15 Temmuz 2011 08:52

Sanata tüküren heykeli de yıkar

Elazığ’ın kültürel mirası ve Elazığ için oldukça önemli bir yere sahip olan ‘Çayda Çıra’ heykelinin yıkılmasıyla ilgili tartışmalar sürüyor. 1980 yılında Elazığ’ın tanınan Heykeltıraşı Nurettin Orhan ve oğlu Uygur Orhan tarafından yapılan Çayda Çıra heykelinin, Elazığ Karayollar

Sanata tüküren heykeli de yıkar
Paylaş
Orhan Kurul

Yıkımdan sonra görüştüğümüz Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) Elazığ Temsilcisi Mustafa Balaban heykelin yıkılmasını büyük bir eksiklik olarak değerlendirdi. Kentin sembolleri ve anıt yapılarına yapılan saygısız müdahaleleri şiddetle kınadıklarını dile getiren Balaban, “Elazığ kentinin sembollerini taşıyan Çayda Çıra kavşağındaki heykel de Elazığ’ı, Elazığ yapan önemli sanat eserlerimizden birisiydi. Heykelin yıkılmasını büyük bir eksiklik olarak görüyor ve böyle değerlendiriyoruz” dedi. Sanat eserine ve sanatçıya saygının gösterilmesini beklediklerini dile getiren Balaban, heykelin yeri değişecekse bile onu yapan Heykeltıraş Nurettin Orhan’a da sorularak, nasıl taşınacağının planı yapıldıktan sonra taşınmasının uygun olduğuna dikkat çekti.

Çayda Çıra heykelinin Elazığ’a mal olduğunu söyleyen Eğitim Sen Elazığ Şube Başkanı Musa Doğan, “Egemenlerin ‘ucube’ diye heykel yıktırdığı bir ülkede yaşıyoruz” diyerek, bu ‘ucubelerden’ birinin de Elazığ’ın kültürel mirası Çayda Çıra heykeli olduğunu ifade etti. Melih Gökçek’in “Ben böyle sanatın içine tüküreyim” sözlerini hatırlatan Doğan, sanata ve sanatçıya bakışın tükürmek olduğu bir ülkede heykel yıkımlarının çok doğal olduğunu sözlerine ekledi. Böyle bir durumda uzmanlardan destek alınması gerektiğin belirten Doğan, bu işin sonuna kadar takipçileri olacağını belirtti.

ZİHNİYET MESELESİ

Emek Partisi (EMEP) Elazığ İl Başkanı Ali Cemal Zülfikar ise, yaşanan olayı kınadıklarını ve takipçisi olacaklarını ifade etti. Elazığ’da bu tür olayların daha önce de yaşandığını dile getiren Zülfikar, tarihi belediye binasının da para uğruna iş merkezine çevrildiğini hatırlattı. Bu durumun bir zihniyet meselesi olduğunu söyleyen Zülfikar, “Zihninde paradan başka şeylerin olmadığı kişilerin, böyle sanat vandalistliği yapması çok doğaldır. Elazığ kamuoyunu bu gibi konular hakkında duyarlı olmaya davet ediyoruz” dedi.

Elazığ esnaflarından biri olan ve aynı zamanda Elazığ musikisinde büyük emekleri olan Yaşar Demirbağ da heykelin yıkılmasının kendisini çok üzdüğünü dile getirdi. “Çayda Çıra, bizim kolumuz bacağımızdı” diyen Demirbağ, eser sahibine sorulmadan heykelin yıkılmasının da çok çirkin olduğunu söyledi.

Beş yıldır Elazığ’da ikamet ettiğini belirten Ahmet Doğulu “Elazığ’a ilk geldiğimde gözüme çarpan en güzel şeylerden biriydi bu heykel. Fakat bugün görüyorum ki Elazığ en güzeline sahip çıkmıyor. Onu rant uğruna yıkıyor” dedi. Bu durumun üzüntü verici olduğunu belirten Doğulu, Elazığ kamuoyunu duyarlı olmaya çağırdı. (ElazığEVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

İki kitap, iki yüzyıl ve kadınlar

SONRAKİ HABER

Vakıf üniversitelerinde kim, nerede, nasıl?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...