ROTA
Ekim Devrimi’nin hedefleri, bugün bütün dünya işçi sınıfının hedefleridir ve bu bakımdan Ekim Devrimi, geçmişe ait bir anı değil, geleceğe ilişkin bir özlemdir.
Liselerde, üniversitelerde gerçekleşen boykotlar, Barış haftaları, alternatif gerçekleştirilen dersler, etkinlikler bu nedenle önemlidir ve önümüzdeki dönem mücadelemiz açısından da üzerinde daha çok düşünmek ve hayata hakkını vererek geçirmek zorunda olduğumuz örneklerdir.
Artık eylemlerimizi ne kontrolsüz bir öfke, ne de bizi pasifize eden bir hüzün belirleyebilirdi. En acil talepler etrafında ortaklaşmış bizler, mücadeleyi büyütmeliydik. Sınıflardan, amfilerden, fabrikalardan, mahallelerden yükselen "barış", "demokrasi" ve "emek" taleplerimizi daha yüksek sesle haykırmalıydık.
Bu yazıda konumuz 34. Kuruluş yıldönümünü karşıladığımız YÖK’ün kurulduğu günden bugüne üniversitelerde neye etki ettiği ve bugün üniversitelerde bize bu noktada neyin düştüğü olacak.
Okan’a çalışma koşullarını soruyoruz; bir günün nasıl geçiyor diyerek. “Akşam 7’de evde oluyoruz.” diyor Okan. Gün içinde inanılmaz yorulduğunu, bunun yanı sıra yaptıkları işin vücutlarını yıprattığını anlatıyor.
Bu zirve bir şeyi çok net anlamamı sağlıyor; kapitalizm gelece ğini kotarmak için gençlerin umutlarını kullanıyor. Kendi oluşturdukları adaletsiz sistemde, onların ismi adına en çok koşturanın, lider olacağını açıkça belirtiyorlar. Kuklamız olun, maskeler takın, biz de sizlere, sizi en iyi şekilde yaşayacak parayı, mevkii verelim diyorlar.
Bizleri her ağzını açtığında ayırmaya çalışan hükümete karşı, boykot gününde Suzan Mehmet Gönç T.M Lisesi öğrencileri olarak kol kola girdik ve gençlik olarak ne kadar birlik ve beraberlik içerisinde mücadele edeceğimizi gösterdik.
Bizlere bu süreçte düşen görev yılmadan ve usanmadan işçiyi, emekçiyi, gençliği bir birine bağlayan mücadelemizi halkımıza sokakta, fabrikada, sınıfta anlatarak mücadeleyi büyütmektir.
Ama gençlik kampına katılmam benim için bir başlangıç oldu. Çünkü bizim ellerimiz o kampta barış için, kardeşlik için, insanlık için örülmüştü. Aklımda olan pürüzleri soruları yok ederek, kendi özgür düşüncelerimle artık doğru bir yoldayım. Ve artık yaşanılan bu olaylara bakış açımın tamamen değiştiğini hissedebiliyorum.
Her ağızdan bir kelime çıkıyordu; Ekmek, özgürlük, güneş, Güney, Güney Doğan, Güney Doğan... En sonunda “barış”ta birleştik. ‘’barış hemen şimdi’’ diye hep birlikte haykırdık. Haykırdıkça birlik duygumuz arttı
"İktidarın birbiriyle ilişkili olarak kurguladığı üç seçimin sonuncusu döneminde yaşanan saldırıları derin siyasi bir krizin semptomları olarak görmek gerektiğini düşünüyorum. Haziran süreciyle birlikte 2009 yılından beri gelmekte olan bu krize işaret eden demokratik mücadelenin üzerindeki baskıların yoğunlaşmasına tanık olmuştuk. "
“...Daha iyi bir hayatın ilk koşulu ise barıştır." diyor Bertol Brecht. Biz de Tunceli Üniversitesi'nden arkadaşlarımızla konuştuk barışı, seçimleri ve bölge gençlerinin göbekten bağlandığı savaş koşullarını.
"Işıklar için uyu güzel arkadaşım. Biz senin bize bıraktığın emaneti en güzel şekilde taşıyacağız. Çünkü biliyoruz ki 'Güzel günler gelmez biz güzel günlere yürümedikçe'."
Son sözlerimde bir Tekyumruk’lu olarak taraftarın tanımını yapmak isterim: Taraftar olmak yalnızca takımının attığı gole birlikte sevinmek değil, başkalarının acılarına da birlikte üzülebilmek, bu acıları sahiplenebilmektir
Haberleri izliyoruz bir yandan, bir yandan röportaj metinlerini okuyoruz. Şölenlerde konuşan Erdoğan’ın sesi yankılanıyor “Biz size ne yaptık?” diye soruyor. Ne yaptığını da, ne yapmadığını da biliyoruz. Bildiklerimizi gençlerle paylaşıyoruz. Sokaklara afişlerini yapıyor işçi duraklarında yanıtlarımızın olduğu bildirileri dağıtıyoruz.
*Ankara Katliamında hayatını kaybeden Emek Gençliği üyesi Dilan Sarıkaya’nın patlamadan bir gün önce yazdığı yazı dergimizin 242. sayısında
Mafya liderleri şehir merkezlerinde miting yapıp, insanları kışkırtmasına rağmen herhangi bir sansür ve yasak uygulanmazken barış isteyen binlerin katliama uğramasını sansürleyen iktidarı ve kararlarını doğru bulmuyorum.
İyi insanlar
Hani IŞİD bitmişti?
İşçiler, emekçiler
Görünen köy
Yeter ki gereken dersler çıkarılsın
Bu hafta Manisa'nın Alaşehir ilçesindeki Bozdağ'da, tüm Alaşehir'i tehdit eden antimon madenine karşı toprağını korumaya çalışan köylülerin mücadelesini ekrana getiriyoruz.
Roboski Adalet Girişimi yaptığı yazılı açıklamada, "Roboski Katliamı, bugün yaşadığımız faşist, baskıcı politikaların da bir başlangıç eşiğidir" diye belirtildi.
Perfetti’nin İstanbul’daki fabrikasında örgütlenme faaliyeti yürüten Tekgıda-İş, çoğunluğu almalarına rağmen Perfetti yönetimi sendikalı işçilere baskı yapıyor.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, AKP'nin adayı Turgut Altınok'un iki kızının KPSS'ye girmeden istisnai kadroyla memur yapıldığını açıkladı.
Daralma bahanesiyle 8 aydır Plastic Omnium'un Tuzla fabrikasında gruplar halinde işten çıkarmaların olduğunu belirten işçiler, en son 24 işçinin daha atıldığını söyledi.
Emek Partisi'nin Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Halil İmrek ve Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca yerel seçimlere dair basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa'da emeklilerin zam talebine ve asgari ücrete ara artış talebine yine "bütçe yok" dedi, ardından patronlara verdiği teşviği anlattı.
Yargıtay başkanlık seçiminin onuncu turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı. Seçime 1 Nisan Pazartesi günü 11. tur oylamayla devam edilecek.
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
AYM, hukuka aykırı çalışan Aliağa’daki İzdemir-II Termik Santrali davasında, “Özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine” karar verdi. Avukat Arif Ali Cangı santralin kapatılması gerektiğini söyledi.
Denizli’nin Honaz ilçesi Aşağıdağdere mahallesinde açılmak istenen ikinci taş ocağı için yürütmeyi durdurma kararı verildi. Taş ocağına karşı açılan davanın duruşması 24 Nisan'da görülecek.
DİSK Emekli-Sen: "Emeklileri sefalete, açlığa, yoksulluğa mahkûm edenlere oy yok! Gençleri umutsuzluğa, işsizliğe mahkûm edenlere, emeklilerden oy yok."
Büyükşehir ve iki ilçe belediyesinin randevularına dönüş yapmadığını belirten Altı Nokta Körler Derneği Denizli Şube Başkanı Muzaffer Eskin, engelliler için yerellerde yapılması gerekenleri anlattı.
İzmir Kadın Platformunun düzenlediği basın açıklamasında, "AKP politikaları kadınların yaşamına mal oluyor. İktidara geldiği günden bu yana 8 bine yakın kadın katledildi" ifadeleri kullanıldı.
Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu kentin doğasını tarihsel ve kültürel dokusunu korumaya yönelik hazırladığı Kent Sözleşmesi’ni kamuoyuyla paylaştı.