Mehmet Şimşek’in Çin’i ve 1 Mayıs!

Batmanlı Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yeni teşvik paketiyle Bölge’nin ‘Türkiye’nin Çin’i’ olacağını söylemişti. Şimşek’in 15. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde bu açıklamayı yaptığı günlerde memleketi Batman’da işçilerle görüşmüştük. Her ağzını açan işçi söze Mehmet Şimşek ile başlıyor; “Yazın, Mehmet Şimşek duysun”  diyordu.

Batman Hey-Güneştekin işçilerinin yaşadıkları, Şimşek’in umut tacirliği yaptığı ‘Türkiye’nin Çin’i’nin gerçek yüzünü gösteriyordu. Batman Hey-Güneştekin tekstil fabrikasının açılışını Mehmet Şimşek yapmış, işçilere “Bir sorununuz olursa beni bulursunuz” demişti. Bu arada Aynur Bektaş’ın ortakları Güneştekinler de yabancı değil! Fabrikanın ortağı M. Salih Güneştekin, AKP İl Başkanı Murat Güneştekin’in amcası. Güneştekin’in aynı zamanda devletten başta Memur-Sen, TOKİ ve devlet hastanesi gibi ihaleleri aldığını söylemeye gerek yok sanırım.

Hikâyenin devamını biliyorsunuz. Bölge’nin örnek işletmesi diye açılan Hey-Güneştekin Tekstil’de çalışan 216 işçi kapı önüne kondu. Aylarca bekleyen işçiler hemşehrileri  Şimşek’e bir türlü ulaşamadı! Batman’ın eski TEKEL işletmesindeki tekstil fabrikalarından birinde çalışan türbanlı kadın işçilerinden biri Hey Tekstil'de yaşadıklarının öfkesiyle “Bölgesel asgari ücret uygulanacaksa Şimşek’e de uygulasınlar. O da Batmanlı” diyordu.

Bölge’nin Çinleşmesi meselesine gelince, Şimşek’in hakkını teslim etmek gerekiyor, bu konuda epey yol kat ettiler. Çinleşmeden patronlara sınırsız teşvik, işçiye de güvencesiz ucuz iş gücü olma düşüyor. Batman’da son bir iki yılda yüze yakın tekstil işletmesi açılmış durumda. Son teşvik yasasından sonra bu sayının artacağı da kesin. Ama işçiler zaten Çinli! Mesela Beşiri’deki Zivuzer Tekstil’de 350 işçi İş-Kur’un kursiyer işçiler için ödediği 320 TL ücretle çalışıyor. Eski TEKEL içindeki tekstil fabrikalarında çalışan işçilerin büyük çoğunluğu 300-500 TL arasında ücret alıyor ve sigortalı değiller. Messi Tekstil patronu İzmir’den gelip Batman’a fabrika kurmuş. 180 işçinin çalıştığı işletmede işçilerden 100’ünün ücretleri yine İş-Kur’dan. Burada çalışan işçilerden biri “Şu an Batman’ın en iyi fabrikası burası. Paramızı düzenli alıyoruz” deyince arkadaşları takılıyor, “Patronun ortağı sanki!” ‘Batman’ın en iyi fabrikası’nda işçilerin tuvalete bile giderken izinle gittiklerini söyleyelim!

Gazetemizde son bir hafta içinde çıkan Adıyaman, Maraş, Antep, Diyarbakır’da çalışan işçilerle ilgili haberlere bakın. Tablo hep aynı. Bu tablodan işçilere düşen günde 10-12 saat düşük ücretle ve hiçbir sosyal güvence olmadan çalışma. Özcesi Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve Şimşek’in ağızlarından düşürmedikleri ‘bölgesel asgari ücret’ yıllardır uygulanıyor.

AKP Hükümeti Bölge’yi sermaye için ‘ucuz, örgütsüz iş gücü cenneti’ ve Kürt işçi-emekçiler içinse ‘kölelik koşullarında çalıştıkları bir cehennem’ haline getirmek istiyor. Ama Çinleşmenin diğer bir yüzü de var. Bölge’de sendikalar, işçi-emekçiler ilk kez bu denli yoğun mücadeleyi tartışıyor. 1 Mayıs’ta Bölge’nin her tarafında sınıfsal ve ulusal köleliğe karşı alanlara çıkmaya hazırlanıyor. Açıklamalarda 1 Mayıs’ın Newroz’la buluşturulacağı vurgusu yapılıyor. Bölge’de güçlü 1 Mayıs’ların ülkedeki emek ve demokrasi mücadelesine çok şey katacağı kesin. Her şeyden önce patronlara teşvik, bölgesel asgari ücret vb. uygulamalarla sınıfın birliğinin parçalanması girişimi karşısında ortak mücadelenin geliştirilmesi yönünde bir adım atılmış olacak. Çünkü Kürt işçi ve emekçisine Çinleşmeyi dayatmanın bir adım sonrası Batıdaki Türk ve diğer milliyetten işçi ve emekçilere de aynı koşullarda çalışmayı dayatmak olacaktır. Yine işçi-emekçilerin ortak mücadelesi, aynı zamanda egemenlerin Türk işçi emekçiler içinde yaydığı şovenizm zehrinin panzehiri olan dayanışmayı da büyütecektir.

Bölge’de güçlü 1 Mayıs, ulusal mücadele bakımından epey bir birikime sahip olan Kürt işçi ve emekçilerin bu birikimlerini sınıfsal mücadele alanına da geliştirmelerinin; mücadelenin bu iki alanını birleştirmelerinin yolunu da açacaktır. Zaten Kürtlerin köleliğe karşı başkaldırısının sembolü de bir emekçi; Demirci Kawa değil miydi? Şimdi 1 Mayıs’ta kölelik zincirlerini kırmak için Demirci Kawa’nın balyozunu Türk ve her milliyetten işçi ve emekçilerin örsüyle birleştirme zamanıdır!