25 Kasım 2014 08:10

Okan Üniversitesi'nde 'Köy Enstitüleri' konferansı

Okan Üniversitesi’nde gerçekleştirilen “Köy Enstitüleri” başlıklı konferansa katılan Gazeteci Yazar Can Dündar, “Köy enstitüleri devrim niteliğinde bir projedir. Köylerde eşitlikçi sistem içinde sorgulayan, araştıran, sanatla ilgilenen insanlarımızın yetişmesine katkı sağlanmıştı" dedi.

Paylaş

Okan Üniversitesi’nde gerçekleştirilen “Köy Enstitüleri” başlıklı konferansa katılan Gazeteci Yazar Can Dündar, “Köy enstitüleri devrim niteliğinde bir projedir. Köylerde eşitlikçi sistem içinde sorgulayan, araştıran, sanatla ilgilenen insanlarımızın yetişmesine katkı sağlanmıştı. Köy enstitülerinin kapatılmasının ardından yaşanan süreç ve günümüzde daha itaate dayalı ümmetçi bir sistem gelişti. Bu damar özgürlükçü ve eşitlikçi damarın üstüne geldi. O sistemde yetişenler başa geldi” diye konuştu.

 “Köy Enstitüleri” konferansında köy enstitülerinin önemi, özellikleri ve kapatılmasının ardından yaşanan süreç ele alındı. Moderatörlüğünü Okan Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mesude Atay’ın yaptığı konferansa konuşmacı olarak katılan Gazeteci Yazar Can Dündar, “Siyasi partilerden beklediğimiz toplumsal dönüşüm için projeler gerçekleştirmeleridir. Reform ve devrim niteliğinde projelere rastlamıyoruz artık. Köy enstitüleri bu devrim projelerinden biridir. ‘Bir toplum eğitimle nasıl dönüşür?’ sorusuna cevaptır köy enstitüleri” dedi. Köy Enstitülerinin açıldığı dönemde toplumun büyük bir çoğunluğunu köy halkının oluşturduğunu belirten Can Dündar, “Çoğu eğitimsiz ve cahildi. Böyle kapsamlı bir projenin mükemmel uygulanması büyük bir başarıdır.  1930’ların kriz döneminde bu projeyi akıl eden bir zihniyet var. ‘Köylü toplum eğitim alırken aynı zamanda üretim yapsın’ denilmiş. ‘Bundan sonra toplumda eşitlik olacaksa bunun temellerini oluşturalım’ denilmiş” diye konuştu.

'“ASIL DEVRİM ZİHİNLERDE OLUŞTURULMAYA ÇALIŞILANDIR'

Köy enstitüleri ile tamamen itaate dayalı bir eğitim sisteminin karşısına aydınlanmacı ve sorgulayan bir sistem kurulduğunu belirten Dündar, “Böyle zihinler üretmeye çalışıyorsunuz, asıl devrim zihinlerde oluşturulmaya çalışılandır. Kızları okutmak, çocuklara daha iyi bir istikbal vaat etmek” dedi.

Köy enstitülerinde bazı hocaların öğrencilerine şiddet uyguladığını belirten Dündar, “Bu durumu Ankara’ya bildiriyorlar. ‘Hangi öğretmen size şiddet uygularsa öğrencinin mukabele hakkı vardır’ diye yanıt geliyor. Bunu genelge haline getiriyorlar. Sen hiçbir şeysin diyen çocuğa sen her şeysin deniliyor. Bir insana yurttaş kimliği giydiriliyor” diye konuştu.

'“KÖY AĞALARI BU UYANIŞTAN RAHATSIZ OLDULAR'

Devrim ve demokrasinin ilk çatışma noktalarından birisinin köy enstitüleri olduğunu belirten Dündar sözlerine şöyle devam etti: En çok köy ağaları köy enstitülerinden ve bu uyanıştan rahatsız oldular.

O dönemin çocukları için bir arada olmak, sıcak çorba içmek ve ağanın sisteminden kaçmaktı. Bu enstitüler yaşasaydı ne olurdu. İtiraz eden neden diye soran damar gelişseydi bugün yakındığımız şeyler yapılmazdı. Köy enstitülerinin kapanmasından sonra itaate dayalı, ümmetçi bir sistem gelişti. (KÜLTÜR SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Atanmayan 300 bin öğretmen var

SONRAKİ HABER

Şube başkanı sendika binasında intihar etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...