04 Mayıs 2011 11:35

Deniz, Hüseyin, Yusuf, Mahir, İbrahim...

Deniz, Hüseyin, Yusuf, Mahir, İbrahim...

Fotoğraf: Envato

Paylaş

70’li yılların hemen başı. ABD saldırganlığının günün birinde tüm dünyayı rehin alacağının farkında olan yurtsever gençler tercihlerini işçiden, köylüden, emekten, tam bağımsızlıktan, onurlu gelecekten yana koyup, başkaldırıyorlar. Bu başkaldırış, bu isyan, işbirlikçilere, ülkenin legal(?) işgaline karşı.  Kimi tarlada, karasabanda kucaklaşıyor köylüsüyle ihbar edildiğini bile bile. Kimi fabrikada, çekiçte işçiyle.

Oysa onlar ülkenin en önemli okullarına girmeyi başaracak kadar zekiler. Mühendislik, hukuk gibi en zor bölümleri kazanmışlar. Zekalarını kendi çıkarları için kullansalar, “ABD üslerine, emperyalist planlara karşı çıkmakla hata yaptık. Boyun eğiyoruz” deseler belki bu gün ülkenin en üst yönetim koltuklarına oturtulacaklar.

Ama yapmıyorlar. “Kahrolsun emperyalizm ve yerli işbirlikçiler” diye haykırarak canlarını feda ediyorlar. Lastik ayakkabı ile katledildiğini görüp, üzüleceğini bildiği babasını düşünüyor gencecik canından çok. İnsan sevgisiyle, yurt sevgisiyle dolular. Adiloş Bebe’yi dinlerken gözleri yaşarıyor insan yürekli, “Dev”in.

İşte bu yüzden asla ölmüyorlar, asla ölmeyecekler. İşte bu yüzden bugün hala isimlerini anarken yüreğimiz sızlıyor, heyecanlanıyoruz, gurur duyuyoruz. Bu yüzden çocuklarımıza, torunlarımıza onların isimlerini veriyoruz. Bu yüzden dev posterlerinin altında daha güvenle, daha güçlü yürüyoruz.  

Peki diğerleri. “3 bizden, 3 sizden” diye havalara zıplayarak idamı onaylayanlar, okyanus ötesi emir ile kalemlerini kıranlar, köşelerine saklanıp “Ortalık bize kalacak. İleride başbakan, bakan, devletli olacağız” diye ellerini ovuşturanlar, tarihin kuburunda, ABD’nin deliğinde yerlerini almış, almak üzere olanlar, “Ekmeğimize göz koyanlar”? Onlar öylece yaşamış ve yok olmuşluğun ezikliğini algılayacak kadar duyarlı olmadıklarından, sadece yaşayacaklar ve ölecekler. Gençler onların uğruna canlarını vermeyecek. Anılmayacaklar. Basılmamış posterleri cesurca dolaşmayacak meydanlarda. Korkak bir tarla faresi gibi yaşayacak, yaşıyor olanlar.

Tarih Spartaküs’ü, Hüseyin’i, Karayılan’ı, Yusuf’u, Ulaş’ı, Che’yi, Deniz’i, Mahir’i yazacak daha binlerce yıl. Daha binlerce yıl yeni Karayılan’lar, Che’ler, Deniz’ler, Mahir’ler doğacak inadına.

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...