13 Şubat 2013 10:54

Sıra İstanbul Barosu'nda mı?

Sıra İstanbul Barosu'nda mı?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bir süredir İstanbul Barosu ile ilgili haberler gazetelerde yer alıyor. Fakat, konunun detayını bilmeyenlerin haberlerden bir şey anlaması kolay değil.

İstanbul Barosunda ne oluyor?

Bilindiği gibi Balyoz ve Ergenekon davalarında savunma avukatları sürekli olarak Özel yetkili mahkemelerin savunma için kendilerine yeterli olanak tanımadığından, konuşmaları için süre vermediğinden, delil sunmalarına izin vermediğinden yakınıyorlardı. Tabii, avukatların meslek örgütü olan Baronun bu duruma ilgisiz kalması mümkün değildi. Şikayetlerin artması sonucu bir duruşmaya Baro Yönetim Kurulu üyeleri katıldı ve avukatların yakınmalarından söz ederek, Mahkemenin savunmanın haklarını kısıtlamaması gerektiğini Heyet’e söyledi. Mahkeme Heyeti bunu adil yargılamayı etkileme, yargıçları etkilemeye çalışma vb. nitelemelerle suç kabul etti ve savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Normal olarak bu durumda savcılık eğer avukatlarla bir soruşturma yapacaksa Adalet Bakanlığından izin alması gerekiyordu. Fakat, Baro Yönetim Kurulunun duruşmada söylediklerini mesleklerini ifa ederken işlenmiş bir suç olarak kabul etmedi ve Adalet Bakanlığından izin almaya gerek görmeden Yönetim Kurulunu ifadeye çağırdı. Baro Yönetim Kurulu, haklarında soruşturma açılması sürecinin tümüyle hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek ifade vermeye gitmeyeceklerini açıkladı ve ifade vermediler. Bunun üzerine Silivri Savcılığı iddianame hazırlayarak dava açtı.

Bu aşamaya gelindiğinde AKP’ye yakın düşünen avukatlar; benzer bir suçlama ile haklarında son soruşturma yapılmış avukatların Avukatlık Kanunu’na göre Baro Yönetim Kuruluna aday olamayacağını ileri sürerek Baro Yönetiminin düştüğünü iddia ettiler. Ve daha ileri giderek, yedek listedeki avukatların yönetimi devralmasını savundular. Yedek listedeki avukatlar ise AKP’ye siyasi olarak yakın düşünceleri savunan Hukukun Üstünlüğü Platformunun listesindeki avukatlardı.

Hukukun Üstünlüğü Platformundan (HÜP) bazı avukatlar Baro Yöneticilerinin görevlerini devretmemesi durumunda savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladılar. Eğer HÜP’lüler böyle bir şeye tevessül ederse, seçimle gelmiş bir baro, dünyanın en büyük (En çok üyeye sahip) Baro yönetimini savcı tasarrufu ile görevden aldırmış olacaklar.

Gelişmeler AKP’nin rahatsız olduğu İstanbul Barosu yönetimini tasfiye edip, Baronun yönetimine yandaşlarını getirme operasyonu olarak değerlendiriliyor.

İstanbul Barosu Yönetimi ise en kısa zamanda bir genel kurul yapacaklarını, bu genel kurula bütün avukatları, Türkiye’deki bütün baroların yönetimlerini, Barolar Birliği yöneticilerini ve dünya barolarının temsilcilerini çağıracaklarını açıkladı.
Hukukun üstünlüğü demek, kanunların harfiyen uygulanması ya da kötü yorumlanarak hukuk terörü estirilmesi anlamına gelmiyor. Hukukun üstünlüğü hakkın ve adaletin tam olarak tesis edilmesi anlamına geliyor. Adalet ise seçimle gelenin seçimle gideceğini vaaz ediyor.

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...