23 Mart 2013 12:34

Benim gibi olmayanlar

Benim gibi olmayanlar

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Sanırım 1993 yılıydı. ‘Türkiye’de Kürtler vardır’ demek yasaktı, derseniz yedi buçuk yıl hapis cezasını göze alırdınız. İstanbul’da sorunun tartışılacağı bir barış ve demokrasi konferansı düzenlendi. Beni de konuşmacı olarak davet ettiler. Konuşacaktım ama ceza tehdidi de beni kaygılandırıyordu bir yandan . Tüm konuşmacılar için savcıların soruşturma başlatmaları kaçınılmaz gibiydi.
Koltuğumun altına değişik kanunları koymuş konuşma sıramı bekliyorum. Hukukçuyum ya, ceza tehdidini açıkça gösteren bir yığın yasal düzenlemenin kurduğu tuzaklardan kurtulmanın yollarını düşünüyorum. Tuzaklardan kurtulmanın yolu yok gözüküyor, Kürtlerden söz etmeden konuşabilmek olanaksız.
Açılış konuşmasını Yaşar Kemal yaptı ve ‘Türkiye’de on beş milyon Kürt yaşıyor’ dedi. O an tuzaklardan kurtulabilmenin yolunu buldum.
Ve sıra bana geldiğinde, koltuğumun altındaki kanunları önüme belli bir sistematik içinde dizdim, başladım konuşmaya. “Yaşar Kemal benim sözüne ve düşüncelerine çok değer verdiğim, güvendiğim bir yazardır. Türkiye’de benim gibi olmayan on beş milyon kişinin yaşadığını söyledi. Ben de merak ettim, benim gibi olmayan on beş milyon kişi ne yapabiliyor, ne yapamıyor. Önümdeki kanunlara bakarak merakımı gidereceğim, sizler de dinleyeceksiniz.
Acaba benim gibi olmayanlar benim konuşmadığım bir dili kullanabiliyorlar mı? İşte Anayasanın 26/3 maddesine göre hayır, çünkü fikirler kanunen yasaklanmış bir dilde düşünce açıklanamaz, yayılamaz. Anayasa madde 28/2: Hiçbir yayın yasaklanmış bir dilde yapılamaz. Madde 42/9: Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dil olarak okutulamaz ve öğretilemez. Radyo-Televizyon Kanunu’na göre benim gibi olmayanların konuştuğu dilden yayın yapılamaz. Dernekler Kanunu’na göre dernek faaliyetleri kanunca yasaklanan dil kullanılarak yürütülemez. Siyasi Partiler Kanunu partilerin faaliyetlerinde Türkçeden başka bir dil kullanmalarını yasaklamış.
Acaba benim gibi olmayanlar çocuklarına benim çocuklarıma koyabileceğim isimlerden farklı bir isim koyabilirler mi? İşte Nüfus Kanunu: Hayır! Üstelik İçişleri Bakanlığı benim gibi olmayanların yaşadıkları köylere koydukları adı benim konuştuğum dildeki bir adla değiştiriyor.
Acaba benim gibi olmayanlar ne olduklarını yani kimliklerinin ne olduğunu açıklayabilirler mi? Anayasanın ikinci maddesi, üçüncü maddesi, yirmi yedinci maddesi, Siyasi Partiler Kanunu’nun seksen birinci maddesi, Dernekler Kanunu’nun  beşinci maddesi, Terörle Mücadele Kanunu’nun altı ve sekizinci maddeleri, Milli Eğitim Kanunu’nun on birinci maddesi ve diğerleri benim gibi olmayanların ne olduklarını açıklamalarını hiçbir gedik bırakmadan yasaklamış.
Acaba benim gibi olmayanlar kendileri gibi olabilme temelinde siyasi mücadele yürütebilirler mi? Hayır! İşte Anayasanın on dört, altmış sekiz ve altmış dokuzuncu maddeleri, Siyasi Partiler Kanunu’nun yetmiş sekiz ve seksen birinci maddeleri, Dernekler Kanunu’nun beşinci maddesi, Terörle Mücadele Yasası’nın sekizinci maddesi.
Acaba benim gibi olmayanlar yaşadıkları bölgede benim yaşadığım gibi mi yaşıyorlar? Bu sorunun yanıtı da hayır! Olağanüstü hal yasası ve bu yasaya bağlı kararnamelerin verdiği yetkilere göre o bölgeye gıda ve tarım ürünlerinin sokulması, bu ürünlerin bölge dışına çıkartılması yasaklanabilir, o bölgede bulunan gıda, tarım, temizlik, aydınlatma ve ısıtma ürünlerine, ilaçlara, tarımda ve inşaatta kullanılan malzemelere el konulabilir, lokanta, bar, meyhane, diskotek, tiyatro, sinema, otel, motel, tatil köyleri kapatılabilir, köyler boşaltılabilir, bu bölgede kitap, dergi, broşür basımı, dağıtımı yasaklanabilir, grevler yasaklanabilir, her düzeyde eğitim durdurulabilir, ses kayıtları, görsel kayıtların yapılması, çoğaltılması, sinema gösterileri yasaklanabilir…(Yasakların hepsini sayacak olsam köşem elvermez).
Özetle, konuşmamı hiçbir yerinde Kürt sözcüğünü kullanmadan, sadece kanun metinlerini  o tarihte yürürlükteki halleriyle, hiçbir yorum katmaksızın okuyarak tamamladım. Ve hakkımda soruşturma açılamadı.
Aradan yirmi yıl geçti. Benim gibi olmayan milyonlar benim gibi olanlara ellerini uzatıyor ve benim gibi olanlarla benim gibi olmayanlar arasında süren savaşı bitirelim, benim gibi olanlardan da, benim gibi olmayanlardan da kimse ölmesin, öldürmesin diyorlar. “Olmaz, demokrasi gelmeden bunu kabul etmem, Ak Parti iktidarı demokrasiyi asla getirmez. Benim gibi olanlarla benim gibi olmayanlar savaşa devam etsinler, ölsünler ve öldürsünler” demeye ne aklım ne vicdanın elveriyor.
Benim gibi olanlar ve benim gibi olmayanlar, bizler gibi olmayan başka benim gibi olmayanlarla kucaklaşarak özgürlüğün mücadele yolunda savaşa güvenmeden de birlikte yürüyebilmeliyiz, yürümeliyiz.

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa