19 Temmuz 2011 11:50

Emek güçlerinin dikkatine!

Emek güçlerinin dikkatine!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Hükümet ve patronlar, emekçiler ve emeğin haklarına çok yönlü saldırıyorlar.
PETKİM’deki işçiler adına sürdürülen, önceki hafta sonu yapılan görüşmelerde, “uzlaşmazlık” tutulması üzerine Petrol-İş Sendikası, Yüksek Hakem Kuruluna başvurmak zorunda kaldı. Çünkü PETKİM’de “grev yasağı” olan işyerlerinden ve uzlaşmazlık durumunda işçiler greve çıkamıyor.
Önceki gün işçilerin Aliağa PETKİM tesisleri önündeki eylemleriyle bu durumu protesto ettiklerini, gazetemizden öğrendik.
Elbette ki PETKİM’de patronun işçilerin taleplerin kabul etmemesini sadece PETKİM’deki gelir-gider hesaplarıyla bağlantılı göremeyiz. Tersine PETKİM’in tüm fabrikalarında kârların zirve yaptığı gerek kamuya yönelik patron tarafının ifadelerinde gerekse sendika tarafından yapılan açıklamalarda belirtiliyor. Bu yüzden de PETKİM’de sözleşmenin Yüksek Hakem Kuruluna gitmesi tüm öteki kamu ve özel sektördeki sözleşmeler bakımından da bir ölçüt olarak görülmelidir.
Elbette, emekçilere ve emeğin haklarına saldırı sadece TİS alanıyla sınırlı değil.
Kamu emekçilerinin önümüzdeki ay başlayacak olan “toplu görüşmeleri”, (toplusözleşme görüşmeleri) var. Ve kamu emekçilerine anayasa değişikliği ile “TİS hakkı” tanınmıştı. Ancak AKP Hükümeti bu hakkı, “Yasası yok” gerekçisiyle ertelemeye çalışıyor ve bu yıl ki “toplu görüşmeleri geçtiğimiz yıllara göre bile geri bir çizgiden ele almak istiyor. Kamu emekçilerinin de TİS hakkının grev hakkıyla tamamlanması için gerekli müdahaleyi yapmak üzere harekete geçmek için daha önceden alınmış kararları var. Ancak ne yazık ki bu konuda kamu emekçileri sendika konfederasyonlarının, ortak tutum alma konusunda bir girişimleri görünmüyor.
Ve dahası 61. Hükümet programına konan, “Kıdem tazminatlarının fona dönüştürülerek tasfiyesi”, “Esnek çalışmanın yaygınlaştırılıp kapsamının genişletilmesi”, “Özel istihdam bürolarının kurulmasının yasalaştırılması” gibi emek mücadelesine tarihsel kazanımlarına son verecek hamlelerin hazırlandığı artık açık açık sermaye basınında tartışılıyor. Dahası hükümet ve sermaye güçleri bunları, “İstihdamı artıracak, işsizliği azaltacak önlemler” olarak propaganda etmeye çoktan başlamış bulunuyor.
Emeğe, emekçilerin haklarına bu kapsamdaki geniş bir saldırı karşısında ise sendikaların, konfederasyonların tepkilerinin son derece cılız, kısmi, şu ya da bu sendikaya göre değişen dozda olduğu gözleniyor. Daha da kötüsü en büyük işçi sendikası konfederasyonu olan Türk-İş’in üst yönetimi ise “Telaşlanacak bir şey yok. Böyle bir tartışma yok. Hükümetin böyle bir niyeti yok”  diye ortaya çıkan tepkileri bile yatıştırma amaçlı bir yol izliyor.
Bu gelişmeleri Amerika ve Avrupa merkezli olarak “Yeni bir kriz dalgasının vurması” beklentileriyle birleştirildiğinde, AKP Hükümeti ve patronların, böyle bir kriz dalgası karşısında krizin yükünü bir kez daha emekçilere yıkmanın yolu olarak değerlendireceklerinden de şüphe duymak için bir neden yok.
Toplam açısından bakıldığında önümüzdeki dönemin emek mücadelesi açısından karakteristiği, hükümet ve patronların emeğe ve haklarına karşı saldırgan tutumlarını daha da artıracağıdır. AKP’nin yüzde 50 oyunun keyfini çıkarabileceği tek alan budur! Çünkü Kürt sorunu başta olmak üzere iç ve dış politikada bu yüzde 50 bir halta yaramazdır. Ama emek mücadelesinin geriliği ve sendikaların önemli bir bölümünün hükümete ve patronlara teslim olmuşluğu göz önüne alındığında hükümet ve patronların rahat davranacağı alan emeğe ve haklarına saldırı alanıdır.
Bunu değiştirecek olan da mücadeleden yana tüm emek ve sendika güçlerinin mücadeleci bir hatta birleşmesidir. Aksi halde dönem sınıfın kazanımlarının yok edildiği ve sendikal örgütlerin  olduğu kadarının bile dağıtıldığı bir dönem olacaktır!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...