Kılık kıyafet bölücülüğü
Fotoğraf: Envato
Ülkeler, toplumlar, kültürler arasında karşılaştırma yapmayı çok sevmem. Hele de bir ülkeyi kötüleyip diğerini olumluyorsa. Buradaki karşılaştırma toplumlar arasında değil, siyasal anlayışlar üzerine bulunuyor. Bu yazının konusunu bir tarafta Milli Eğitim Bakanlığının kılıf kıyafet yönetmeliği, diğer tarafta İsveç’ten bir oyuncakçı kataloğu ile cinsiyet önyargılarına dair mücadele yasası arasındaki kıyaslama oluşturacak.
İsveç: Cinsiyete Yansız Oyuncak Kataloğu ve Cinsiyet Önyargıları İle Mücadele Yasası
İsveç’ten bir haber: İsveçli bir oyuncakçı firması “Cinsiyete yansız” yılbaşı çocuk kataloğu yayınlıyor. Bu katalogda Danimarka versiyonunda erkek çocuk silahla oynarken, İsveç versiyonunda silah kız çocuğunun elinde gözüküyor. “Hello Kitty” sayfası da bir erkek adıyla değiştiriliyor ve kızın pembe elbisesi açık maviye dönüştürülüyor. İsveç’te öğretmenleri cinsiyet önyargıları ve ayrımcılıklara karşı aktif mücadele etmeye zorlayan bir yasanın çıkarılmasının yanında 2008’den bu yana okullarda önyargılarla mücadele ve cinsiyet eşitliğini teşvik için 110 milyon İsveç kronu (16.300.000 $) harcıyor. Cinsiyet önyargılarını azaltmak için eril ve dişil isimlendirmeler yerine yansız bir zamir de öneriliyor (bereket Türkçede eril ve dişil ayrımı bulunmuyor).
Kıyafet Yönetmeliği: Dini ve Cinsiyetçi Ayrımcılık Vesikası
Türkiye’de ise bu hafta başında Milli Eğitim Bakanlığı kılık kıyafet yönetmeliği duyurdu. Basının özetlediği haliyle serbest bırakılanlar ve yasaklar şu şekilde sayılıyor:
“SERBEST” olanlar, başörtüsü. Kız öğrenciler, imam-hatip ortaokul ve liseleri ile çok programlı liselerin imam-hatip programlarında tüm derslerde, diğer ortaokul ve liselerde ise sadece seçmeli Kur’an-ı Kerim derslerinde başlarını örtebilecek.
YASAK olanlar ise; yırtık kot, tayt ve dar etek. Okullarda “Yırtık veya delikli kıyafetler” ile “Şeffaf kıyafetler”, vücut hatlarını belli eden şort, tayt gibi kıyafetler ile diz üstü etek, derin yırtmaçlı etek, kısa pantolon, kolsuz tişört ve kolsuz gömlek giyilmeyecek. Başörtüsü dışında öğrenciler okulda başı açık, saçlar temiz ve boyasız olacak. Makyaj, bıyık-sakal, sembol-rozet, siyasi sembol de yasaklar arasında kalıyor.
Türban veya başörtüsü mü daha doğal bir durumdur, bıyık sakal ve makyaj mı? Takım üniforması mı daha doğal ve insani bir şey yırtık kot, tayt ve mini etek mi? Bugün genç kız, hatta erkek olup makyajsız dolaşanı var mı? Kremlerden, saç şekillendiricilere kadar çeşitli makyaj biçimleri bulunuyor. Başbakanımız, Milli Eğitim Bakanımız sürekli traş ve makyaj olmak durumunda iken, üstelik başörtüsü de serbestlikler arasında sayılırken, diğer yandan insani giysiler, makyaj ve bakımlar neredeyse eskisinden de daha katı ve genel şekilde yasaklanıyor.
Toplumsal Ayrımcılık ve Baskılama: Başörtüsüz Kıza Yaşama Hakkı Yok
Bu yönetmelikten sonra İmam Hatip’te başörtüsüz kızların yaşama şansı olmayacağı gibi, bundan da daha ağır olanı ise erkeği ve kadını farklı kıyafetlere teşvik etmesi, yani cinsiyet önyargıları ve ayrımcılığı yapması -başörtüsünün bizatihi kendisi tek bir cinsiyete yönelik olduğundan böyle bir ayrımcılığı meşrulaştırıyor. Ayrıca toplumsal ayrımcılık da yapılıyor, İmam Hatip Okulları üzerinden İmam Hatipli olmayan öğrenci ve aileler de tasnif ediliyor.
Yani nereden bakarsak bakalım çeşitli önyargı ve ayrımcılıklar yönetmeliğin diline, üslubuna, çıkarılış biçimine, uygulama biçimine sızmış ve yansımış bulunuyor.
Tüm bunları, bunların altında kodlu mesajları, örtük programlamayı öğretmenler de veliler de çok iyi anlıyor. Faşist kişiliğin en belirgin özellikleri arasında etnosentrik düşünce, önyargı, cinsiyet ayrımcılığı bulunuyordu. Kıyafet yönetmeliğinde ne görüyorsunuz? Cinsiyet ayrımcılığı var mı? Farklı türdekilere yönelik etnosentrik bakış, yaşam biçimi dayatması var mı? Dinsel dayatma var mı? Kendinden olmayana yönelik örtülü açık (örneğin makyaj üzerinden, yırtık giysi üzerinden) dışlama ve tehdit var mı? Başörtüsü maddesini hemen, diğerlerini gelecek yıl uygulamaya sokarak öncelik sıralaması, bunun üzerinden öğretmenleri tehdit mesajı var mı? Geriye ne kaldı? Dünya konjonktürü müsaade etse totaliter rejime dönüşmeye ramak kaldı.
- Köy Enstitüsü farkı, şehre ve geleneğe uymazlığı: Hümanist, yararcı, bütüncül köy rehberi 19 Nisan 2024 04:47
- 31 Mart Yerel Seçimleri: AKP'nin dinci eğitimine karşı bilgi ve özgürleşme talebi 05 Nisan 2024 04:47
- İmtiyaz/kapitülasyon, rantiye veya mütaşerik otoriterlik: Peker, Ağar, Erdoğan, Altınok, Kurum, İmamoğlu… 29 Mart 2024 04:46
- Fütüvvet teşkilatı: Meslek lisesi değil dinci fedailik ocağı 22 Mart 2024 04:57
- AKP ve MEB mesleki eğitimin sırrını çözdü: Fütüvvetnameler ve baş ahilik dönemi 15 Mart 2024 04:43
- Patriyarka ve öğrenci açlığı sorunu: Niteliksiz okullar, meteliksiz veliler, kadınlar, çocuklar 08 Mart 2024 05:05
- Türkiye'de felaketlerin faktörlerinden öte aktörleri kimler? 01 Mart 2024 04:46
- Felaketler çağı ve Türkiye'nin felaketler dönemi 23 Şubat 2024 04:46
- Depremde Hatay’da ölüm sayısı ne kadar? Hatay’a, Adıyaman’a, Malatya’ya resmen ayrımcılık mı yapılıyor? 16 Şubat 2024 04:39
- Afetin, nemacılığın, timokrasinin ‘utp-usta öğreticilik’ hali: 890.920 09 Şubat 2024 04:53
- Deprem ve ülke yönetimi: Mütaşerik yönetimin ağır sonuçları 02 Şubat 2024 04:48
- "Karakter eğitimi" nedir: MEB, Bakan Tekin 1.3 milyon işçi çocuğu unuttu, "Çocukları bari tatilde çalıştırmayın" 26 Ocak 2024 04:45