28 Kasım 2012 12:23

Muhteşem yüzyıl

Muhteşem yüzyıl

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Başbakan Erdoğan, Star televizyonunda yayınlanan Muhteşem Yüzyıl isimli diziye de el attı. Dizi filmin tahammül edilemeyecek derecede olduğunu, ecdadımızı yanlış tanıttığını, Süleyman’ın otuz yıl at sırtında seferden sefere dolaştığını vs söyledi.
Bazıları, bu sözleri gündem saptırma olarak değerlendirdi.
Olabilir. Çünkü, şu sıralar patriot füzeleri ile Türkiye’nin başına örülen çorapların halktan gizlenmesi gerekli. Füzelerle ilgili yakın geçmişte ne olmuştu kısaca hatırlayalım.
Yabancı bir gazetede, Türkiye’nin patriot füzelerinin Türkiye’ye konuşlandırılması için NATO’ya başvurduğunu yazdı. Başbakan, bu haberi yalanladı. ‘Bu konuda karar vermeye yetkili tek kişi benim, dışişleri bakanı da, başka biri de bu konuda karar veremez ve böyle bir talepte bulunamaz. Ben de böyle bir talepte bulunmadım ve haberim yok’ dedi. Dedi ama, başbakan bu sözleri söyledikten bir iki gün sonra, Türkiye’nin patriot füzelerinin  Türkiye’ye konuşlandırılması için NATO’dan talepte bulunduğu ortaya çıktı. Başbakan bir kere daha, halka karşı  doğruyu söylememişti. Üç gün önce, benim haberim yok, böyle bir talepte bulunmadım diyen başbakan, üç gün sonra yine milyonların izlediği bir konuşmada, Suriye’nin elinde Komünizm döneminden kalma kimyasal silahlar var, ya bunları Türkiye’ye karşı kullanırsa, diyerek patriotları istediklerini açıkladı. Yine halka doğruyu söylemedi. Çünkü, çocuklar dahi durup dururken Suriye’nin Türkiye’ye kimyasal silah kullanmayacağını, üstelik savaşta dahi böyle silahların kullanılmasının kolay olmadığını bilir. Tayyip Bey bir kere daha hepimizi salak yerine koyuyordu. Çünkü, o sıralar İsrail ile Hamas arasında füze savaşları başlamıştı ve bu savaş kontrolden çıkarsa korkusu NATO’yu vaktinden önce patriotları Türkiye’ye gönderme ihtiyacını doğurmuştu ve Obama Hamas’ı ateşkese ikna etmesi için Tayyip Erdoğan ve Mursi’ye ‘rica’da bulunduğunu açıklamıştı. Erdoğan, İsrail aleyhine hamasi nutuklar atarken aslında, Hamas’ı ateşkese ikna etmeye çalışıyordu. Ve Türkiye’ye konuşlandırılmaya çalışılan patriotlar Suriye’den gelecek kimyasal silahlara karşı değil, bir İran-İsrail çatışmasında İran’a karşı kullanılmak üzere aceleyle Türkiye’ye konuşlandırılıyordu.
Başbakan, böylesine önemli ve hayati bir konuyu halkın gözünden gizlemek için cambaza bak numarası yapmış olabilir. Ama, eminiz ki, Muhteşem Yüzyıl için söyledikleri de öylesine söylenmemiştir. Muhteşem Yüzyıl dizisinde feodal bir egemen güç anlatılıyor. Bu Kanuni Sultan Süleyman olur. İngiltere ya da Fransa kralı olur ya da İran Şahı olur fark etmez. Yaşam tarzları ve yaptıkları üç aşağı beş yukarı birbirinin benzeridir. Kendi halklarını iliklerine kadar sömürürler ve zulmederler. Başka halkları savaşlarda yok ederler ve haraca bağlarlar. Yaptıkları talan ve zulümden elde ettikleri zenginliklerle ‘krallar gibi’ yaşarlar. Yani, haremlerinde yüzlerce cariyeye (köle) tecavüz ederek, eğlence ve içki alemlerinde gününü gün ederek, iktidarlarını korumak için çocuklarını dahi öldürerek ve bin bir alevere dalavere ile bin bir yalan dolan ile  günleri geçer.
Erdoğan gibiler ise o kralları, padişahları günde beş vakit namaz kılan, kalan zamanında da elde Kur’an dua eden, bu arada otuz sene at sırtında küffara karşı cihad eden Allah’ın sevgili kulları olarak tanıtmak ister. Çünkü, sömürü ve zulüm düzenine halkın, yoksul emekçilerin razı olması için böyle hikayelere inanmaları şarttır.
Tarihçiler, zalim tiranların yediklerini, içtiklerini ve yapıp, yapmadıklarını bütün ayrıntıları ile bize anlatıyorlar. Ama, tiranların nasıl yaşadıklarını bilmek için tarihçilere de çok fazla ihtiyaç yok. Bugün emekçi halkı iliklerine kadar sömürenler ve onlara zulmedenler nasıl yaşıyorsa, geçmişteki tiranlar da öyle yaşıyordu. Çağına ve ve çevresine göre. Fark sadece biçimde. Özde değil.

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...