25 Temmuz 2012

AKP ve basın hürriyeti teklifi (1)

-Türkiye Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) tarafı mı?
-Evet, tarafı.
-AİHS, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) kurulmasını öngörüyor mu?
-Evet, öngörüyor.
-Kurulmuş mu?
-Evet, kurulmuş.
-Türkiye, Mahkemenin zorunlu yargı yetkisini kabul ediyor mu?
-Evet, ediyor.
-AİHS’nin 46.maddesine göre mahkemenin kesinleşmiş kararlarına uymak zorunlu mu?
-Evet, zorunlu.
-Sözleşme hükümlerini yorumlamakta en üst otorite Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi mi?
-Evet, öyledir.
-Peki Anayasanın 90.maddesine göre ve tabii yeni demokratik anayasada daha kesin ifadeler de yer almalı ama şu andaki yürürlükteki Anayasanın 90.maddesine göre usulüne göre yürürlüğe girmiş insan hakları ve özgürlüklerine ilişkin uluslararası sözleşmeler yasalardan da üstün müdür?
-Evet, üstündür.
Yazımıza bazı temel bilgileri hatırlayarak giriş yaptık.Bir nefes alalım.
Konumuz basın hürriyeti.
İfade özgürlüğünün bu özel alandaki düzenlenişine ve uygulanışı sorununa bakacağız.. Konu zaten güncel Türkiye’de.
Biliniyor, Türkiye’de özgürlükler -her alandaki özgürlükler- sınırlı. İfade özgürlüğü konusunda Türkiye’nin  politik ve bürokratik kadrolarının ve yargının yaklaşımında ciddi sorunlar var. Bir otoriter/totaliter bakış açısı hakim bu kadrolara…
Siyasiler (eski ve yeni), askerler (eski ve yeni), polisler (eski ve yeni) ve yargı (eski ve yeni)…
Daha açık nasıl yazalım?
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonuna AKP tarafından bir teklif yapıldı.
Teklif şöyleydi:
“Basın hürriyeti milli güvenliğin, kamu düzeninin, genel ahlakın, başkalarının haklarının, özel veya aile hayatının korunması; suçların önlenmesi; yargının bağımsızlık ve tarafsızlığının sağlanması; savaş kışkırtıcılığının, her türlü ayrımcılık, düşmanlık veya kin ve nefret savunuculuğunun engellenmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.”
Epeyi de eleştiri aldı bu teklif.
Peki bir de AİHS’nin 10/2.maddesine bakalım.
Diyor ki; “Bu özgürlüklerin kullanımı, beraberinde ödevleri ve sorumlulukları getirdiğinden, ulusal güvenlik, ülke bütünlüğü ya da kamu emniyeti için, düzensizliğin ya da suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın ya da ahlakın korunması, başkalarının şöhret ve haklarının korunması, mahrem kaydıyla/(kişisel ilişkide) edinilen bilginin açığa çıkmasının önlenmesi, yahut yargı organlarının yetke/(otorite) ve tarafsızlığının muhafaza edilip sürdürülmesi için, yasanın öngördüğü ve bir demokratik toplumda gerekli bulunan türdeki formalitelere, koşullara, kayıtlamalara ya da yaptırımlara (cezalara) tabi tutulabilir.” (Çeviri için bakınız, Gemalmaz Mehmet Semih, Prof.Dr.,Gemalmaz Burak, Araş.Gör.Ulusalüstü İnsan Hakları Standartları Işığında Türkiye’de Bilgi Edinme Düşünce -İfade ve İletişim Mevzuatı, s.227)
AKP’nin teklifi münhasıran basın hürriyeti konusundadır. Halbuki bizim alıntı yaptığımız AİHS’nin 10/2.maddesi ifade özgürlüğü konusundadır.
Sözleşmenin 10/2.maddesinde 9 sınırlama ölçütü bulunmaktadır. AKP teklifinin AİHS 10/2.maddesinde gösterilen sınırlama ölçütlerine hem uyumu hem de uyumsuzluğu söz konusu. Öte yandan teklifte AİHS’de bulunmayan ama son 50 yıldaki gelişmelere paralel olarak insan hakları belgelerinde yer alan nefret suçları, ayrımcılık suçlarına da yer verilmektedir. Bunlar olumlu.
Ulusal üstü insan hakları belgelerinden Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmenin 19 ve 20. maddeleri de  ifade özgürlüğü ile ilgilidir. Burada yasaklananın şiddet eylemleri ve bunun savunulması olduğunu hatırda tutmak gerekir.
“Madde 19
1. Herkes, kimsenin müdahalesi olmaksızın istediği düşünceye sahip olma hakkına sahiptir.
2. Herkes, düşüncelerini açıklama hakkına sahiptir; bu hak, herkesin, ülkesel sınırlara bağlı olmaksızın her çeşit bilgiyi ve fikri, sözlü, yazılı ya da basılı biçimde, sanat eserleri biçiminde ya da kendi seçeceği herhangi bir başka biçimde araştırma, edinme ve iletme özgürlüğünü de içerir.
3. Bu maddenin 2. fıkrasında öngörülen hakların kullanılması, özel bazı görev ve sorumlulukları da beraberinde getirir. Dolayısıyla, bunlara bazı sınırlamalar da konulabilir; ancak, bu sınırlamaların yasalarda öngörülmüş olması ve;
(a) Başkalarının haklarına ve şöhretine saygı bakımından ve;
(b) Ulusal güvenliğin, kamu düzeninin ya da kamu sağlığı ve genel ahlakın korunması bakımlarından gerekli olması zorunlu olmalıdır.
Madde 20
1. Her türlü savaş propagandası yasalarla yasaklanır.
2. Ulusal, ırksal ya da dinsel nefretin ayrımcılık, düşmanlık ya da şiddete kışkırtma şeklini alacak biçimde savunulması yasalarla yasaklanır.” (İnsan Hakları Merkezi, “www.bilgi.edu.tr”)
(Devamı haftaya)

evrensel.net

Evrensel'i Takip Et