11 Aralık 2012 10:35

Homer Simpson, Kanuni ve Avatarlar

Homer Simpson, Kanuni ve Avatarlar

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Başbakan kuyuya bir taş attı ve biz cümleten o taş oradan nasıl çıkar diye tartışıp dururken AKP İstanbul Milletvekili Oktay Saral Ocak ayında Muhteşem Yüzyıl dizisinin yayından kalkması için yasa teklifi hazırladıklarını söyleyerek, taşın pek öyle kolay çıkmayacağını ilan etti. Bu arada da RTÜK Simpsonlar’ı yayınlayan kanala, dinlerle alay ediyor gerekçesiyle ceza kesti.
İlkine ‘ama o bir dizi’, ikincisine ‘ama o bir çizgi’ demeyin, demode olursunuz! Baudrillard yıllar önce gerçek ile imge arasındaki farkın ortadan kalktığını sahte gerçeklik yani simülasyon çağına girdiğimizi söylemişti de saçmalıyor demiştik; Kehaneti doğruymuş!
Biz hâlâ diziye ve çizgi filme kafayı takmış muktedir ile, gerçeklik ile canlandırma arasındaki farkı tartışmaya çalışaduralım, dibi görünmeyen kuyudaki taşı görelim diye başımızı aşağı bastıran muktedir el, gerçek nedir konusunda verebileceğimiz bütün cevapları hükümsüzleştirmek ve gerçeklik algımızı dumura uğratmak için terbiye olmamızı bekliyor. Olduğumuzda sanal ile gerçek arasındaki farkı artık tam olarak kavrayamaz hale geleceğiz; ne sunuluyorsa ona inanacağız.
Gerçek Kanuni’ye bir revizyon yapılamayacağına göre ekrandaki Kanuni’yi düzenleme ihtiyacı da bundan kaynaklanıyor. Seyircinin ekranda gördüğü şeye inanmasında, onu gerçek kabul etmesinde bir sakınca yok aslında. Önemli olan ekrandaki temsilin, gerçek hayatta oynanan oyuna hizmet eder hale gelmesi, giderek temsilin gerçekliğin yerini alması.  
Akşam gazetesi muhabiri Soner Arıkanoğlu’nun aktardığına göre Polis Akademisi’nin düzenlediği Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Sempozyumu’nda, Emniyetin Bilişim Suçları Daire Başkanlığı uzmanı Bilal Şen’in sunumunda bakın neler yer almış: Belçika’da bir sanal tecavüze dava açılmış. Erkek avatar bir kadın avatara tecavüz edince kadın avatarın sahibi gerçek kadın erkek avatarın sahibi gerçek erkeğe dava açmış ve gerçek erkek tutuklanmış. Japonya’da bir kadın kocasının avatarını “delete tuşuna basarak” silince koca, karısının “katil” olduğunu iddia ederek mahkemeye başvurmuş; dava suç duyurusunu kabul etmiş. İsveç ve Maldivler İkinci Hayat adlı bilgisayar oyununun içinde bir büyükelçilik açmışlar ve ileride vizeleri buradan vermeyi planladıklarını söylemişler… Örnekler buraya sığamayacak kadar çok.
Sanal dünyanın zaten çekici, eğlendirici bir yanı var, çok sayıda insanı da ister istemez kendine çekiyor. Hatta ondan kaçış mümkün değil. Dolayısıyla işi insan davranışlarına çeki düzen vermek, onu denetlemek olan devletlerin ve hükümetlerin hukuk, mahkemeler ve reklam şirketlerinin de desteğini alarak bu alanda etkili bir faktör olmaya çalışmasında şaşılacak bir şey yok. Olmasa şaşıralım.
Çoğu bunu çaktırmadan yapıyor ama bizdeki her müdahale bodoslama yapıldığından dizilere müdahalenin başka türlü olabileceğini beklemek abes. Muhteşem Yüzyıl’ı mesela, her sıkıştığında yaptığı gibi tarihçilere, Simpsonlar’ı da ekran eleştirmenlerine havale edemeyecek kadar ciddiye aldı Hükümet. Kanuni ile Homer Simpson doğrudan siyasi bir müdahalenin kurbanı oluverdi.
Çünkü Hükümetin acelesi var; daha at sırtında koşulacak Suriye var, İran var, içinde namaz kılınacak Emevi camisi var, çakılacak patriotlar var, uzlaşılacak İsrail var. Var da var. Bütün bunlar acılı işler. Halbuki halkın bunları unutması ve gerçek nerede bitiyor temsil nerede başlıyor anlamaması, paşa paşa savaşa giderken de kendisini bir avatar gibi hissetmesi; yani hayatını simülasyon evreninde sürdürdüğünü sanması gerekiyor.
Ki, torun, emperyalist hevesleri uğruna ecdadının sanallaştırılmış anısının önünde rahat rahat şahlansın.
Bu heves flash bellekte taşınamayacak kadar somut, torrentten indirilemeyecek kadar gerçek ama.

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...