Minyatür bir bilgisayarın düşündürdükleri

Raspberry Pi, İngiltere’de Raspberry Pi Vakfı tarafından okullarda temel bilgisayar bilimleri anlatımı için geliştirilmiş A modeli 25 dolara, B modeli 35 dolara satılan tek-kartlı bir bilgisayar. Proje 2006’da Cambridge Üniversitesi Bilgisayar Laboratuvarlarından bir grup akademisyenin her yıl temel programlama bilerek bölüme gelen gençlerin sayısının azalıyor olmasının sebeplerini araştırması ile başladı. ‘90’larda bölüme başvuran gençlerin büyük bir çoğunluğu programlamaya o veya bu şekilde bulaşmışken 2000’lerde tablo bambaşkaydı. İlk ve orta öğretim ders programlarının Word ve Excel eğitimi ve web sayfası tasarımı ile şişirilmesi, ev bilgisayarları ile oyun konsollarının bir kuşağın ister istemez programlamayı öğrendiği Amiga, Commodore 64 ve benzeri temel programlama bilgisi gerektiren cihazların yerini alması ve bilgisayarların deneyler yapmak için pahalı cihazlar oluşu gibi sebepler  belirlendi ve çözüme yönelik olarak ucuz, basit ve işlevsel bir bilgisayar tasarımı yapılmaya başlandı. 2006’dan 2008’e Eben Upton tarafından bir kaç adet Raspberry Pi tasarlandı. Ve bundan yaklaşık 4 yıl sonra bir kaç akademisyenin hayali, ciddi bir satış başarısı da yakalayarak gerçek oldu.
35 dolara bilgisayar mı olur sorusunun cevabını verebilmek için önce Raspberry Pi’ın teknik özellilklerini incelemek lazım. Hem daha ucuz olan A modeli hem de daha ‘pahalı’ olan B modeli, işlemci, grafik işlemci ve RAM’i üzerinde barındıran Broadcom BCM2835 chipsetini kullanıyor. BCM2835, üzerinde 700Mhz’lik bir ARM işlemci, VideoCore IV grafik işlemci ve 256 Mb RAM’i barındırıyor. A modelinde bir, B modelinde iki adet USB port bulunuyor. Her iki modelde de composite ve HDMI görüntü çıkışı, 3.5 mm audio jack, SD/MMC kart okuyucu bulunuyor. B modeli ayrıca 100Mbitlik bir ethernet kartı da içeriyor. İşletim sistemi olarak çeşitli Linux sürümlerini kullanabilen Raspberry Pi takılmasız olarak fullHD videoları oynatabiliyor. Bu arada cihazın boyutlarını da belirtmekte yarar var. Raspberry Pi sadece 86mm x 54mm x 17mm. Yani yaklaşık olarak bir banka kartı boyutlarında.
Elbette Raspberry Pi’ın eksikleri de var: Bir açma kapama düğmesinin bulunmaması, fiyat ve kartta kapladığı yer nedeniyle dahili saate sahip olmaması, dış kasasının (şimdilik) olmaması, ethernet kartının gigabit olmaması, ilk göze çarpan eksiklikler. Ancak Raspberry Pi’ın fiyatının 35 dolar olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda bütün bu eksikler önemsizleşiyor. İşlevsellik olarak Raspberry Pi, sadece eğitsel bir araç olmanın ötesine çoktan geçmiş durumda. Uygun bir Linux dağıtımı ile Raspberry Pi’ı televizyona bağlı bir medya oynatıcı olarak kullanmak mümkün. Yine temel bilgisayar işlevlerinin (Oyun oynamak, daha özelleşmiş programlar ve ciddi grafik tasarım işlerini çıkartırsak geriye kalan neredeyse her şey) gerektiği yerlerde Raspberry Pi ucuz, basit ve verimli bir çözüm. Daha şimdiden İnternet’te Raspberry Pi ile gerçekleştirilmiş pek çok proje var.
Raspberry Pi’ın satışa sunulan 10 bin stoklu ilk serisi bir kaç gün içinde tükendi. Her ne kadar resmi bir açıklama olmasa da yeni seri için 2 milyonu aşkın sipariş alındığı rivayet ediliyor. Raspberry Pi’ın gelişimini izlemeye devam edeceğiz ancak kısaca da olsa Raspberry Pi’ın yarattığı önemli bir olanağa değinmekte yarar var: Raspberry Pi ve benzeri araçlar bilgiye ve kültüre erişimin tüm insanlık için kolay ve ucuz bir şekilde sağlanabilmesinin de önünü açabilir. Sadece tüm insanlığın bilgi ve kültüre erişimi sorununa(dünyanın diğer sorunlarını görmezden gelmeden) odaklanırsak, yaşayan tüm herkes için bir adet Raspberry Pi’ın toplam maliyeti(monitör, klavye ve her kes için her yerde ücretsiz İnternet bağlantısının maliyet hesabına şimdilik girmeden) sadece 210 milyar dolar. Diğer maliyetleri de 800 milyar dolar ya da 1800 milyar dolar bile desek, bu sorunun çözümünde 2 trilyon dolar nedir ki? Yeter ki niyet tüm insanlığın bilgi ve kültüre erişimini sağlamak olsun.