27 Ocak 2013 09:00

Yangın var!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Cengiz Bektaş

Tüm yazıları

Bir çığlık: Yangın var!
İlk soru: Nerede?

Nerede olacak?
Toplumumuzda…

22 ocak (2013) akşamı Galatasaray Üniversitesindeki yangını bütün kanallarda izledik.
Yüreğimizin kaçıncı yangınıydı bu…
“Haydarpaşa Garı” deyip başlayayım mı?
Birkaç gündür sayılıp döküldü… Bir de benim sayasım gelmiyor içimden…

Yangının nedeni?
Benim bildiğim hep insan yanlışıdır…
Örnekleyeyim mi?
“Atatürk Kültür Merkezi” yangınında basılması gereken kırmızı düğmeye basacak kişi görevinin başında değildi. Söylenen, o kişi görevini yapsaydı koskoca Atatürk Kültür Merkezi yanıp kül olmayacaktı.

Bir başkası…
Yaptığım müzenin çatıdaki havalandırma pencerelerini açıp kapayan düzenekte bulunan pilleri sorumlu kişi çıkarıp evindeki bir başka aygıt için kullanmış. Pencerelerin açılmadığından yakınıldığında, denetlemeye gidildiğinde, bu durum saptandı.
Pencereler açılmadığından doğal havalandırma işlemiyordu. Bir yangın olsa duman çıkacak yer bulamayacaktı. Sıcaktan yakınılıyor, iklimleme isteniyordu. Oysa hiç gerek yoktu. Tasarım buna göre yapılmıştı.

Kısacası, yeterli olmayan kişilerle, bilisiz kişilerle her şey olabilir.

Bir başka önemli yapının tasarımını yaparken, bizde o türlü yapılar için doğru dürüst yangın yönergesi olmadığından, Almanya’da. Amerika Birleşik Devletlerinde, Fransa’da, Avusturya’da kullanılan yönergeleri getirtip incelemiştim usumun erdiğince. En sıkı olanı Avusturyalılarınkiydi. Oradan uzman getirdi işveren, onun kurallarına göre belirledik alınacak önlemleri…

Her işin bir uzmanı vardır. Usunu kullananlar işin uzmanına danışır. Sen bütün önlemleri alırsan, başkalarını da denetleyebilirsin.

Uzun sözün kısası, yangın çıkmışsa, sorumlulardan birinden biri ödevini yapmamış demektir. Galatasaray Üniversitesi yangınında da bunun böyle olduğundan hiç kuşku duyulamaz.

İşlere o işin adamını, yeteneklisini değil de bir “yakini” alırsanız yangına da, başka olaylara da çağrı çıkarmış olursunuz..

(Sürecek)