27 Kasım 2012 10:37

Patriot'un komutası Muhteşem Yüzyıl'da

Patriot'un komutası Muhteşem Yüzyıl'da

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Başbakan Erdoğan üçüncü sezonunu sürdüren Muhteşem Yüzyıl’a durup durduk yerde yüklendi. Başbakan bu, olur olmaz yerlerde aklına ve ağzına geleni söyler, kendine göre vardır bir sebebi deyip geçmemeli. Dördüncü Kongre’den bu yana AKP’nin “ceddimiz” ve “şehitlerimiz” üzerine yaptığı edebiyat göz önüne alınırsa bu, seyirciyi hala ekrana kilitleyen dizinin neden bir nifak unsuru olarak görüldüğü anlaşılabilir. Kim haremden çıkmayan ve aklı fikri uçkurunda bir ceddin arkasından Suriye’ye, İran’a dalmak ister ki, değil mi?
Muhteşem Yüzyıl, Erdoğan “ceddimiz” dedikçe onun inandırıcılığının altını oyan bir dizi bu bakımdan. Çünkü Kanuni, Erdoğan’ın istediği gibi, at üstünde otuz yılını geçirmiş pirüpak bir ermiş olarak yansıtılmıyor. Zaten öyle değildi. Osmanlı padişahlarının saraylarında entrika da eksik olmazdı, taht kavgaları sırasında eli temiz kalana da az raslanırdı. Yani Sultan Süleyman aslında günümüzde kimseye, fethe sorgusuz sualsiz çıkmaya ilham verecek bir tarihsel şahsiyet değil. Üstelik bu dizinin tarihin uğramadığı kıyıları da var; o zamanlar Anadolu halkının nasıl zulüm gördüğüne hiç değinilmiyor. Ah bir de değinilse; o zaman Başbakan’ın sadece ataların gezdiği topraklara göz koymaktan başka benzerliklerinin de olduğu ortaya çıkacak. Soyaçekim bu kadar olur.
Önümüzde hazırlığı hızla süren bir savaş var; öyle görünüyor. AKP Hükümeti Suriye ile gerginliğin tırmanması konusunda az uğraşmadı. Şimdi de sınıra kurulacak NATO malı Patriotlar bu savaş tehdidini artırıyor. Savaş herkesin çok iyi bildiği gibi çok sayıda insanın ölmesi demek. O yüzden Erdoğan her gittiği yerde geçmiş savaşlarda ve fetihlerde ölenleri anıyor. İstiyor ki kendisini dinleyen her vatan çocuğu bu şanlı tarihten ilham alsın, kendisini derhal ateşe atsın. Oysa kamuoyu yoklamalarında halkın büyük bir çoğunluğunun hükümetin dış politikasına ve savaş çığırtkanlığına karşı.
Öyle ya Muhteşem Yüzyıl var!
Sanki insanlar sadece Muhteşem Yüzyıl izledikleri için Erdoğan’a inanmıyor. Irak ve Afganistan işgalinde ne olduğundan sanki kimsenin haberi yok. 90’da Körfez savaşında ekrandan Patriotların havada bıraktığı ışıktan izleri havai fişek patlamasıymış gibi yansıtan CNN’in nasıl yalan söylediği sanki ortaya çıkmadı. Körfez Savaşı’nda da Irak’ta ve Afganistan’da da çok sayıda çocuk öksüz kaldı halkın gururu kırıldı, Ebu Gureyb Hapishanesinden sızan görüntüleri hatırlayalım her şeyden önce. Kim böyle bir kötülüğün parçası olmak ister ki?
“Ecdadımızın at sırtında gittiği her yere biz de gideriz, bu aziz millet tarihi boyunca bunu yaptı. Bugün de biz bunu yapıyoruz” diyor ya Başbakan, hakikaten Erdoğan’ın tarih kitabındaki ecdad da bunu yaptı. Doğru kendisi de aynısını yapıyor. Bir padişah olmasa da.
Ama bir padişah gibi geçmişe de geleceğe de hükmetmek arzusunda. Elinin altında sürüyle buton olsun bir birine bir ötekine basarak canının istediğini yapsın istiyor Başbakan. Mesela birine bassın, sınırda konuşlanacak Patriotu sırayla Suriye’ye mi, İran’a mı artık Allah ne verdiyse ateşlesin. Diğerine bassın tarih o nasıl istiyorsa öyle yazılsın; at üstündeki ceddin resmi geçidi haline gelsin.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, patriotların komutası bizde dedikten kısa bir süre sonra Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz tamam biz de varız ama komuta Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanlığı’nda diye açıkladı. Esasen zaten Patriot denilen şey ihtiyaca binaen gecenin bir köründe Genel Kurmay Başkanı’nın yatağından kalkarak, pijamalarıyla basabileceği bir düğmeyle çalışmıyor. Patriot sürekli faaliyet halinde tutulan, etkiye karşı tepki göstermeye ayarlı dijital tipte bir sistem. Ama halk bilmiyor ya, halk anlamaz ya uydur uydurabildiğin kadar.
Ama işte, Muhteşem Yüzyıl olmasa nasıl da inandıracaklar herkesi. İnanmıyorlar mı vur abalıya, dizi gitsin. Bu kadar basit mi ya…
Evet basit.

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...