17 Şubat 2011 05:45

Tek ölçü AKP’nin çıkarları!

Tek ölçü  AKP’nin çıkarları!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Dün, uzun bir aradan sonra Ergenekon soruşturması kapsamında ODA TV’nin ve sahibi Soner Yalçın’ın evinin aranması ve Soner Yalçın’la üç arkadaşının gözaltına alındığı haberleriyle başladı. Ve gün, cuma günü adeta yeniden başlatılan Balyoz davası tartışmaları ve hakkında yakalama kararı verilen “Balyoz sanıkları”nın savcılığa teslim olma tartışmalarıyla sürdü.
Geçtiğimiz cuma günü “Balyoz Davası”nda, savcının 163 tutuksuz sanığın tutuklanması istemi mahkeme tarafından kabul edildi.
163 kişiden duruşmada hazır bulunan 132 kişi tutuklanırken, 31 kişi hakkında da yakalama kararı çıkarıldı. O günden beri de hakkında yakalama emri olan sanıklar teslim oluyorlar. Dün, hakkında yakalama kararı verilen Balyoz Davası’nın “1 No’lu sanığı” olan Emekli Orgeneral Çetin Doğan da teslim oldu.
Savcının “tutuklama istemi”ne gösterdiği gerekçe, “Gölcük’te bulunan yeni belgelerin, sanıklara isnat edilen suçu işlediklerine dair kuvvetli kanıtların ortaya çıkması ve delillerin karartılma ihtimali”dir.
Ama bu gerekçe çok da inandırıcı değildir. Çünkü her şeyden önce “Gölcük’te bulundu” denilen belgelere sonradan “sehven” bazı eklemeler yapıldığına dair gerçekler ortaya çıkmıştır. İkincisi ise; “Balyoz Davası’nda” bugüne kadarki tutuklamaların da tahliyelerin de toplu olması, bu davanın tamamen siyasileşmiş olmasıyla (siyasi dava başka siyasileşmiş dava başka) ilgili. Bu yüzden savcının gerekçesine de pek kimse inanmıyor. Tersine önceki dönemde “toplu tutuklamalara toplu tahliyelerle” yanıt veren yargıçların, HSYK’nın hükümet tarafından ele geçirilmesinden sonra başka görevlere tayin edilmesi sonrasında, artık toplu tahliye yapacak mahkeme heyeti ve nöbetçi yargıçların bulunmadığı koşullarda iktidar yanlısı güçler, bir toplu tutuklamayla davayı “yeniden başlatmak” istemiş olmalıdır! Yani, olup biteni izleyen hükümet yandaşı olmayan çevreler böyle düşünüyor.
Aslında dün 100. duruşması yapılan Ergenekon davalarının geldiği aşama bakımından da benzer bir sorun vardır. “Devlet içindeki çeteleri temizliyoruz. Faili meçhullere kayıpların failleri ortaya çıkacak” iddiasıyla başlatılan Ergenekon davaları da benzer bir seyir izlemektedir ve bu davalar hakkında AKP’nin kendi amaçlarına göre biçimlendirdiği davalara dönüştürüldüğü fikri giderek güç kazanmaktadır.    
Evet, çoğunluk böyle düşünüyor. Ama aynı zamanda bu davanın sanıklarının da temiz olmadığı konusunda da aynı ölçüde şüpheler vardır.
Askerin yakın tarihteki darbeler, OHAL’lerdeki uygulamalar, pek çok kayıp ve faili meçhulün faili olarak bilinen kişiler ve sıcak siyasete çeşitli müdahaleleri, arkasında darbe hazırlığı girişimleri olduğunu gösteren kimi eylemler dikkate alındığında, Ergenekon ve Balyoz davalarındaki sanıkların en önemli bir bölümünün savunulmasının pek olanaklı olamadığı da ortadadır.
Elbette gerek Ergenekon davaları gerekse Balyoz Davası “siyasi davalar”dır. Ama bundan da öte bu davalar, sözcüğün amiyane anlamıyla da  “siyasileştirilmiş” ve iktidarın çıkarları doğrultusunda yönlendirilmiştir. Son dönemde yargıç ve savcılar içindeki “hükümetle paralel düşünmeyen” yargıç ve savcılar da ayıklanarak, davaların daha da “siyasileşmesi” için adımlar atılmıştır.
AKP Hükümeti ve propagandası bu gelişmeleri, “yargının normal işleyişi”, “İktidarın yargıya karışmadığı” gibi gerekçelerle açıklayacak, eleştirileri de aynı gerekçeyle reddedecektir. Ancak şu da bir gerçek ki, bu davalar etrafında oluşturulan yargı mekanizması, bu davalarda hükümet istemeden parmağını bile kıpırdatmayan bir mekanizmadır. Ve bunun sonuçlarını da önümüzdeki günlerde daha yakından göreceğiz.
Öte yandan Balyoz Davası ve Ergenekon soruşturması üstünden girişilen yeni müdahaleler, bir yanıyla bu davalar üstündeki “şaibeyi” azaltma amaçlı gibi görünürken, bir yanıyla da seçime doğru giderken AKP’nin rakiplerine gözdağı, kendi etrafına da bir çeki düzen verme amacını da taşımaktadır. Bu yüzden olup bitenleri; hukuk ve adalet kaygısı dışında, pek çok şeyle bağlantılı olarak yorumlayabiliriz.
Artık bu davalarda hükümet ve yandaşları için tek ölçü; “AKP’nin çıkarları”, onun ne kazandığıdır!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...