Müslüman Türk kardeşlerime…

Türk siyasetinde onlarca yıldır etkin olan Siyasal İslamcılar, İslam dünyasının çeşitli bölgelerinde yaşanan sorunlar karşısında hep “yüksek hassasiyet” sahibi oldular. Ancak yanı başlarındaki Kürt sorununu hep görmezden geldiler. Dahası Kürt halkının eşit hak mücadelesinin karşısında kendilerini de ezdiğini söyledikleri ‘resmi ideoloji’yle paralel bir duruş içinde oldular. Ülke egemenlerinin Kürt sorununu “dış güçlerin kışkırttığı bir sorun” olarak göstermeye çalışması gibi, onlar da “İslam ümmetini bölme ve zayıflatma amacını taşıyan emperyalist odakların yapay bir şekilde yarattığı bir sorun” olarak gördüler. Bir yandan “Biz Müslümanız, ırkçılık yapmayız” dediler ama öte yandan kendi cemaatleri içinde Kürtçe konuşmayı bile yasakladılar. Elbette Mazlum-Der gibi belirttiğimiz çizginin dışında kalan İslamcı çevreler de oldu; ancak bunların etkisinin söz konusu çevrelerin yanında oldukça sınırlı kaldığını da söylemek gerekiyor.
İşte Mehmet Şevki Eygi!
1960’larda çıkardığı Bugün gazetesinden bu yana devrimcilere, Kürtlere, bu ülkede gerçek bir demokrasi isteyen halk güçlerine saldırıyor. Eygi, Milli Gazete’de dün yayımlanan yazısında bakın “Sevgili Müslüman Kürt Kardeşleri”ne nasıl sesleniyor: “‘Gemiyi’ batırmaya yönelik terörist Kürt hareketinin yaptıkları gerçek Kürtlerin, sâlih Kürtlerin işi değildir(…)Onların amaçları, ülkede iç barışı ve toplumsal mutabakatı sağlamak değil, Ermeni ve Yahudi emellerine hizmet etmektir.” Eygi’nin gemisinin batmaması için “Müslüman Kürt kardeşleri”ne düşen görev, Kürt ulusal mücadelesine uzak durup kaderlerine razı olmak! Yoksa alimallah dinden çıkar, münafık olurlar! Biz demiyoruz, Eygi diyor:  “PKK terör hareketini Müslüman Kürtler değil derin devlet, vesayet sistemi, resmî ideoloji, Kriptolar çıkartmıştır(…)Bir Müslümanın Kripto Hıristiyanlara, Kripto Yahudilere, Zerdüştîlere, fasık ve facirlere tabi olması ayıptır, günahtır, suçtur, beyinsizliktir.”(M. Şevki Eygi, “Sevgili Müslüman Kürt Kardeşlerime” yazısı, 26 Mayıs 2012. Milli Gazete)
Müslüman Türk kardeşlerimiz bilmeliler ki, eğer dinen bütün milletler eşitse kendi sahip oldukları haklara Kürtlerin de sahip olması gerekir. Bunu bilip de yapmamak aslında suça ortak olmaktır. Eygi, eşit haklar için mücadele eden Kürtleri “Yahudilerin, Hıristiyanların hizmetinde olmak”la suçluyor. Oysa kendisi ABD’nin, NATO’nun, Gladyo ve Özel Harp’in tescilli işbirlikçisidir. Daha 1969’da ABD’ye, NATO’ya karşı bağımsızlık için mücadele eden gençlere karşı kanlı tertiplerin hazırlayıcılarındandır. Bunu da biz söylemiyoruz, o dönem bu tertiplerin bir parçası yapılan gençlerden biri olan eski bakan Yaşar Okuyan anlatıyor: Mehmet Şevki Eygi diye bir gazeteci var. Gazeteden çağrılar yapıyordu. ‘Komünistler, Moskova uşakları geliyor, dinimize küfrediyorlar’ gibi yazılarla belki 10-15 gün boyunca tahrik etmişti. Toplu olarak sabah namazları organize ediyordu. Böyle bir alt yapı oluşturulmuştu. ‘Kanlı Pazar’da, Hürriyet gazetesinde 6–7 sütunu kaplayan bir resim gözümüzün ödündedir hâlâ... Bir şahıs oradaki sol görüşlü bir genci elinde bıçakla, polisin gözünün önünde öldürüyor ve polis seyrediyor. Katiyen müdahale etmediler.” (3 Ekim 2010-Hürriyet Gazetesi)
Bugün Bölge’de emperyalistlerin Müslüman halkları Sünni-Şii(Alevi) olarak bölüp karşı karşıya getirme politikasına yedeklenmeyi reddeden Kürt hareketi “Yahudi-Hıristiyan uşağı” oluyor ama bu gerici politikanın liderliğine soyunan AKP ve Eygi gibilerse sâlih Müslüman, öyle mi? Bakın o ‘sâlih Müslüman’lardan biri olan Fetullah Gülen için ABD Başkanı Barack Obama’nın danışmanı Rachad Hussain ne diyor? “Kendisi çok değerli bir din alimi. Türkiye’de başlattığı eğitim faaliyetleri ile Türkiye’nin ufkunu açtı.” Malum, günümüzün “ufuk açıcı”sı; ADB’nin ‘ılımlı İslam’cısı Gülen de, Eygi’yle aynı dönemlerde bağımsız-demokratik bir Türkiye için mücadele eden gençlere karşı “imanlı gençleri” ABD-NATO’nun saflarında mücadeleye çağırıyordu.
Evet, Müslüman Türk kardeşim;
Eygi, Gülen, AKP gibi din siyaseti yapan çevreler hep emperyalizmle çıkar birliği içinde oldular, bu ülkede eşitlik, özgürlük ve gerçek bir demokrasi isteyen güçlere karşı mücadele ettiler. Bugün de seninle eşit haklar temelinde kardeşçe yaşamak isteyen Kürtlere saldırıyorlar. Maalesef sen bugüne kadar onların peşinden gidip ‘din kardeşin’ olan Kürt halkının eşit hak mücadelesinin karşısında durduğun için bu ülkede 30 yıldır kardeş kanı akıyor. Ve yanı başında, Roboski’de bombalanan Kürt kardeşin için Bosna’da, Filistin’de gösterdiğin hassasiyetin çok azını bile göstermiyorsan bundan sonra akacak kanda da kabahatin çoğu yine senin olacak, canım kardeşim!