4 Aralık 2014 01:00

‘Acının tarihi yazılacaksa eğer...’

1965 madenci direnişinin öyküsünü bir madencinin kaleminden okuyoruz, kitabın ismi “Kömür Tutuşunca”. Erol Çatma, Zonguldak Ereğli Kömür İşletmesinde yıllarca emek işçiliği yapmış biridir, aşinasıdır kömürün karasına.

‘Acının tarihi  yazılacaksa eğer...’

Kıymet CEVİZ

“Ya ölümüne tevekkül ya ölümüne başkaldırıdır işçinin seçeneği.”

1965 madenci direnişinin öyküsünü bir madencinin kaleminden okuyoruz, kitabın ismi “Kömür Tutuşunca”. Erol Çatma, Zonguldak Ereğli Kömür İşletmesinde yıllarca emek işçiliği yapmış biridir, aşinasıdır kömürün karasına. “1965 yılının Mart ayında, Zonguldak kömür havzasında büyük ve şiddetli bir madenci isyanı yaşanır.” Direnişin öyküsünü yazmak için çıktığı yol, direnişin isimsiz kahramanlarına adanmıştır.
“Kömür Tutuşunca”, belgeleriyle, tanıklığıyla, yaşanmışlıkları ile tam anlamıyla bir ‘Emek Araştırması’dır.
Denildiği gibi zift rengi vardiyaların birinde bir isyan başlar. Nasıl bir isyandır peki bu iki işçinin ölümüne sebep olan? Kömürü tutuşturan işte o sebebin peşine düşüyor Erol Çatma.
Önce, öfkeyi tarif ediyor. 17 yaşında zorla ocaklara sokulan gençler koca birer adam olarak ciğerleri hastalıkla, kayıplarıyla çıkıyor yeraltından. “Çünkü öfke, yıllar boyunca bu zayıf çehrelerde oyduğu derinliğe yerleşir. İnsanlığın sürgünlerde, prangalarla, yoksullukla kendisinden çalınmasına duyulan bir kindir bu. Çok çok uzun zaman, sıkılan dişlerin arasında büyütülen sabrın soğuk ve kirli yüzünü ağartan; ot bitmeyen ocak duvarlarının arasında patlayan isyanın ebesidir öfke.” (s.21)
Kitapta yer alan madenci şiirleri, Tepe ve Çavdar’ın anısına ayrıca fotoğraflara da yer veriliyor. Bu kitap, Zonguldak direnişinde katledilen iki maden işçisine, maden kazalarında hayatını kaybedenlere ithaf edilmiştir. Bilindiği gibi en son 2014 Mayısında Soma’da gerçekleşen facia ve sonrasında Ermenek’te yaşananlar, insan hayatının nasıl hiçe sayıldığını göstermiştir bir kez daha.

Evrensel'i Takip Et