... mi?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Özgür utancından okula gidemiyorsa...
Sizin çocuklarınızın da gidecek yeri yok!
Babası 28 yaşında iş cinayetine kurban gitmiş, anası bakamadığı için onu terk etmiş, babaannesi kağıt toplayarak kendisini ve onu hayatta tutmaya çalışmış, bütün aile naylon brandalarla yapılmış bir barakada yaşam mücadelesi vermiş… Özgür, kağıt toplarken de giydiği sahip olduğu tek kıyafetle gittiği için okula, onunla alay edilmiş…
Ve Ailenin bakanı Fatma Şahin twitter’dan açıklamış: “il müdürümüzü görevlendirdim. İhtiyacı olana yardım edebilecek güçlü sosyal yardımlaşma sistemimiz hiçbir çocuğumuzun sıkıntı çekmemesi için çalışıyor”.
Bu “garibanlık öyküsü”nden yine maharetli bir sadaka öyküsü çıkarmaya çalışan hükümet…
Bu memleket gerçeğinden bir “yardımsever devlet” çıkarma çabasındaki hükümet…
Pişkinlik timsali hükümet… Daha geçenlerde sokakta çalışan çocuk sayısının “sadece 24” olduğunu söylerkenki pişkinlik,  devletin resmi rakamlarını yayınlayan TÜİK  883 bin çocuk işçi olduğunu açıkladığında geçmedi…
Kanser hastası kızın eline para tutuştururkenki pişkinlik, o genç kız bütün sağlık sistemini başlarına yıkacak bir duruşla gerçekleri ortaya serdiğinde geçmedi…
Başbakan’ın istediği “üç çocukla” bereketlenecek ekonomimizin halka sunduğu tek şeyin,  krizle sarsılan Yunanistan’ın yirmi sıra altında “insani gelişme geriliği” olduğu ortaya çıkınca geçmedi o pişkinlik…
 “Büyük para” 811 TL’lik asgari ücretten tek bir çocuğun “okuması için” ayda 6 TL düştüğü gerçeği orta yerde dururken geçmedi…
Milyonlarca çocuğun yaşadıklarını tek örnekte toplayan Özgür’ün yaşadıkları mı yok edecek o pişkinliği?
Hızla büyüyen bir “refahın” ülkesiyiz ne de olsa! O refah gözünü dünyaya açar açmaz yaşam gailesine savrulan, velinimeti devlete hürmette kusur etmeden, yerini sınıfını bilip, belki babasının yaşına bile gelemeden hayattan ayrılacak çocukların çocuklukları üzerinden kurulsa da…
2023 vizyonumuz var! Bu vizyon, herkesin sınıfını erken yaşta idrak ettiği, 10 yaşındaki çocukların anasının babasının ölümcül kaderini doğarken devraldığı, muhtaç olduğu “kudreti” ise devletin sadakacı kollarında bulduğu bir yaşam tahayyülünün risalesi olsa da…
O vizyonun doğurduğu büyüyen refah ortamında Forbes’in 2013 yılı en zenginleri sıralamasındaki 100 “vatandaşımız”ın her biri servetine 250 milyon dolar katarken, geri kalan 74 milyon 999 bin 900 “beceriksizin” payına ise toplam 250 milyon dolar düşmesi yani yüzde 1 düşmesi ne önemsiz bir ayrıntı!
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi açıkladı: Mart ayında en az 55 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Aralarında okul harçlığını çıkartmak için çalıştığı yerde kafası pres makinesine sıkışarak ölen 13 yaşındaki Ahmet Yıldız da var.
Gündem Çocuk Derneği açıkladı: Bu yıl en az 609 çocuk bizzat devlet eliyle ya da devletin önlem almadığı sebepler nedeniyle yaşamını kaybetti.
UNICEF açıkladı: 15 yaşından küçük çocukların neredeyse dörtte biri ulusal yoksulluk sınırı altında. Bu, ekonomide aşık attığımız ülkelerin verilerinin çok çok üstünde…
OECD açıkladı: Türkiye çocuk yoksulluğunda yüzde 24.6 ile OECD ülkeleri arasındaki en yüksek orana sahip ülke.
Bütün bu gerçekler orta yerde duruyorken…
Özgür’ün okula gitmesi için bir pantolon bir tişörtlük yardım müjde olarak sunuluyorken…
Bu pişkinlik her gün üzerimize boca edilen gerçekler karşısında kendine alabildiğine yer bulabiliyorken…
Bu pişkinliğe ses çıkarmayarak kendi çocuğunuzu güvenli bir geleceğe büyüteceğinizi sanmayın sakın.

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...