14 Kasım 2012 15:02

Obama neden kazandı?

Obama neden kazandı?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

ABD ekonomisi son dönemde tarihinin en uzun durgunluklarından birini yaşıyor. Dahası tünelin sonunda henüz ışık görünmüyor. Ülkenin içinde bulunduğu mali darboğaz her geçen gün daha da büyüyor. İşsizlik oranı yüzde 8 gibi ABD için oldukça yüksek sayılabilecek bir seviyede. Toplam kamu borç stoku 16 trilyon doları aşmış durumda, bütçe açığı ise 1 trilyon doların üzerinde (GSYİH’nın yüzde 8.7’si) seyrediyor. Bir de son günlerde çokça tartışılan “mali uçurum” meselesi var. Eğer kongredeki Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasında yeni bir anlaşma sağlanamazsa yıl sonu itibariyle vergi indirimleri sona erecek . Kamu harcamalarında ise önemli kesintiler yaşanacak. Ülke ekonomisinde sert bir daralmaya neden olabileceği tartışılan bu durum ABD kamuoyunda mali uçurum olarak adlandırılıyor.
Obama daha önce de 2010 yılında Bush’un zenginlere dönük vergi indirimini iki yıl uzatmış ve geçtiğimiz sene borç tavanı pazarlıkları sırasında Cumhuriyetçilere önemli tavizler vermişti. Paul Krugman gibi kimi Demokrat yazarlar “Olmayan bir anlaşma, kötü bir anlaşmadan daha iyidir” şiarıyla Obama’nın bu kez şantaja boyun eğmemesi gerektiğini belirtiyor. Cumhuriyetçiler ise Bush’un zenginlere dönük uyguladığı vergi kesintisinin uzatılması için bu durumu kullanıyor, zengin düşmanı olarak nitelendirdikleri iktidardan tavizler koparmadan uzlaşmaya yanaşmıyor.
Peki, ABD ekonomisinin böylesine büyük bir açmaza sürüklendiği bir dönemde Obama’nın seçim zaferini nasıl yorumlamalıyız? Bunun için dilerseniz kısaca istatistiklere göz atalım.
Öncelikle son iki seçimde etnik boyutun fazlasıyla ön plana çıktığını görüyoruz. Tarihsel olarak siyahlar Abraham Lincoln’dan itibaren Cumhuriyetçilere destek verdiler. Buna karşılık Güney’in partisi olan Demokratlar ise 1924 yılına kadar siyahları parti toplantılarına dahi almamıştı. Tüm bu dengeler Roosevelt’in iktidarıyla değişmiş, siyahlar bu dönemden itibaren giderek Demokratlara doğru yönelmişti. Roosevelt ile birlikte 1936 yılında siyahların yüzde 70’inin oyunu alan Demokratlar siyahlara temel vatandaşlık haklarını tanıyan Lyndon Johnson ile birlikte bu oranı yüzde 90’lara taşıdı. Siyahların Demokratlara desteğinin Obama ile birlikte 2008’de yüzde 96’a ulaştığı, 2012’de ise yüzde 99’un üzerine tırmandığı görülüyor.
Obama diğer azınlıklar içerisinde de oyunu belirgin bir şekilde arttırdı. ABD nüfusu içerisindeki payı hızla artan  ve geleneksel olarak Demokratlara oy veren Hispanikler’den yüzde 73 ile son yılların en yüksek oyunu aldı. Yoksullar arasında bu oran yüzde 80’lerin de üzerine tırmanıyor. Obama’ya seçimi kazandıran Florida, Colorado, Nevada gibi salıncak eyaletlerdeki üstünlüğün ardındaki temel etmen Hispanik oyları gibi gözüküyor.  Asyalılar ve (İsrail’in Romney’e açıktan destek vermesine rağmen) Yahudiler de ağırlıklı olarak Obama’ya yönelmiş. Son dönemde giderek muhafazakarlaşan Cumhuriyetçilerin ve yükselen göçmen karşıtı söylemin azınlıkların artan bir şekilde Obama’ya yönelmesine neden olduğu görülüyor.
Kadınlar arasında da Obama rakibine 10 puanlık bir üstünlük sağladı. Bekar kadınlarda bu üstünlük daha da artarken, evli kadınlar arasında az bir farkla Romney önde görünüyor. Buradan kürtaj, doğum kontrolü, ücret ayrımcılığı gibi tartışmalarının (özellikle Cumuriyetçi Todd Akin’in “meşru tecavüz” açıklamasının) bekar kadınların oyları üzerinde belirleyici bir rol oynadığı anlaşılıyor.
Farklı gelir gruplarının politik tercihleri arasında da belirgin bir farklılık göze çarpıyor. Yıllık geliri 30 bin doların altında olan alt gelir grubunda Obama’nın oyu yüzde 67’ye kadar çıkıyor. Yine sendikalı işçilerin oylarının Ohio, Wisconsin ve Nevada gibi kritik eyaletlerde ibreyi Obama’dan tarafa döndürdüğü görülüyor.
Amerikan seçmeni ekonomik görünümün tüm olumsuzluğuna rağmen bir kez daha Obama’ya yöneldi. Boşa çıkan vaatler, sorulmayan hesaplar, yapılamayan reformlar, derinleşen gelir uçurumu ve bir türlü gelmeyen “değişim”… Tüm bunlar giderek radikalleşen sağ söylemin, gericiliğin, ırkçılığın, güçlü sermaye ve finans lobilerinin yarattığı korkuyla unutuldu gitti. Sınıfsal ve etnik kutuplaşma toplumun ezilen kesimlerini Obama’ya yöneltti. Değişim umudu ise bir kez daha seçim sloganlarında kaldı.

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...