İnsan, oyunlar, etkileşim- III
Fotoğraf: Envato
Oyunları diğer yazılı ve görsel kurgusal eserlerden ayıran önemli farklardan biri etkileşimdir. George Lucas’ın Yıldız Savaşları serisini bir kitabını okuyan okuyucunun ya da Yıldız Savaşları’nın filmini izleyen bir seyircinin anlatının akışını değiştirme ve olaylara müdahalede bulunma şanşı yoktur. Ancak, Yıldız Savaşları serisinin bir oyununu oynayan oyuncunun verdiği kararlar senaryo örgüsünde çeşitli değişikliklere yol açabilir. Oyuncunun karar ve hareketlerinin senaryoyu çok az etkilediği ya da hemen hemen hiç etkilemediği doğrusal senaryolu oyunlardaki etkileşim meselesini şimdilik bir yana bırakıp oyuncunun hemen hemen her kararının senaryoda değişikliğe yol açtığı daha açık uçlu oyunlara bakalım.
Örneğin Fallout 3’te oyuncunun aldığı görevleri birden fazla şekilde yerine getirme olasılığı var. Oyuna başladığınız sığınaktan çıkıp Megaton şehrine varır varmaz, size Lucas Sims tarafından verilen ‘The Power of Atom’ (Atomun Gücü) görevini ister Megaton’un ortasındaki nükleer bombayı etkisiz hale getirerek çözebilir ve bunun sonucunda Megaton’dan bir ev ve Megatonluların dostluğunu kazanabilir, isterse de bombayı ateşleyip Megaton’un yerinde radyasyon saçan bir krater bırakabilirsiniz. Diğer görevlerin de önemli bir kısmı bu tip tercihler içeriyor. Bu yerine getirme yollarından hangilerini seçtiğinize göre bir yandan oyunun dünyası irili ufaklı değişimlere uğrarken bir yandan da tercihin ‘iyi’ ya da ‘kötü’ olmasına göre oyuncunun ‘karma’ adlı özelliği düşüyor ya da yükseliyor. Oyunda bilgisayar kontrolündeki karakterlerin, oyuncuyla olan ilişkileri ve oyuncuya verdikleri tepkiler oyuncunun karmasına ve çeşitli görevleri yerine getirip getirmemesine göre değişebiliyor. Oyuncu bir görevi yerine getirdiği için o görevden etkilenen bir karakter oyuncuyla konuşmayı reddedebilir hatta oyuncunun karakterini öldürmek üzere peşine düşebilir. Fallout 3’ün oyun sonu da çeşitli görevleri yerine getirip getirmediğinize ve eğer yerine getirdiyseniz nasıl yerine getirdiğinize göre şekilleniyor.
Fallout 3 benzeri, kurgusu ve dünyası oyuncunun tercihlerine göre şekillenen daha pek çok oyun sayılabilir, ancak bu düzeyde bir senaryo etkileşimi her oyunda mevcut değil. Bazı oyunlarda senaryo tümüyle doğrusal olarak ilerler. Yani oyuncunun önceden planlanmış ve yazılmış senaryoyu gerçeklemesi gerekir. Bu tip oyunlarda etkileşim daha düşük bir seviyede, ‘Önceden yazılmış bir metni canlandırmak’ şeklinde gerçekleşir. Oyuncunun hareketleri senaryoda ya hiç fark yaratmaz ya da dikkate alınmaya değmeyecek bir fark yaratır.
Bir hikayenin gerçek hayatta, aktörlerle canlandırıldığında önceden belirli bir senaryoyu görsel ve işitsel çeşitli anlatım araçları ve metodlarını kullanarak aktarmaya çalışırlar. Hatta pek çok kez işin içine bilgisayar destekli efektler vb. girer ya da tüm hikaye bilgisayarda hazırlanmış sanal aktörlerle ya da elde çizilmiş sanal aktörlerle canlandırılabilir. Ve buraya kadar olanlar genel bir kanı olarak sanat sayılır. Ancak bu sınır aşılıp bilgisayarda ya da elde tasarlanmış sanal aktörün kontrolü, bilgisayar başında oturan oyuncuya verildiğinde yani izleyici-oyuncunun hikaye ile etkileşimi arttırıldığında yine aynı genel kanıya göre ortada sanatsal hiçbir şey bulunmamaktadır. Ön yargının böylesi!
- Veri yağmacıları 16 Mart 2024 04:34
- Yapay zeka ve sihirbazlar 09 Mart 2024 05:07
- Verileriniz sermayeye feda olsun! 02 Mart 2024 05:40
- Geniş dil modelleri ve olağan hataları 24 Şubat 2024 04:09
- Apple’ın AB’ye misillemesi PWA’ların sonu mu? 17 Şubat 2024 04:43
- Disney, oyunlar ve at zırhı 10 Şubat 2024 04:19
- Open AI fikri mülkiyete karşı 13 Ocak 2024 04:44
- Yapay zekanın belirsiz geleceği 06 Ocak 2024 04:00
- Yapay zekada telif kavgası: Tekeller tekellere karşı 30 Aralık 2023 04:47
- Oyunları var edenlerin sesini ödülle kısmak 09 Aralık 2023 04:19
- OpenAI krizi ve yapay zeka denetimi 25 Kasım 2023 04:00
- Geniş dil modellerinin halüsinasyonları 18 Kasım 2023 04:10