Halkların Demokratik Kongresi
Hafta sonu Türkiye halkları önemli bir adım attı. Operasyonların sürdüğü, çatışmaların arttığı, savaş koşullarının dayatıldığı böylesi bir dönemde, Türkiye’yi tüm halklarıyla birlikte barış ve kardeşlik içinde yaşanılacak bir ülke haline getirmenin çözüm yolu da bu Kongrede ortaya konuldu.
Yurdun dört bir yanından Ankara’ya gelen temsilcilerden oluşan Kongre Girişimi, böylece çalışmalarının ilk aşamasını tamamlamış oldu. Temel örgütlenme ve mücadele organları açığa çıktı. 15-16 Ekim önemli bir başlangıcın tarihi oldu.
Salonda ezilen ve sömürülen kesimlerin temsilcilerinden ve bileşenlerinden oluşan bir tablo vardı. Yüzlerdeki tebessüm ve gözlerde ifade ortak mücadele fikri ve duygusunun yarattığı sevinci ve heyecanı yansıtıyordu. Eksiklerinin tamamlanması hedefini de ortaya koyan Kongrenin başlangıç itibariyle güçlü bir adım attığına ilişkin güçlü bir ortak kanaat oluşmuş durumda. Umut ve güven daha da büyüdü. Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku ile atılan adım, artık bir seçim ittifakı platformu olmayı aşarak, örgütlü ve güçlü bir mücadele merkezine evrilme aşamasında bulunuyor.
İşçiler, emekçiler başta olmak üzere, ezilen ve sömürülen örgütsüz tüm kesimler için bir mücadele ve örgütlenme merkezi olacağını gösteren önemli verilerle birlikte, kuruluşunu ilan eden Halkların Demokratik Kongresinin önünde önemli ve zorlu bir süreç olduğunu da görüyoruz.
Birkaç gün önce yaşadıklarımız bir kez daha sorumluluklarımıza işaret ediyor. Irkçı ve şoven kışkırtmaların karşısına barışı ve demokrasiyi koyabilecek yegane gücün Halkların Demokratik Kongresi olduğunu biliyoruz. Dönemin zorlukları ve bu tür örgütlenmenin olası zaaflarını aşmanın tek yolunun kitlelere dayanmak, kitlelerin örgütlenmesi olduğunu da biliyoruz.
Kongrenin, bir araya getirdiği güçlerden ibaret olmadığı; sol, sosyalist, ilerici güçler ve demokratik Kürt hareketini de aşan birleşik bir Türkiye hareketine dönüşmesi gerektiğini ve bunun Türkiye’nin sorunlarını çözecek bir muhalefet merkezi olacağını bilerek harekete ihtiyacımız var. Barış mücadelesinde etkili olmanın yolu da buradan geçiyor.
Coşku ve umudun egemen olduğu, barış talebinin yükseldiği bir atmosferde gerçekleşen Kongre, önümüzdeki dönemin önemli mücadele merkezlerinden biri olacağını göstermiş olmakla birlikte, karşı karşıya bulunduğumuz sorunlara hızla müdahale etme sorumluluğu bulunuyor.
Karşı karşıya bulunduğumuz bu koşullarda AKP’nin pervasızlığına dur diyecek politikaların üretilip kitleler içinde sarılıp sarmalanan hale gelmesi için mevcut dayanakların önemli bir zemin olduğu bilinerek, Kongrenin hızla ezilen ve sömürülen yığınların içinde örgütlenmesi gerek.
Yerel Meclislerin işçilere, kamu emekçilerine, yoksul emekçi halka, gençlere, kadınlara, aydınlara, çevre mücadelesi verenlere, inanç gruplarına, Kürt demokratik güçlere dayanması için gösterilecek çaba ve sorumluluk hayati derecede önemlidir.
Parti ve oluşum temsilcilerinden ibaret “Yerel Meclis” oluşumlarının yaratacağı kısır döngü daha şimdiden görülmelidir. Varsa bugüne kadar yaşanan darlıklar ya da zaman sıkışıklığından kaynaklı eksikler, bunları telafi etmek için hızla harekete ihtiyacımız var.
Önemle üzerinde durulması gereken, Halkların Demokratik Kongresi ismini alan Kongre Girişiminin, yerellerden beslenen bir halk hareketi yaratmayı hedefliyor olmasıdır.
Birleşik bir halk hareketi olmanın önemli avantajlarını bünyesinde barındırıyor olmakla birlikte, bunun zamanında ve doğru biçimde değerlendirilmesi oldukça önemlidir.
İşçi, emekçi ve halk hareketi olarak düzen partileri ve düzen yanlısı tüm mihrakların karşısında alternatif olmaya aday bir mücadele merkezinin böylesi koşullarda daha da önem kazandığı herkesin üzerinde mutabakata vardığı bir sonuç. Ancak politikaları, örgütlenme tarzı, çağrıları ve tutumu ile bunu sağlayacak ve ana muhalefet merkezi olarak halkın ilgi ve dikkatini çekecek bir çalışma olmadan, olanakların güce dönüşmeyeceğini de bilmek gerek.
AKP, CHP, MHP ve diğerleri, sömürü ve baskının, mevcut kurulu düzenin devamından yana olmakla birlikte, kimin hükümette olacağı, suyun başını kimin tutacağı ile ilgililer. Ancak bizler yeni bir Türkiye’nin, yeni bir dünyanın mücadelesini veriyoruz.
Halkların Demokratik Kongresi, Türkiye’nin demokratikleşmesi, emeğin haklarının kazanılması, barış ve kardeşliğin egemen olması, Kürt sorununun eşit haklar temelinde çözümü, kimlikler ve inançlar üzerindeki baskının ve ayrımcılığın son bulmasını isteyen tüm güçler, parasız eğitim parasız sağlık için mücadele edenler şimdi daha yüksek ses çıkaracak, daha güçlü bir muhalefet merkezi olacaktır.
Ulaşım, konut, enerji gibi temel insan ihtiyaçlarının kâr alanı olmaktan çıkarılmasını isteyen, doğanın, yaşam alanlarının yerli-yabancı sermayeye peşkeş çekilmesine karşı mücadele eden tüm güçler Halkların Demokratik Kongresinde bir araya gelerek yeni ve güçlü bir alternatif yaratmanın adımını bu amaçla attılar.
İşçi sınıfının, işçi ve kamu emekçileri sendikalarının, meslek odalarının AKP Hükümetinin saldırıları karşısında haklarını savunmak için ülkenin dört bir yanında sürdürdüğü çaba ve mücadele şimdi çok daha güçlü ve etkili olabilecek olanaklara sahiptir.
Savaşta ve şiddette ısrar edenleri, kin ve nefretle intikam çağrıları yapanların ülkemizi kan gölüne çevirme hesaplarını bozacak tek ve temel güç başta Halkların Demokratik Kongresinde bir araya gelenler olmak üzere, tüm emek ve demokrasi güçleridir.
Evrensel'i Takip Et