Medya savaşa dünden razı!

Köşe yazarlarından, gazete manşetlerine kadar, birkaç gündür gazeteler, AKP’ye büyük bir destek veriyor.

Atılan manşetlerde adeta ‘Müdahale saati’ beklenirken, yandaş medyada yazılan yazılarda AKP Hükümetinin izlediği politikalar övülüyor ve savaş çağrıları yapılıyor.

Gazeteler, emperyalist müdahalenin yaratacağı tahribatı görmek yerine, Suriye’ye yönelik müdahale üzerine koca koca haritalar çiziyor, savaş planları yapıyor.

İMHA PLANI MEDYADA!

Yandaş medya bugün de formundaydı. Kimyasal iddialarından saatler sonra AKP Hükümetiyle paralel yayın yapan gazeteler, faili bulup, ‘Saldıralım’ yazdı.

Bugünkü gazeteler, savaş kışkırtıcılığını bir adım öteye taşıyarak, işgal haritaları bile çıkardı!

Sabah, ‘Obama’nın misilleme senaryosu-Kısa, hızlı ve tam hedefe’ manşetiyle verdiği haberde, Suriye’yi vurması planlanan füzelerin ismini bile verdi. Sabah, ‘Suriye yerle bir edilecek’ demekten bile kendini alamadı.

Milliyet gazetesi ‘En fazla CAP görevi’ manşetiyle verdiği haberde, TSK’nın, Suriye’ye karşı muharip bir müdahaleye katılmayacağını ve destek istenmesi halinde Türkiye’nin en fazla NATO uçaklarının korunması anlamına gelecek olan CAP görevini üstleneceğini yazdı.

Star gazetesi ‘Esad Şam’ı boşaltıyor’manşetiyle verdiği haberde, Uluslararası müdahale ihtimalinin Esad’ın gözünü korkuttuğunu iddia etti.

Radikal, Suriye’ye müdahale haberini ‘Geri Sayım’ manşetiyle duyurdu. ABD, Britanya ve Fransa’nın, Suriye’ye müdahalede son aşamaya geldiğini yazan gazete, ‘Operasyonun en erken yarın başlayabileceği ve 3 gün süreceği söyleniyor. Almanya ve İtalya müdahaleye soğuk. Operasyon merkezi için üç yer öne çıkıyor: Güney Kıbrıs, Yunanistan, Arnavutluk.’ifadelerine yer verdi.
 

“Akıllı ol füzeleri” manşeti kullanan Posta gazetesi, haberinde şu ifadelere yer verdi: “21 Ağustos’ta Suriye’de kimyasal silah kullanılmış 350’si çocuk 1300 kişi ölmüştü. Amerika Başkanı Obama, Suriye Devlet Başkanı Esad’a “Bu füzeler sadece bir uyarı. Eğer halkını katletmeye devam edersen daha büyük bir askeri harekata başlarız”

Vatan gazetesi de Suriye’nin vurulmasından en çok sevinen gazetelerden biri. “Hedefe kilitlendi” manşetiyle çıkan Vatan, haberde “ABD’den sonra dün Fransa ve İngiltere’de kimyasal saldırı Esad’ın işi dedi, harekat için geri sayım başladı. Amaç rejimi yıkmak değil cezalandırmak.”dedi.

KARAGÜL’DEN İBRETLİK BİR YAZI!

Yeni Şafak gazetesi yazarı İbrahim Karagül, bugün neden emperyalist işgali desteklediklerini açıklayan bir yazı yazdı.

Köşesinde Suriye’ye müdahaleye destek çıkan Karagül'ün, "Keşke bölge ülkeleri kendileri bu müdahaleyi yapabilselerdi" ifadesi dikkat çekti. Karagül, ABD destekli saldırı yerine, bu işi en başta bölge ülkelerinin yapması gerektiğini yazdı.

Karagül, “Görünen o ki, Suriye'ye askeri müdahale yapılacak. Savaş uçakları ve füzeler, Suriye çevresindeki üslerden ya da savaş gemilerinden belirlenen hedefleri vuracak.

Şam rejiminin canı cehenneme. Onun gibi, bu bölgedeki monarşiler, zorba yönetimler yok olup gitmeli. Ama Suriye, böyle bir işgali yaşamamalıydı. Aynı Suriye, yüz yıl unutamayacağı bu zulmü de görmemeliydi.
Bizler, coğrafyanın insanları, kendi kötülüklerimize karşı durmayı bilemedik. Onları kendi elimizle yok etmeyi öğrenemedik.
Mısır'da, darbeyi, ardından gelen kıyımı, yeniden inşa edilen zorbalığı durduramadık.
Şimdi işgal geliyor. Aslında işgal değil, sınırlı bir hava saldırısı başlamak üzere.
Müdahale sınırlı kalır, Şam yönetimi devrilmezse, iç savaş çok daha kanlı hale gelebilir. Suriye'den Lübnan'a kadar yeni bir kaos dalgası başlar, Lübnan iç savaşı benzeri çatışmalar yaşanır.
Resim çok kötü. İç savaşın bütün çirkinliklerini yaşadık, gördük, acı duyduk. Şimdi ABD-Batı müdahalesi göreceğiz. Bu da acı veriyor.
Keşke bölge ülkeleri kendileri bu müdahaleyi yapabilselerdi.”

HERKES AKP’YE MUHTAÇMIŞ!

Sabah gazetesi yazarı Hasan Bülent Kahraman, bugün yazdığı yazısında AKP dış politikasını yerlere göklere sığdıramadı. Ortadoğu’nun Erdoğan’a muhtaç olduğunu yazan Kahraman, “Erdoğan ateşledi Arap Baharı'nı. Buna AK Parti de diyebilirsiniz. Başbakan, gidip Mısır'da "laiklikle İslam bir arada pekala olabilir" demeseydi, olaylar bu şekilde gelişmeyecekti. Mübarek'i deviren kitleler Erdoğan'ın bu sözlerini evrensel bir güvence kabul ettiler. Menkup diktatörün ardından İslam'ı kapsayan laik bir yönetimin geleceğini varsaydılar. Demokrasiyi ve laikliği İslam'ın kapsadığı bir modele hazır değillerdi” ifadelerini kullandı. (İstanbul/EVRENSEL)