Newroz; yeni gün, yeni dönem

Bu yıl Newroz tarihsel bir misyon üstlendi. Halkın enerjisinin tavan yaptığı Newrozlar her yıl Kürtler için hem yılın değerlendirilmesi, hem de yeni kararların alınıp, hedeflerin saptanmasına sahne olan bir “Halka Açık Genel Kurul” işlevi görüyor. Bu yıl hem yeni gelişmeler hem de Rojava halk devrimi, Newroza ayrı bir heyecan kattı. Bunun yansımaları her yerde görülüyor. Kürt hareketi bu süreci, “Kürtlere statü, Öcalan’a Özgürlük” olarak formüle etti.
Sadece Kürt halkı değil; barış, eşitlik, kardeşlik isteyen tüm halklar bu Newroz’a önemli roller biçiyor. Herkes, “Barış Ve Çözüm Süreci”ne katkı sunma arayışı içinde. Zira bu defa, 30 yıldan bu yana süren savaşın, “Demokratik Çözüm” getirecek bir barışa sahne olması bekleniyor.
PKK Lideri Öcalan ile AKP Hükümeti arasında süren müzakerelerin yansıyan yanları üzerinden söyleyecek olursak, PKK tarafından süreci ilerletmeye ve çözüm yolunu genişletmeye yönelik bir hassasiyet görülüyor.
PKK, elinde tuttuğu polis, asker, kaymakam adayı ve diğer kamu görevlilerinin ailelerine kavuşmasını sağladı. Devletin sınır ötesi operasyonları dinmemiş olsa da, hem Öcalan’ın mektupları heyetler tarafından KCK Başkanlık Konseyine ulaştırıldı, hem de “esir alınan kamu görevlilerin”nin sağ salim ailelerine kavuşmaları sağlanmış oldu.Bu oldukça önemli bir adım. Şimdi gözler hükümetin atacağı adımda.
Kamu görevlilerini teslim edilmesi, tüm toplumda büyük bir sevinç yarattı ve çözüm yolunun genişleyeceğine dair umudu büyüttü. Ancak KCK’nin yaptığı hamleye karşılık henüz, Hükümettin attığı bir adım yok.
Şimdi dikkatler hükümete yönelmiş bulunuyor. Bu yolda ilerleme kaydetmenin temel kriteri güven artırıcı hamlelerdir. Henüz somut hiçbir adım atmayan Hükümetin nasıl bir karşılık vereceği merakla bekleniyor.
Ancak KCK operasyonu, gözaltı ve tutuklamalar devam ediyor. Binlerce KCK Davası tutuklusu, avukatlar, gazeteciler, seçilmiş vekiller ve BDP üyeleri hâlâ cezaevinde. 4.Yargı Paketi’nde beklentileri yanıtlayan bir gelişme yok. Pakette, AKP Hükümetinin “Çözüm Süreci” olarak tanımladığı gelişmeleri karşılayan bir şey yok. TMK ve ilgili TCK maddeleri, düşünceyi terör eylemi saymaya devam ediyor. İnsan haklarının, düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki engeller yerinde duruyor. Gerçi henüz ortada bir taslak var, Meclis’te tartışılacak. Ancak, görünen o ki AKP, bu defa da oyalama taktiği izleyecek. Keşke yanılsak! Zira, Meclis Adalet Komisyonundan, Alt Komisyona gönderilen “Paket”in uğrayacağı değişimler, aynı zamanda AKP hükümetinin “Çözüm Süreci”ne ilişkin yaklaşımının bir göstergesi olacak.
Böylesi devasa meseleler öyle oyalamayla, bahaneyle daha fazla ilerletilemez. AKP, ya adım atacak, karşılıklı güven yaratarak süreci ilerletecek ya da tüm sürecin sorumluluğunun üstüne yıkılacağını bilecek.
Bu güne kadarki gelişmelere bakıldığında, Hükümetin henüz hiçbir somut adım atmamış olması, ancak Öcalan’ın sorumlulukla ilerliyor olması ve Kürt hareketinin buna uyuması toplumda da bir karşılık buluyor. Ancak meşhur deyimiyle, “tek kanatla kuş uçamaz.” Her şeyin PKK’nin sınır dışına çıkmasına endekslenmiş olması kaygıları daha şimdiden büyütüyor. Hükümet, gidişatı kolaylaştıracak, PKK’yi, Kürt halk yığınlarını, emek, barış ve demokrasi güçlerini ve tüm halklarımızı rahatlatacak bir adım atmak, gelişmeleri aleni olarak paylaşmak yerine sürecin tüm yükünü Kürtlere ve demokrasi güçlerine yıkarak ilerlemek istiyor.
PKK’nin attığı adımları ilerletmek istediği, ancak sürece katkı sunan bir hükümet hamlesinin hâlâ görülmemiş olması, kamuoyundaki endişeleri daha da artırıyor.
Geçen hafta sonu Emek Partisi Bölge Örgütlerinin düzenlediği panellere katılmak üzere gittiğim Diyarbakır ve Urfa’da da bu yönlü kaygılar dile getirildi.
Kürtlerin hak ve özgürlük taleplerinde hiçbir adımın atılmamış olması yaşlı, genç, kadın erkek herkesi derinden kaygılandırıyor. Konuşmasına her başlayan, her değerlendirme yapan, her soru soran, Kürtlerin kandırılmak istendiğinden söz ediyor.
Görünen o ki, yarın başta İstanbul olmak üzere, tüm alanlarda gerekli mesajlar verilecek. Ve 21 Mart’ta Amed Newrozunda yükselen ses, hiç kimsenin ayak sürümesine olanak bırakmayacak. Her şey açığa çıkacak!