01 Nisan 2011 10:44

AKP ve CHP Alevileri enayi mi sanıyor?

AKP ve CHP Alevileri enayi mi sanıyor?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bu ülkenin Alevi yurttaşları da var. Üstelik devlet tarafından büyük acılar yaşatılmış milyonlarca yurttaş.

Türkiye’nin dört bir yanında yaşayan, Türk, Kürt, Arap... hemen her dilden, ulus ve azınlıktan Aleviler ya da bu inanç ve kültürle yoğrulmuş milyonlarca örselenmiş yurttaşımız var.

İnançları üzerindeki baskı devam eden, ayrımcılıkla yüz yüze bulunan, hakarete uğrayan, ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmekten kurtulamayan milyonlarca insan.

AKP bunu kabul ediyor gibi gözüküyor ama, Alevileri enayi sanıyor, ya da enayi yerine koyuyor. Alevileri yok saymanın yeni yol ve yöntemleri için kendini paralayan AKP Hükümeti, seçim öncesi oy avcılığı yaparken bile, Alevilere ilişkin gerçeği kabul etmekten kaçınıyor.

Yavuz Sultan Selim’den bu yana yüzü gülmemiş Alevi yurttaşlar, ne yazık ki Cumhuriyetin kuruluşundan sonra da rahat yüzü görmediler. Yavuz’un ordularının kılıçtan geçirdiği Aleviler, Cumhuriyetten sonra da defalarca katliamlara maruz kaldılar. Yok sayıldılar, devlet mezhebi haline getirilmiş Sünniliğe teslim olmaları için her türlü baskıyla karşı karşıya kaldılar. Başlarına gelmeyen kalmadı.

Hemen her il ve ilçede, köy ve kasabada Alevilere yönelik haksızlıklardan, baskıdan ve ayrımcılıktan söz etmek mümkün. Katliamla ve katliam girişlerinin dışında kalan baskı, hakaret ve diğer haksız uygulamaları olağan sayan bir zihniyetin varlığından dolayı, yaşanmış olan ve devam edenlerin sözü bile edilmemektedir. Ancak hafızalara kazınmış onca katliam bile durumun vahametini göstermeye yetmektedir.

Maraş katliamı, Malatya, Çorum, Sivas katliamları nasıl unutulabilir. Devlet destekli, ırkçı ve şoven parti ve faşist örgütler tarafından organize edilmiş onca tertip unutulabilir mi? Bunları unutmak ancak insanlıktan çıkmakla mümkün olabilir!
Gazi, Ümraniye katliamları, Elbistan olayları daha bir çok katliam ve katliam provası var. Peki 8 yıllık AKP Hükümeti bu tarihsel gerçekler karşısında insanlığın yüzünü güldürecek hangi adımı attı? Aradan geçen bunca zamana rağmen bu katliamların, yaşanan acı olayların sorumluları ortaya çıkarıldı mı?

M. Kemalden, İnönü’ye, Menderes’ten, Demirel’e, Özal’dan Türkeş’e, Erbakan’dan diğer başbakanlara, liderlere, devlet yöneticilerine ve 8 yıllık başbakana ve devletin hemen tüm kurumlarını ele geçirmiş bulunan AKP Hükümeti ve son Cumhurbaşkanı Gül’e kadar yanıp, yakılan Alevilerin sesini duyan ve gereği için bir adım atan var mı?

Devletin derin zihni ve onun şekillendirerek derin olmakla da kalmayarak yüzeyine kadar kin ve nefretle beslediği tutumun sorgulanması için bir gelişme oldu mu?

Osmanlı Padişahlarından devraldığı geleneksel tutumu sürdüren AKP, Cumhuriyet tarihi boyunca uygulananları da sahiplenmiş olarak hareket etmeyi sürdürüyor. AKP, Alevilerden, süre gelen devlet ve hüküm tutumlarını kabul etmesini, Sünni yurttaşlarımızı da yanlış içimde şekillendirmeyi amaç edinmiş olan devletin resmi dini haline getirilmiş bulunan devlet Sünniliğine biat etmesini istiyor.

Önceki gün Devlet Bakanı Faruk Çelik tarafından açıklanan “Alevi Çalştay Nihai Raporu” da bu mantığın tescili oldu. Madımak Oteli’nin müze yapılması bile kabul edilmedi.

Alevilerin hiçbir talebinin karşılık bulmadığı, yapılan onca Alevi Çalıştayı’nın, Alevileri oyalamak, kandırmak ve AKP’ye bağlamak amacı taşıdığı bir kez daha görüldü. Hiç bir gelişme yok. Hiçbir talep karşılık bulmuş değil. Yeniden bir beklenti yaratılmak isteniyor. “Seçimde AKP desteklenirse talepler karşılanacak” mesajı veriliyor. Bu gerçeğe rağmen, AKP övgücülüğü yapanlar da amaçlarına ulaşamayacaklardır. Fermani Altun gibi bazı kişiler bu gelişmeyi AKP’ye methiyeler dizme vesilesi etse de “Padişahım çok yaşa” türü yandaşlık içerikli övgülere Alevilerin itibar edeceğini düşünmek beyhude bir beklentidir.

AKP Öyle de CHP Ne Yapıyor? Dersim bölgesinden Alevi ve Kürt bir ailenin çocuğu olmakla beraber, sistemin rahle-i tedrisatından geçmiş ve ehlileşmiş olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da bu gelişmeler karşısında net bir tavır sergilemiyor. Sinmiş, korkak ve ürkek bir tutum sergileyerek kapsayıcı olduğunu düşünüyor olmalı! Kılıçdaroğlu, hangi ulusa, dile ve inanca sahip olursa olsun, ya da kendini ne hissediyor olursa olsun, tutarlı bir kişilik ve en azından tutarlı bir demokrat olmanın gereği ne ise onu yapmalıdır.

Milyonlarca Alevi yurttaşın taleplerini dinlemek, Alevi yurttaşlarımızın etrafında birleştiği kurumların sözcülerini muhatap almak ve Alevilerin eşit yurttaşlık hakkı için ortaya koydukları talepleri dinlemek ve gereği için hareket etmek, ana muhalefet partisi olarak bunun mücadelesini sürdürmek için Alevi olmak gerekmiyor. Tüm inançlara aynı mesafede olmak, devlet ve din işlerinin bir birinden ayrı tutulmasını tutarlı olarak savunmak bile buna yeter!

Ancak Diyanet işleri Başkanından Kuran-ı Kerim ve Bektaşi ansiklopedileri alarak bu konuya ilişkin tek bir söz bile söylememiş olan Kılıçdaroğlu’ndan bunu beklemek, ölü gözünde yaş beklemek olur!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa