02 Aralık 2014 01:02

Savaşa ve şiddete karşı birlikte güçlüyüz

Gülsuyu’da Kadın Dayanışma Evi’nin başlattığı Gülsuyu’dan Kobanê’ye Kız Kardeşlik Köprüsü mahalledeki kadınlar arasında da sağlamlaşıyor. Kadına yönelik şiddete karşı dayanışma ve mücadele günü kapsamında gerçekleştirilen ve kadınlık halleri ile savaşın kadınlar üzerindeki etkisi üzerine bir panel gerçekleştiren kadınlar arasında savaş nedeniyle göç etmek zorunda kalan kadınlar da vardı.

Paylaş

Müslime KARABATAK
İstanbul

Dayanışma Evi’nin Yönetim Kurulu üyesi Gülten Üzüm’ün moderatörlüğünü yaptığı panele, Barış İçin Kadın Girişimi’nden Ayşe Panuş ve Dayanışma Evi Yönetim Kurulu üyesi ve Sosyolog Güler Özdemir konuşmacı olarak katıldı. “Kobanê ile dayanışma içindeyken, bu dernek etrafında da mahalleli kadınlarla bir dayanışmayı büyütüyoruz” diyen Gülten Üzüm, Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği ve Gülsuyu Gülensu Kadın Dayanışma Evi olarak topladıkları dayanışma malzemelerini 15 Aralık’ta Suruç’a götüreceklerini açıkladı.

Ayşe Panuş Suruç ziyaretinden izlenimlerini aktardı. “Yaklaşık 200 bin insan kamplarda yaşamaya çalışıyor. Kışın da gelmesiyle barınma ve ısınma en büyük ihtiyaç. Ayrıca temizlik maddeleri ile bebek maması ve beşik de acil ihtiyaçlardan. Biz Suruç’tayken örneğin süt kalmamıştı” dedi. Dayanışma evinin kampanyasına da dikkat çeken Panuş, “Temel ihtiyaçları gidermekten öte bu işin bir de politik yönü var, dayanışmayı bu yönden kurmak hepsinden önemli. Gülsuyu’da kadınlar evlerini yıktırmamak için direniyor. Kobanê’de de kadınlar topraklarını kaybetmemek ve insanlık onurunu korumak için direniyor” dedi.
Afrin’den Gülsuyu’ya göç etmiş Berivan’ın anlattıkları da dikkatleri çekti. Ailesi ve arkadaşlarının hala orada IŞİD’e karşı savaştığını belirten Berivan, IŞİD’in çalıştıkları gelinlik dükkanlarını bombalaması üzerine Türkiye’ye göç ederek tekstil işinde çalıştıklarını anlattı. Gülsuyu mahallesinde ayrımcılık yaşamadığını aktaran Berivan, Dayanışma Evi’nden birkaç kadının kapısını çalmasına ve kendisini derneğe davet etmesine çok sevindiğini söyledi.

ÇÖZÜM KADINLARIN TALEPLERİNDEN GEÇER

Kartal’da Ekmek ve Gül okuru kadınlar da savaşa ve şiddete karşı kadın dayanışmasını örmek için başlatılan Kobanê’ye Kız Kardeşlik Köprüsü etkinliklerinin bir parçası olarak bir söyleşi gerçekleştirdi. Barış İçin Kadın Girişimi’nden Sevda Çetinkaya, Ekmek ve Gül dergisi yazarı Fulya Alikoç  ve Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’nden Adile Doğan’ın katıldığı söyleşi müzakere sürecine yönelik güncel tartışmalara kadınların nasıl müdahil olacağının, kadınların barış taleplerinin karşılanması için ne gibi somut adımlar atılması gerektiğinin de tartışıldığı bir söyleşi oldu. Bu konuda çokça rapor hazırlayan Barış İçin Kadın Girişimi’nin deneyimlerini aktaran Sevda Çetinkaya, çözüm sürecinin başta kadınların bütün taleplerini, özgürlük ve eşitlik  mücadelesini güvence altına alması gerektiğini ve bunun için de kadınların aktif rol alması gerektiğini söyledi.  Adile Doğan, kendi mahallelerinde şiddete karşı yürüttükleri mücadele deneyimini, kadınların birlikte nasıl güçlendiğini ve her türlü sorun karşısında birlikte tutum almalarının nasıl mümkün olabildiğini anlattı.

Kadınların mücadele tarihinden kesitler aktaran Fulya Alikoç ise, bugüne gelen eşitlik ve özgürlük mücadelesinin kazanımlarının kadınların elinden alınmaya çalışıldığını, hakların gaspına karşı durmanın bir yolunun da Rojava’da mücadele eden kadınlarla dayanışmak olduğunu belirtti.

ÖNCEKİ HABER

Dönüşüm piyangosu değil AKP’nin balyozu vurdu

SONRAKİ HABER

Mesele öğretmenin ‘Çalıkuşu’ olması değil

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...