01 Ekim 2012 10:58

Dağ fare doğurdu

Dağ fare doğurdu

Fotoğraf: Envato

Paylaş

AKP’nin 4. Kongresi için “dağ fare doğurdu” denebilir. “One Man Show” (tek adam gösterisi) şeklinde hazırlanmış bir kongreydi. Tayyip Erdoğan’ın hamaset edebiyatı yaptığı ama hiçbir şey söylemediği bir kongreydi. Ortadoğu politikalarındaki başarısızlığı örtmek için, Ortadoğu’lu bazı liderlerin çağırıldığı, İslam Alemi’nin lideri Erdoğan yalanına sığınılan bir kongreydi.
Oysa, yandaş basın kamuoyunu farklı argümanlarla hazırlamıştı kongreye. Güya, Başbakan Kürt meselesinin çözümü için önemli şeyler söyleyecek ve bu konudaki politikalarını ana hatları ile açıklayacaktı. Güya, Kürt meselesinin çözümü ve özgürlüklerin genişletilmesi için yapılacak açılımlara uygun yeni kadroların MYK’da yer alacağı bir AKP yönetimi seçilecekti. Erdoğan, bir süredir sürdürdüğü sert tutumunu yumuşatacak, toplumun tüm kesimlerini kucaklayacak bir konuşma yapacaktı.
Söylenenlerin hiçbiri gerçekleşmedi. Belki, AKP kurmayları yandaş basını da aldattı ve kongreye dikkat çekmek için beklenti yaratılmasını sağladı. Belki, yandaş basın kraldan çok kralcılık yaptı ve son günlerde yaşanan ölümlere ilişkin kamuoyunun öfkesini, “cambaza bak” diyerek yatıştırdı, dikkati başka yönlere çekti.
AKP’ nin 4. Kongresi, yandaş medyanın bütün şişirmelerine rağmen üç gün sonra unutulacaktır. Denildiği gibi, tarihi bir kongre olmadığının yanı sıra, bugüne kadarki AKP kongrelerinin en sönüğü olmuştur.
Erdoğan’ın Kürtlere söylediği tek şey. Biz yapacağımızı yaptık, siz de bize doğru bir adım atın ve bizi destekleyin mealindeki sözler oldu. AKP’ nin Kürtlere ilişkin yeni taktiğinin Kürtleri bölüp, hoşuna gitmeyen Kürtleri tecrit etmek olacağı Erdoğan’ın konuşmasından anlaşıldı.
Başbakan Erdoğan çok geziyor. Gezdiği ülkelerdeki idari yapı hakkında da bilgi sahibi oluyordur herhalde. Keşke, buralardan bazı deneyimler edinseydi. Erdoğan iki hafta önce Üsküp’teydi örneğin. Makedonya Parlamentosunda bir de konuşma yaptı. Orada da şiir okudu. Oranın idari yapısını da inceleseydi keşke. Makedonya Parlamentosunda Arnavutların temsilcisi 25, Türklerin temsilcisi 2, Romanların temsilcisi 2 milletvekili bulunuyor. Ohri Antlaşması’na göre nüfusu bir belediye sınırlarında yüzde yirmiyi geçen halkların dilinde o belediye sınırları içinde eğitim ve öğretim yapılıyor. İlkokuldan lise sona kadar. Bütün halklar kendi dillerinde eğitim yapan üniversiteler açabiliyor. Bir belediye sınırlarında, hangi halk çoğunlukta ise o belediyeye Makedonya bayrağı ile birlikte o halkın bayrağı da asılıyor. Örneğin, Üsküp Cair (Türkler Çayır diyor) belediyesi sınırlarında Türkler çoğunlukta olduğu için belediye binası ve diğer resmi binaların önüne Makedonya bayrağı (onlar Galatasaray bayrağı diyor-kırmızı sarı ve Galatasaray bayraklarına benziyor) ile Türklerin bayrağı ( Türklerin bayrağı orada yeşil zemin üzerine beyaz ay ve yıldızdan oluşuyor) da asılıyor. On yedi Arnavut, on da Türk belediyesi var. Her dilde gazete, dergi ve tv-radyo yayını yapmak serbest. Anadilde eğitim Anayasa ile güvenceye alınmış. Türkiye’nin yakın teması ve etkisinin bulunduğu Bosna Hersek ve Kosova’da da benzer uygulamalar var. Bizimkiler oralarda Türklerin ve Müslümanların (Arnavut, Türk, Boşnak) haklarını savunuyor, anadilde eğitim, yerel yönetimlerde yerel halkın etkisi, kültürel haklar vs. diyorlar; Cemaat Arnavutluk’ta en büyük koleji açmış, Üsküp’te zaman gazetesi satıyor, Saraybosna’da boyuna yeni cami yapıyor ama Türkiye’ye gelince tek millet, tek devlet, tek bayrak diyorlar.
AKP 4. Kongresinden yeni açılımlar bekleyenler Türk-İslam ideolojisinin argümanları ile karşılaştılar. Anlaşılan Erdoğan Cumhurbaşkanı olana kadar milliyetçi-dinci politikalara devam edilecek. Barış bir başka baharı bekleyecek.

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...