25 Aralık 2012 13:11

Melike'yi yuhalamak

Melike'yi yuhalamak

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Pazar günü Bostancı Gösteri Merkezi’nde Sanatçılar Girişimi imzasıyla düzenlenen ama bir sanatçı etkinliğinden çok İP ve TGB’nin ve 29 Ekim yürüyüşünden bu yana bu mihraklarla kanka görüntüsü vermekten imtina etmeyen CHP tarafından düzenlemiş gibi görünen “gece”ye çok sayıda sanatçı katıldı. Bu gecenin müsebbipleri arasında TKP’yi de unutmamak gerekiyor tabii ki. Ulusal Tv’den naklen yayınlanan etkinliğe sanatçıların birçoğunun yanlışlıkla katıldığını umalım. Zira bu etkinlikte yuhalanan Melike Demirağ’ın durumu bunu kanıtlar nitelikte.
Ne yapmış Melike Demirağ: 27 Mayıs’tan 28 Şubat’a kadar bütün darbeleri sahnede kınamış, Ergenekon davasını izlemek için Silivri’ye gittiğini ama taraf olmadığın, KCK duruşmalarına da gidemediğini söylemiş. Sonra ırk, dil, din, mezhep ve cinsiyet ayrımı olmaksızın herkes için demokrasi istemiş ve şarkısını Ahmet Kaya için söyleyeceğini anons etmiş. Yani bu ülkede yaşayan her duyarlı yurttaşın beklentisine tercüman olmuş. Olmuş da salonu dolduran kitle bundan çok hoşlanmamış; homurdanmalarla başlayan tepkiler giderek yuhalamaya dönüşmüş ve Melike Demirağ şarkısını yarım bırakıp sahneden inmiş. Ben bu etkinliğin bir kısmını Ulusal Tv’den izlemeye başladığımda Melike Demirağ’ın sahneye çıktığı an çoktan geride kalmıştı. Ondan sonra sahne alanların bu yuhalamalarla ilgili bir şey söylememiş olması son derece ilginç. Kuliste filan olduklarını, oradan duyamadıklarını varsayalım.
Bizim gazete geceyle ilgili habere “sanat değil utanç gecesi” başlığını attı. Haberde yer alan diğer ayrıntılara bakılırsa “diktaya, korkuya, adaletsizliğe, sanat ve sanatçı düşmanlığına karşı büyük buluşma” adıyla gerçekleştirilen ve belli ki düzenleyicilerinin ne diktayla ne korkuyla ne sanat ve sanatçı düşmanlığıyla derdi olmadığı anlaşılan etkinlik için isabetli bir başlık bu. Türkiye’nin saygın isimlerinin o gecede ne aradığı bir merak konusu.
Bundan on küsur yıl önce Ahmet Kaya’yı, Kürtçe şarkı söylemek istediğini söylediği için meslekdaşları neredeyse linç edeceklerdi. Bu zihniyetin ölmediği, üstelik Silivri cezaevinin önünde kendisini besleyecek bir memba da bulduğu görülüyor. Türkiye’nin faili meçhuller, adam kaçırmalar ve bin operasyonlarla dolu karanlık geçmişinin simgesi ve örgütü Ergenekon kendisine bir sivil destek de oluşturdu ne yazık ki. Darbelerden darbe beğenmek, bir emperyalisti diğerine tercih etmek, üçüncü dünya diktatörlerinden demokrasi kahramanı yaratmak, bu ülkede yaşayan halkları inkâr etmek ve MHP ile milliyetçi-şoven kızıl elma koalisyonu oluşturmak İşçi Partisi’nde kristalize olmuş ulusalcı siyasetin günahları arasındaydı zaten, şimdi Ergenekon ile övünüyor. AKP’nin politikalarından rahatsız kesimlerin can havliyle sığındığı ulusalcı kampın diğer siyasal örgütleri de bu kesimi işte böyle kirli bir mecraya yönlendiriyor; hiçbirinin İP’ten farkı kalmıyor.  
Geceye katılıp bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu’na da aynı soruyu sormak gerekiyor: Demokrasi, Kürt ve darbe sözcüklerini duyar duymaz tüyleri diken diken olan ulusalcı tayfayla müttefik görüntüsü vermekten başka bir işe yaramayan böyle bir gecede ne işin vardı sayın Genel Başkan. Melike Demirağ’ın yuhalanmasını kınamak boynunuzun borcu değil midir?
Ve bu geceye etkinliğin parlak sloganı uğruna katılmış sanatçılar, sizinle aynı sahneyi paylaşan bir meslekdaşınızın şarkısını tamamlamadan ayrılması vicdanınızı rahatsız etmeyecek mi, bu utanç gecesiyle aranıza mesafe koymayacak mısınız?
Bu en ilkel, en geri fikirlerle mesafe koyamayanların geldiği kritik nokta, acelesi olduğu gerekçesiyle Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının öne çekilmesine sinirlenip “benim de acelem var bi karı buldum onu düzücem” diyen Levent Kırca’nın bulunduğu noktadır. Demokrasi diyen bir kadın sanatçının yuhalandığı böyle geceleri, Levent Kırca gibilerine bırakıp askere değil halka selam yollanan sahneleri doldurmak daha onurlu bir tercih olacaktır.
Sanatçılar Girişimi bir şeye girişecekse eğer özgürlükler ve demokrasi için girişsin; bu gecenin utancından kurtulacaksa tabii…

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...